Bir gülüş herşeye bedel midir? Yalnızlığna, pişmanlığna, sessiz gecelere ve dumanlı gökyüzüne.
O an diyorsun ki "iyi ki yaşıyorum ve gördüm bu anı." aradan biraz zaman geçiyor, biranın dibini yudumlarken aklına geliyor... Şişenin dibindeki şarabı bardağa dökerken mesela... Ya da vodkadan ilk yudum alışında...
Ben neden yaşıyorum ki? Bilmiyorum.
Kısılan gözler, bembeyaz dişler, o dudağın hafif kırmızımsı dokusu ve gamzeleri...
Hani diyorsun ki, "öldüğümde beni o çukura gömsünler."
Sen öldün.
Bir zombiden farkın yok iken insanların sana "yaşa" demesi, senin "ben iyiyim." yanıtından sonra araya giren o sükut bir çakmak sesiyle bozguna uğrar.
Çünkü, benim için bir sigara yanıyor.
Sen değil.
Sevdiğim değil.
Annem, babam değil.
Kendi ateşin küllerinden parlarken, dokunduğun herkesi yakıyorsun. Bu bir hastalık gibi. Bir vazgeçiş, bir son gibi...
Hayatımda herşeyden vazgeçebilirim ve unutabilirim, senden ve sigaramdan başka...
"Ne güzel sevmişiz dimi?" Ne yazık ki kimsesiz geceler yuttu masumiyeti. Seni, beni ve bizi.
İçim yanmıyor artık, yanacak bir şey kalmadı. Gözümden yaş gelmiyor artık, kurudu gözlerim. Canım acımıyor artık, her halimize güler olduk. Buna büyümek deniyormuş, "büyüyünce geçer." dedikleri mutlulukmuş. Sensiz gecelerin sonu yokmuş. Kadehler bitmiyormuş, sen gelmedikçe...
Sarılmalar yetmiyormuş mesela, çok geç anladım. Çok sevmek yetmiyormuş, kaybedince anladım. Özlemek yetmiyormuş, vazgeçince anladım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece
RandomBenim çok fazla numaram yok aslında, sigara dumanında boğulan adam birşeyler zırvalıyor... Düşünsenize: bir sürü gereksiz insanlarla uğraşıyorsun, onları dinliyorsun, gereksiz tartışmalarla yoğuruyor ve o kadar insan varken tek başınasın. Çok lazımm...