2. Bölüm

1.3K 78 75
                                    

Gözlerimi kocaman açıp şu an olduğum pozisyona baktım! Kafam Sametin bacağının üstünde, elimde bacağındaydı. Sametin yüzüne bakınca güldüğünü gördüm. Rezil oldum! Yüzüm yine kızarırken oturur pozisyona geçtim.

   "Şey.. Be-ben özür dilerim. Farkında olmada-" Kalbim! Kulaklarımda atıyordu.

   "Özürdileyecek bişi yapmadın. Hadi inelim." diyince çabucak inip apartmana girdim.

~Samet Turan ~

   Sema uykuya dalınca kafası omuzuma düştü. O anda tüm sinirim uçtu. Yerine tebessüm geldi. Kafasını yavaşça bacağıma koydum. Kolumu  camın olduğu yere dayayıp kafamı elimin altına alarak onu izlemeye başladım. Eve varınca uyandırmaya kıyamadım. Bi 10 dakika daha öyle kalınca taksici gitmesi gerektiğini söyledi. Semayı uyandırınca nerede uyuduğunu bilmediği için eli bacaklarıma kaydı. Bu gülmeme sebep oldu. Yüzü kendisi gibi kırmızı güle dönünce utançtan koşarak eve gitti. Anneme her şeyi anlatınca neden onu uyandırmadığım için biraz kızsada gönlünü aldım.

   Odama gidip aynanın karşısına geçtim. Üstüm hep kan olmuştu. Çıkartıp banyodaki sepein üstüne attım. İşte bu. Rahat olmayı hep severdim evde genellikle annemle ben yalnız olduğunuz için sadece şortla gezerdim. Bu günde Semanın beni öyle görmesini fazla takmadım. Yani gelecekte evimizde de böyle olacaktım. Odama gidip camdan aşağı baktım kimse yoktu. Karşı cama bakınca Semayı gördüm. Kalın perdesini çekmemişti. Neysek ikimizinde binası üç katlı olduğu için başka kimse göremiyordu. Üstündeki tişörtü çıkartmaya çalışıyordu eli sarılı olduğu için zorlanıyordu. Merak etmeyin altında atlet vardı. Bunu bacağında uyurken kolunda gördüğüm iki askıdan anlamıştım. Tişörtü çıkarınca üstüne rahat bişi giyip pantolonuna yöneldi. Hemen perdeyi çektim. Daha fazla izleyemezdim. Kendimi yatağa atıp yüzümdeki sırıtışa engel olmadım.

~Sema Alkan ~

   Annem eve geldikten sonra soru yağmuruna tutmuştu beni. Kendimi odama atıp birnevi kurtulmuştum. Babamlada telefonda konuşmuştum. Bazen babamı çok özlüyorum. Sadece haftasonları göre görebiliyorum. Benimle Sametin babası aynı işte çalışıyorlardı. Ankara'daki bi şirkette benim babam mali ve idari işler koordinatörü, Sametin babası ise Finansman sorumlusu. Fazla bilmezdim ne iş yaptıklarını. Biz İstanbulun sessiz sakin yerlerinden birindeydik.

   Yemeğimide yiyip yatağa gittim elime telefonu alıp tam pubge giriyordumki sarılı elime tekrar bakınca bütün hevesim kaçtı. Bende watpatte girip kitap okumayı seçtim.

***

   °yüzüme eğildi ve sıcak nefesiyle kulağıma fısıldadı "ne olursa olsun bu iş bitecek!" ° kapının pat diye açılmasıyla yerimden sıçradım. Saate bakınca 12 ye geliyordu. 3 saattir kitap okuyordum.

  " kızım sen hala uyumadın mı? Yarın okulun var hadi uyu bakalım. Zaten şunun şurasında 4 günün kalmış" annemi onaylayıp odadan gönderdim. 4 gün sonra okulum bitiyordu. Sonraki günse üniversite sınavı. Çalışmıştım ama eğer istediğim okul gelmezse mezuna kalmayı düşünüyordum. Biraz vurdumduymazdım. Kabul ediyorum. Kafamı yastığa koyup derin düşüncelere daldım...

***

   "Girmiyor kızım girmiyor." Diyip kafamı (biri sargılı) ellerimin arasına aldım. Damla benim lise 1 den beri anlaşabildiğim tek arkadaşımdı. Elimi görünce küçük bi şok geçirdi ama anlatmamıştım. Sonra anlatırım diyip arkamda meraklı gözler bırakmıştım. Şimdiyse en iyi(!) olduğum ders matematiğe çalıştırılıyordum.

   "Kanka gitmiyorsa zorla sokacaz. Ya seve seve ya s-"

   "Sus bee!" damla bana göz kırpıp derse geri döndü. Son 4 gün kalsada biz sınıfta test çözüyorduk.

Karşılıklı  Platonik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin