heat [lucifer morningstar]

seen by u

"Trust me, I've been doing this for a long time."

Aslında onu düzeltebileceğimi sanma salaklığına düşmemiştim hiç. Tek yaptığım salaklık, içerken belki tüm bu sorunlarımdan kurtulurum sanmamdı. Kurtulmadım.

Baş ağrım için tuvaleti ararken afilli bir asansörde buldum kendimi. Yukarı çıkıyordum, belki ruhum bedenimden ayrılıyordur diye umdum ama bunun yakınından bile geçmiyordu.

Kapılar açıldı ve cehennemime geldim. LA manzaralı süit, sanki acı çekerken dikkatimi dağıtacakmışçasına... Belki içkiler yardım eder dikkatimi dağıtmama.

Boğazımı yakarken kendi isteğimle, cehennemim çıkageldi. Üzgün görünüyordu. Dağılmıştı, yabancı ve yavandı gözlerindeki bakış. "Sen de kimsin?" Diye sordu.

"Cehennemimde ne arıyorsun?" Diye sordum. Biraz daha yaktım boğazımı. Boş, siyah gözleri acıyı gizliyordu.

"Ne cehennemi?"

"Ölürüm diye ummuştum," elimdeki şişeye baktım ve gülümsedim. "Scotch daha cazip duruyordu." Ona döndüm. "Burayı cehennemim yapmaya yardım eder misin?"

Ben alkolün etkisiyle saçmalarken başını salladı. Beklemiyordum. "Evet," dedi. Tezgahın diğer tarafına oturdu. Uzanıp bir şişe aldı. "Cehennemini anlat bana, önüne sereyim."

Cehennemim onun gülümsemesiydi. Bir bakışıydı. Çünkü her şeyi o başlatmıştı.

Kendimden beklemediğim garip bir üslûp çıktı, benden böyle şeyler çıkması şaşırtıcı ama niyeyse bana abesmiş gibi gelmedi. Yani bilmiyorum, bir şekilde iyi duruyor. Mümkün mü?

Lucifer Morningstar'ın ağır depresyonuna ve yancısına selam verin, bize eşlik edecekler.