Günler çok güzel geçiyordu beklediğimden daha iyi geçiyordu, ama yinede buradan gitmek istiyordum ve yine bunun için elimden gelen herşeyi yapacaktır.
Soner bana iyi geliyordu çok iyi biriydi benim dertlerimi kendi derdiymiş gibi dinliyordu ama,ona bir şey hissetmiyordum bana sadece arkadaş olurdu ondan ilerisi dost ama daha ilerisi olmazdı ben böyle düşünüyorum.
Bugün hava biraz kapalıydı siyah tonlarında ki büyük bulutlar gökyüzünün bir köşesinde toplanıyorlardı diğer küçük gri bulutlar ise gökyüzünün üzerine özen ile sepelenmiş gibiydi bu görüntü bile huzurluydu .Aslında ağlamaklı bir yüz gibiydi ve yakında ağlayacaktı.
Bugün de okula yürüyerek gidiyordum zaten hergün yürüyerek gidiyordum .
Ben yürürken sevdiğim şarkıyı açtım dinliyordum etrafına bakarken Enes Buğra'yı gördüm tam yanından geçiyordum ki hiç beklemediğimiz bir şekilde elini koluma attı ve"günaydın"dedi.ben olayın şokundan ziyade onun bana dokunmasından kaynaklanan ürperti gibi hissettiğim şeydeydi aklım o neydi ki öyle?
Neyse müziğini kapattım ve "sana da günaydın" dedim o da gülümsedi ve:
-nasılsın?
-iyiyim de sen nasılsın galiba bugün diğer ikizini tercih ettin.
-nasıl ?
Dedi .bunu derken kaşları hafif çatılırken yüzünde güzel bir gülümseme meydana geldi.
-yani diyorum ki senin ikizin var gibi bazen böyle iyi davranıyorsun bazen ise umursamıyorsun.
-bilmem hiç fark etmedim geçen günkü diyorsan bir anlık bir sinirdi kusura bakma.
-hmm anladım ...neyse tamam.
Dedim .o da kafasını onaylarcasına salladı .
Okulun önüne gelmiştik, beraber ilerlerken Enes Buğra duruverdi .Ne oldu dercesine kaşlarımı çatıp ona baktım bunun üzerine "sen git benim bir işim vardı" dedi bende "tamam " dedim ve sınıfa doğru adımladım.Koridorda olan dolabıma Sabahattin Ali'nin "Kürk Mantolu Madonna" adında okuduğum romanını koydum .Teneffüs de alır okurdum gerçekten harika bir kitaptı ve aslında bağzı düşüncelerimizin yanlış olduğunu anlatıyordu ve daha ayrıntılı düşünmenizi sağlıyordu.
Sınıfa girdiğimde yine herkes kendi alemindeydi sıraya oturdum Beren bana döndü ve:
-good morning ...How is it going?
-thanks Not bad.
Dedim ve ikimizde güldük.
Sonra o da Selin'in yanına gitti bende düşüncelere daldım .
Düşündüm düşündüm ve düşündüm .Ve sonunda bir şey fark ettim Enes benimle sadece okul dışında konuşuyordu ve sanırım yanlış anlaşılırız diye korkuyordu ve bugün eminim ki sırf bu yüzden okula hatta sınıfa benimle birlikte girmemek için işim var bahanesi uydurdu.
Neyse ne belkide sandığım gibi değildir .
Ders zili çaldı sınıf teker teker doldu ama Enes Buğra daha gelmedi ve Orkun da onun gelmemesi iyi aslında ama fark ediliyordu gelmemesi/ son olaydan sonra Soner sayesinde benden uzak duruyor hatta beni görünce bile yolunu değiştiriyordu ve bu enfes bir şekilde hoşuma gidiyordu teşekkürle Soner.
Ders başlayalı 10-15 dakika olmuştu bu süre içerisinde edebiyat hocası Beren ile beni beş defa uyarmıştı,Beren bana bir film anlatıyordu bende bağzı yerlerde yorum yapıyordum sonuna çok az kaldığına emindim sonra kapı çaldı herkesin dikkati kapıya kaydı bende oraya bakıyordum umarım Enes Buğra gelmiştir diye dua ediyordum çünkü Orkun objesi gelmemesi benim açımda iyi olurdu yani o yüzden /ahh kimi kandırıyorum nedensizce Enes Buğra'nın gelmesini istiyordum
Veee evet Enes Buğra gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖNÜM NOKTASI
ChickLitBazen ceza sandığımız şeyler mutluluğumuza yol açıyor olabilir... Kapak için↘ @insademon Devil Desing Teşekkürler✴♥