Sehun şokla ekrana bakarken maçın bitiş düdüğü tüm sahada yankılandı. Adeta transa geçmiş Sehun ağlasa mı yoksa gülse mi bilemiyordu. Jongin Sehun'un baktığı yere bakınca kendi telefonunu gördü. Ve içinden çok büyük bir siktir çekti. Anlamış mıydı? Ya da anlamamışsa neden bakıyordu? Junmyeon birşeyler zırvalıyordu:
-Ne dikiliyorsun orda yalı kazığı gibi hadi be!
Sehun tam o sırada kalkıp gitmeye başlamıştı.
-Siz gidin benim bir işim var
Ardından Sehun'un arkasından koşmaya başladı. Çünkü telefonuna baktığında Sehun' dan bildirim gelmişti ve büyük ihtimalle bunu görmüştü. Kahrolası çocuk çok hızlı mı yürüyordu yoksa bir taraflarında motor mu vardı bilmiyordu.
-Sehun! Hey Sehun dursana!
Sehun ismini Jongin'in ağzından duyduğu için rahatlıkla ölebilirdi ancak Jongin onunla oynamıştı. Bir sevdiğin olduğunu biliyorum demişti yani kendisini sevdiğini bile bile dalga geçer gibi onunla konuşmuştu. Adımlarını hızlandırdı. İleride okulun yangın kapısının aralık olduğunu fark etti. Jongin ise Sehun'a yetişmişti. Kolundan tutup kendine çevirdi.
-Sehun ,ben, yanlış anladın
-Neyi yanlış anladım ya?
-Bak gördüğün, tamam lanet olsun tamam!
Anonim bendim tamam mı?-Mesele o değil Jongin,mesele senin beni aptal yerine koyup benimle oynaman!
-Seninle oynamadım Sehun! Sadece ben..Ne bileyim beni sevdiğini Minseok'tan öğrendim,başta inanmadım olmaz dedim sonra karşına çıkamadım,ne yapsam bilemedim ve böyle bir yolu denedim anlayacağın berbat ettim özür dilerim Sehun ama seni seviyorum.
Vay hayin at kafası Minseok dedi,Sehun tabi içinden. Demek ki köstebek en başından oymuş diye düşündü. Jongin'i seviyordu Jongin'de onu. Olanlar Sehun için rüya gibiydi. Eğer bir rüya ise birazdan Chanyeol borazan sesi ile "SOHON KOLKSONO OROSPO COCO GOC KOLOCOZ" diyecekti ve bu yaşamak istediği son şeydi.
-Jongin
-Sehun ben yemin ederi-
-Seni seviyorum Jongin
-Yemin ederim ya am-Ne? Affettin mi beni şimdi?
-Evet
Jongin okulun yangın merdiveni kapısına doğru Sehun'u çekiştirmeye başladı.
-Jongin dur ! Napıyorsun dursana yaah!
Jongin karanlık girişe ulaştıklarında fısıldadı;
-Üzgünüm ama bunu yapmak için uzun zamandır bekliyordum Sehun
-Ney-
Sehun'un cümlesi Jongin'in dudakları ile yarım kalırken her an eriyip gidebilirdi. Çünkü Sehun rüyalarında bunu görüyordu işte tam da bu anı. Jongin Sehun'u duvara yasladı ancak Sehun lamba açma düğmesine dayanınca etraf birden aydınlandı. Sehun gördüğü manzara karşısında Jongin'i iterek çığlık attı. Jongin ne olduğunu bakmak için arkasını döndü. İkisi aynı anda bağırdılar.
-BAEKHYUN!
-CHANYEOL!
Çünkü ChanBaek çifti karşılarında kucak kucağa bir haltlar karıştırıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HELIANTHUS •Sekai•
FanfictionSon 5 dakika. -Seni seviyorum, Jongin. Eğer..eğer ben seni bırakırsam lütfen bana verdiğin güzel kalbini de benimle birlikte gömme. Başkasını sev, senin sevgini hak eden, kalbi benimki gibi sadece senin için atabilecek birini. Ama unutma ki ben send...