1.0

137 8 7
                                    

Kendime yalan
söyledim.

Gözümden bir damla yaşın burnumun üzerinden yanağıma doğru kaydığını hissettim. Evet. İşte bitmişti. Rüya'nın sonu hayatın berbat bir uyanışıydı bu. Gözlerimi açmak istemiyordum. Geri uyumak ve eski güzel anıları tekrar hissetmek istiyordum. Bu boktan geleceği istmiyordum. Her ne olursa olsun onun olmayacağı bir hayatı istemiyordum.

Ama saçlarımın arasından bir el nazikçe okşadığında, gözlerim aralandı. Odayı dolduran nefes sesleri kulaklarıma geldi. Herkes burada olmalıydı. Raquella herkese haber vermiş olmalıydı.

"Ah benim küçük meleğim."

Annemin sesini işittiğimde kalbimin yandığını hissettim. O'nu üzdüğüm için kalbim yanıyordu. Etrafımda olan herkesi üzüyor, kırıyordum. Kimseye bir yararım yoktu.

"Bana melek demenizden nefret edyorum." iyi olduğumu hissetmeleri için tatlı bir şekilde hayıflandım ve seruma bağlı olmayan elimle annemin kolunu tuttum.

Raquella annemin tam yanında durduğunda, vücudunu bana eğidi ve sıkıca sarıldı. Sarı uzun saçları yanaklarımı kaşındırıyordu. Boşta kalan elimi sırtına sardım. Hissetmesi adına parmaklarımla beline güçsüz bir baskı uyguladım. Çenemi boyun girintisine kulakları'nın tam yanına sabitlediğimde tam olarak saçları arasına dalmıştım. Güzel kokuyorlardı. Sessizca fısıldadım, sadece o'nun duymasını istiyordum.

"Üzgünüm. Sizi telaşlandırdım."

Raquella kulaklarıma sıcak bir nefes verdi. Ağzını açmaya hazırlanıyordu ki, Taylor hiddetle bir adım öne geldi. Bu sessiz havaya bir son vermek istiyor gibiydi.

"Caro, gelemediği için çok üzgün, çocuklardan biri'nin dün parkta oynarken kolu kırılmış. Millie de okulda kavga etmiş."

Dudağımın kenarında buruk bir gülümseme belirdi. Açıklama yapmak ya da yanımda olmak zorunda değilllerdi. Her hata yapışımda beni tekrar tekrar o bok çukurundan kaldırmak zorunda değillerdi. Ama hepsi kesinlike önemli olan işlerini bırakmış ve buraya gelmişlerid. Daha ne kadar minnettar hissedebilirdim bilmiyorum.

Ben kötü bir kızdım, siz hayatıma girmeden önce. Bütün günahlarımın bedelini öderken şimdi, etrafım neden meleklerlere çevriliydi? Belkide tanrı beni seviyordu.

Saçmalama Selena, eğer seni sevseydi ölmene izin verir bu kızlarıda her zaman seninle uğraşmaktan kurtarırdı.

Kafamı Taylor'a doğru çevirdim. Güçsüz ama duyabileceği şekilde
"Sorun değil." dedim.

Bakışlarımı ayak uçlarıma getirdiğimde Camila kafasını eğmiş ellerini karnı'nın üzerinde birleştirmişti. Suçlu hissediyordu. Hata yaptığını düşünüyor, beni o eve götürdüğü için pişmanlık duyuyordu.

Yanında duran Tmire Camila' ya baktığımı anlamış olmalıydı ki, dirseği ile o'nu dürttü. Kendine gel demek istiyordu. Camila kafasını kaldırdı.

"Özür dilerim Sel, sadece güçlü durmak sana iyi gelir diye düşünmüştüm."

Omuzları hızlıca inip kalkıyor, ellerini nereye koyacağını bilemiyor gibiydi. Endişelenmişti, hemde çok. Onları çok korkutmuş olmalıydım. Önemli olmadığını söyleyecektim ki, Jen oldukça kalın ve sinrili bie sesle söylendi. Daha çok sağ köşedeki beyaz ve alımlı bir kediyi andırıyordu.

"Ama gördüğün gibi şu an hastanedeyiz." 

Taylor Jen'in omzuna dokundu ve sakinleşmesi için o'nu biraz sarstı. Jen bende nerdeyse dört yaş küçüktü ama benim o'nu korumamdan çok o benim üstüme titrer ve her konuda yardımcı olurdu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 06, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

good luck justin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin