3.4

643 33 1
                                    

"Off!" söylene söylene kalktım. Gecenin bir yarısı ne diye telefonum çalıyor ki. Masanın üzerindeki telefonumu elime aldım vd ekranı açtım. Ekranın parlaklığı yüzünden gözümü kırpıştırdım. Mesaj kutusundaki bildirime tıkladım yabancı bir numaradan olduğunu fark edince hemen doğruldum.

Kimden : 050*

Uyan bakalım uykucu
Yoksa Yarın sabaha ellerin kan olmuş halde uyanacaksın. İlk  oyuna hazır mısın?

1. Oyun "Kayıp kuş nerede?"

Buse elimde! Haha!
Ve şu anda cam kaplı bir kutunun tam üstünde kutu su dolu. Ve suyun içi piranalarla dolu.
Bir depoda!

Sana 1 saat süre. Onu buldun ya da bulamadın yoksa ölür.!

Süren daralıyor.

                 - Oyuncu

Hadi ama bu bir şaka! Bas bariz ortada. Dur bir bakayım.

Busemmuah aranıyor...

       "Aradığınız kişiye şu anda ulaşı-"

"Bir kez daha dene kızım! Hemen panikleme!"

Busemmuah aranıyor...

         "Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor lütfen daha -"

Hemen rehberden çıkıp WhatsApp grubuna girdim.

WhatsApp konuşması- Tayfa Katliam -

Ben: buseeee

Ben: lannnn

Ben : telefonuna baksana!

Sarıtaş|yazıyor...

Sarıtaş: arkadaşlar oyuncu size de buse hakkında mesaj attı mı?

Sarıtaş: Sabah dan beri onu arıyorum. Ama ulaşamıyorum

Sarıtaş: kalkıp evine gittim! Ama markete çıktığını söyledi annesi!

Tatlıfit: Buse kayıp!

Tatlıfit: Yelda teyze aradı şimdi!

Tatlıfit: size demiştim polise gidelim diye!!

Rüzgargülü: bir sakin olalım! Ve hemen buluşalım. Hemen hepiniz karakol merkezine gelin. Ben evden çıkıyorum.

Hemen gruptan çıktım ve dolabıma gittim. Gözümden yaşlar durmaksızın akıyordu. Bir türlü tuttuğum kıyafeti askıdan çıkaramıyordum.

"Ya! Of"diye bağırdım ağlarken. Hemen üzerime siyah tişörtümü giyindim. Altıma siyah pantolanu mu. Ve siyah kollu hırkamı alıp odadan çıktım. Annem de odasından çıkmıştı. Beni gördü.

" Ne oldu kızım bu saatte. "diye sordu.

" Aa-nne buseyi - hıçkırdım- kaçırmışlar! "ağlamam git gide şiddetlendi.

" Ne! "Annem bir şeyler söylüyordu ama onu duymuyordum. Direk kapıdan dışarı çıktım. Hızlıca siyah sporlarımı giyindim ve apartman dan dışarı attım kendimi. Annem hala arkamdan bağırıyordu.

Direk olarak karakol merkezine yöneldim. Her adımımda ağlamam daha çok şiddetleniyordu. Allah bilir arkadaşım ne durumdaydı. Keşke gitseydik polise.

Telefonumu açtım ve rehberimde ki ismi aradım. Bulunca hemen tıkladım.

Hazar aranıyor...

"Alo?"

"Ha-hazar?"

"Deniz iyi misin ne oldu?"

Sanki beni görücekmiş gibi başımı sağa sola salladım.

"Deniz ses versen!" sesi endişeli olduğunu belli ediyordu.

"Bu böyle olmayacak konum at geliyorum!" yine başımı salladım. Ama bu sefer aşağı yukarı.

Telefon hemen kapanınca WhatsApp da konuma girdim. Ama şuan ki yerimi değil karakolun konumunu atmıştım. Telefonu pantolonumun cebine koyup deli gibi koşmaya başladım. Hala göz yaşlarıma engel olamıyordum.

Keşke...

Ama  keşkeler için çok geçti!

Kaybettim bir kere o şansı.

Özür dilerim Buse...

Bölüm sonu

Oy bırakmayı unutmayın :)

DENİZ I Texting {Tamamlandı} Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin