'Siesta | taekook

5- 'Unutmadan...'

"Biz nasıl mı bir dünyayız? Şehirlerin gölgesi iken dünyaların yansımasıyız. Siesta bir uyuşturucu ve belki de bir ilaç olabilirdi. Fakat dünya olmayı tercih etti. Lütfen isme takılmayın değerli misafirler. Burası Sentinel'in dünyası ve bizler de yıldızlarız. Buradan bir şirketin gelirlerini bile yönetebilirsiniz," demişti.

Bugün buraya geldiğimde Amon sahnede oturup içeridekilere masallar anlatıyordu. Ve aralarından biri "Neden Siesta?" demişti. O ise bu soruyu bekliyormuş gibi gülüp konuşmasına devam etmişti. "Ve tabi bazen hileler ile bazen ise bilgiler ile. Ben Amon ve o da Sentinel. Siesta'ya tekrardan hoşgeldiniz,"  dedikten sonra sahneden inmişti.

Konuşulanlar sizce ne kadar doğrudur? Ya da şöyle sorayım; İnsan anlamak istediğini anlarsa konuşulanlar ne kadar doğrudur? Nedir peki değişen? İnsanoğlu mu yoksa düşünceler mi? Her insanın zihni bir diğerine göre yıkım kadar zeki, kimine göre ise bir felaket kadar kötüdür.

Sahneden inen Amon içeri girmişti.
İçeri girdiğinde yüzünde bir gülümseme beliriyordu. Neden olduğunu bilmediğim bu gülümsemenin nedenini sormak için atıldığımda benden önce davranmış ve konuşmaya başlamıştı.
"Şu gösteri hakkında biraz bilgi verir misiniz Bay Sentinel?" Gülmüştüm çünkü onun üzerinde simsiyah kıyafetler vardı ve adeta bir şirket çalışanına benziyordu. Benim üzerimde ise uzun kollu gri hırka vardı ve siyah bir pantolon giymiştim. Sadelikten yanaydım sanırım, hayatımda gözüktüğüm kadar da hayalettim.
"Evet Bay Amon bugün bir gösteri düzenlemeye kadar verdim. Sabah bana söylediğiniz kişiler, isimleri neydi tekrardan söyleyebilir misiniz?"

Gülmemi durduramıyordum.

"Hemen söylüyorum!" Eline bir kağıt aldı ve isimlerini söylemeye başladı.
"Helios, Risus, Sentinus. Yeni gelen Kişiler bunlar."

Aklımda sanki bir fikir zinciri vardı. Birini koparırsam diğerini asla toplayamazdım. Bu yüzden bunu ben de dahil herkes muhteşem bir şekilde yapmak zorundaydı. "Amon istediğim kişiler Thanatos,Thoth ve Atum. Bu kişiler benim tarafımda olacak. Seçtiğim kişiler ile yapacağım gösteriyi," demiştim.
"Şimdi saçma bir soru soracağım fakat yüzün?" dediğinde haklıydı fakat atlamıştı. "Gösteriyi anlatan bir yazı yazacağım ve onlar da uyacak, başka soru?" demiştim o ise kafası karışmış bir şekilde bana bakıyordu. "Sentinel biliyorsun içerideki herkes resmen bizim ailemiz gibi neden sadece 3 kişi seçtin? Diğerlerinin gerçekten kalbi kırılacak." Bunu da düşünmüştüm. Elbet kalp kırmadan yapacaktım.
"Şöyle yapacaksın: Kura taktiğini düşün. Herkesin adının yazdığı birer top ve bu topların konulduğu bir cam fanus olacak. Ve aralarından 6 kişiye birer top çekmelerini isteyeceksin. Aldığın topları elindeki toplarla değiştireceksin. O toplarda ise benim istediğim kişilerin ismi yazacak," demiştim. Sırıtarak bana bakıyordu ve aklına bir soru gelmiş olacaktı ki öne eğilerek aklındaki soruyu yöneltti. 
"Peki neden 6 top? Senin seçeceğin kişiler 3 kişi değil mi?" Sorduğu soruya gülmüştüm. Bir yandan haklıydı sormakta. "Sen de bu oyundasın, 3 kişi seç kendine ve dediğim şeyi yap." O sırada şaşırarak bana bakıyordu.
"Seçecek misin artık?" demiştim. "E-evet. Ben Sentinus, Helios ve Risus seçeceğim." Kafamı peki der gibi salladım ve son bir şey söyledim. "Bu oyunda kendini göster Gök tanrısı, Amon."

"Herkese tekrardan Merhabalar.
Tekrar tekrar beni görmekten bıktınız farkındayım fakat bu sefer hepimizin eğleneceği bir şey düzenliyoruz. Buraya geldiğinizden beri benden ve Sentinel'den bir gösteri gördüğünüzü hatırlamıyorum. Bunu düşünerek bir gösteri düzenlemeye karar verdik. Tabi ki aranızdan bazılarını seçip onlar ile yapacağız. Bunun için ön sıralardan6
kişiye toplar vereceğim ve o toplardan kimin ismi çıkarsa onlarla yapacağız. Şans sizden yana!" Amon dediklerimi harfiyen yapıyordu. Aldığı topları kimseye göstermeden elindeki toplar ile değiştirdi ve isimleri okumaya başladı. "Thanatos, Thoth ve Atum; ilk üç kişi bunlar. Sentinus, Helios ve Risus; diğer üç kişi de seçildiğine göre, size iyi şanslar seçilenler. Diğerleri sakın üzülmeyin ve gecenin keyfini çıkarın. Ben Amon, görüşmek üzere!"