Birkaç gün sonra Lucifer ile televizyon izlerken kafama dank etti. "Sen Şeytansın."Mırıldandı. "Evet tatlım."
"Sen." Dedim ona dönüp. "Şeytansın."
Güldü, keyfi bana şeytan olduğunu gösterdiğinden beri bayağı yerindeydi. "Rhaella, sendeki jeton ne zaman köşeli oldu? En son bayağı zekiydin."
Ayağa kalktım ve karşısına geçtim. "Sen Şeytansın!"
Kaşlarını çattı bir anda. "Neden bunun sonu kötü bir yere bağlanacak gibi hissediyorum?"
"Bu harika!" Diye yerimde zıpladım. En son ne zaman yerimde zıpladığımı hatırlamıyorum. Gülüp ayağa kalktı ve iyice dibime girip yüzümü inceledi. "Hm," diye mırıldanıp ağzıma düşmeye hazır bir pozisyon aldı.
"Dur," dedim ellerini göğüsüne koyup. "Şimdi sen, kimlerin cehennemde olduğunu biliyor musun?"
Kahkaha attı. İlk kez kahkaha atıyordu. "Tabii ki de! Bilmesem kral olmamın ne anlamı olurdu ki?"
Duraksadım. "Eşim." Dedim. Duruşu dikleşti ve dudaklarımdan uzaklaştı. Tüm neşesi soldu. "O... orada mı?"
Gülümsemeye çalıştı. "Hayır." Dedi yavaşça. "Orada değil."
Derin bir nefes aldım. Eşim tanıdığım en harika kişilerden biriydi ve talihsiz ölümü yetmezmiş gibi bir de cehenneme gitseydi galiba eski cansız halime geri dönerdim. Kendimi Lucifer'ın kollarına attım. "Teşekkür ederim, Tanrım," diye mırıldandım gayri ihtiyari.
İsteksizce elini sırtıma koydu ve sıvazladı. Bunun sebebini anlayamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
heat [lucifer morningstar]
Фанфикduy beni, ağlıyorum haykırıyorum yalvarıyorum yanıyorum sana sesleniyorum duymuyor musun yoksa umursamıyor musun