6. Bölüm

977 63 14
                                    

Balonun olacağı yer😇 iyi okumalarrr...

   "tamam o zaman knk saat 4 te kuaföre gideriz...hadi görüşürüz" diyip telefonu kapattık.

  Fırından iki ekmek alıp eve yürümeye başladım. İçimden pepenin "iki ekmek aldım" şarkısını şiir halinde söylerken bi yandan da sevinçten uçmak üzereydim. Bugün Samet benim eşim olacaktı!  Mahalleye girince kimsenin olmadığını gördüm. Sevinçten zıplayarak eve doğru gitmeye başladım. Çocuk gibiydim.

  "iki ekmek aldım! Eve gidiyorum! Biri 600 gram diğeri 700 gra... Ahh!" ayağımı burktum! Yukarıdan bi ses gelince oturduğum kaldırımdan direk yukarıya baktım.

   "Sema! İyimisin" Samet mi o. Yoksa öldüm mü? Ah be Samet senin yarı çıplak camda bağırman ayağımı burkmamdan dahada acı verdi.

  Elimle girmesini gösterip "Gir içeri!" diye bağırdım. Ben nediyordum böyle. "şey yani iyiyim sen gir içeri üşiceksin!" şimdide onu çok önemsiyor şu gibi oldum. Zaten öylede. Ayağı kalktım ve normal yürüdüm. Hafif bi acı vardı ama çaktırmadım. Gülümseyerek Samete baktım. "iyiyim ben" dedim. Gülümseyip  içeri girdi. apartmana girmeden Son Bir kez onun camına baktım. Hiçbir  şey mutluluğumu bozamazdı. Elimle öpücük atıp içeri girdim.

~Samet TURAN ~

   Sabah çok enerjik kalktım. Kahvaltı  hazırlayıp annemi kaldırdım. Odama  telefonunu almaya gidince camı açmak için perde yöneldim. O arada Sema'yı bir yere giderken gördüm. Bir 10 dakika camın yanında bekledim. Sema mahallenin başında etrafa bir göz atıp hoplaya zıplaya elimde ekmeklerle bir şeyler söyleyerek eve doğru yürüyordu. Bu hali beni güldürdü. Çok  tatlıydı İçimden öyle bakma Samet nazar değecek dedim. Apartmana  girmeden önce kaldırıma çarpıp düşmesiyle direk küçük bi küfür mırıldanıp semaya bağırdım.

   "Sema! İyimisin!" Direk yüzünü bana çevirdi. "gir içeri!" dediğinde ne demek istediğini anlamadım. "şey yani iyiyim sen gir içeri üşüyeceksin!" İyi olduğuna dair Bi kanıt beklerken ayağı kalkıp yürümeye başladı. Bana gülümseyince bende gülümseyip içeri girdim. Ama sonra gerçekten iyimi diye bakmak için perdenin arkasına geçtim. O apartmana girene kadar izledim. Bir an yüzünü benim camıma döndürdü o anda çalan telefon sesiyle kafamı çevirdim. Yine semaya bakınca apartmanın kapısının kapandığını gördüm.

   İçeri geçip telefonumu aldım. Emrah arıyordu. Sesi hoparlöre verip bu akşamgiyeceğim takımı çıkardım dolaptan. "Bende seni arıcaktım Emrah "

   "Günaydın kardeşim"

   "Günaydın. Dur sen başlamadan ben başliyim. İlk olarak araba kiralamaya Naci abinin yanına, o bize uygun bişiler yapar, oradan eve geri geliriz takımları alıp kuaföre saç baş yapmaya gideriz. Sonra kızların olduğu kuaföre gidip-"

   "Gelinimizi alırız ve oranda düğün salonuna nikahınızı kıymaya gideriz" bu dediği sözden sonra yüzümdeki sırıtış engel olamadım. Emrahta bi süre güldükten sonra "Olm  bi sakin anlat ya. Görende sanır düğün gününü planlıyoruz"

   Kısık sesle "inşallah o da olacak" diyip güldüm. Telefonu hoparlörden alıp kulağıma koydum. "knk kahvaltı yapayım arıyacağım seni. Anlattığım gibi yaparız... Tamam" diyip kapattım. Yemekten sonra semayı da ararım. İçeriye geçip annemle kahvaltı yaptık. Sofrayı toplayıp odama geçtim.

   Sema'yı aradığında 2 çalıştıktan sonra Telefon açıldı. "A-alo. Efendim Samet"

   "Ne  zaman kuaföre gidersiniz. Araba kiralicaz sizi bırakıp bizde kuaföre gidecez"

Karşılıklı  Platonik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin