(9)

81 4 13
                                    

    Sabah kalkıp her zamanki gibi rutin işlerimi hallettim. Kızlarla beraber kahvaltı yaptık ve hazırlanıp AVM ye doğru yol aldık.

    YUN

   CHANG

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

   CHANG

   SOO HEE

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

   SOO HEE

   SOO HEE

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

  HYE MİN

  İşyerine geldiğimizde ayrılmıştık. Kartımı takıp tam işe başlicakken Chen salağını gördüm. Ona görünmemeye çalışmıştım kı o çoktan yanıma gelmişti.

    "Özledim seni güzelim" dediğinde sinirlice "çekil şurdan" dedim tam gidecekken beni kendine çekip dudaklarıma yapışmıştı. Ben onu itmeye çalışırken Chen bir anda yerdeydi.

      Jin chen'e yumruk atmıştı. Hırsını alamamış üstüne çıkıp yumruklar savuruyodu. Onları ayırmaya çalışıyodum.

     "Jin yapma! Jin lütfen dur artık" demiştim ama durmamıştı bı kaç kişinin yardımıyla onları ayırmıştık. Diğerleri chen'e yardım ederken Jin bana sinirlice bakıp kolumdan tuttu ve beni sürüklemeye başladı.

      Beni mağazanın dışına getirip kolumu sertçe bırakmıştı. "Sen neden onu öptün he yoksa sürtüklük yapmak için mi?!!!" Diye bağırmıştı.

     "Laflarına dikkat et Jin!!! Bikere ben onu öpmedim o beni zorla öptü. İkincisi o bana platonik aşık olan takıntılı bı manyak zaten kolumuda o jiletlemişti. Üçüncüsü ayrıca bu seni neden ilgilendirdi?!!" Demiştim nefessiz bı şekilde. Jin şok olmuşçasına bana bakarken tekrar konuştum.

      "Ve sen benim sürtük olduğumu mu düşündüm?" Dedim tam o anda dudaklarıma yapışmıştı onu ittirip "ne yapıyosun sen beni her istediğin zaman öpemezsin" deyip işime geri döndüm.

     HYE MİN

  Oturmuş müşteri beklerken biri üçüncü masaya oturmuştu. Hemen elime kalem ve kağıt alıp  yanına gittim başımı hiç kaldırmadan "ne istersiniz?" Diye sordum "seni" dediğinde sinirlice kafamı kaldırdım ve bu kişinin v olduğunu gördüm. Göz devirip diğer garson kızın yanına gittim.

     "Şurdaki adamı gördün mü çok yakışıklı dimi" demişti tekrar göz devirip onla ilgilenmesini istedim. Kız tamam diyip yanına giderken eteğini azcık yukarı kaldırmıştı bu nasıl bir sürtük diye düşünürken yanına gitmişti bile.

    Kız- buyrun efendim ne istersiniz

    Tae- daha deminki garsonu çağırır mısın

    Kız- ben yardımcı olayım

    Tae- gerek yok sen onu çağır

     Kız yanıma gelmişti noldu dediğimde v'nin beni çağırdığını söyledi oflayarak yanına gittim.

     "Ne istiyosun" dedim "seni istiyorum demiştim ya" dediğinde "eğer düzgün bişe istemiceksen gidicem hatta bı dk öğle molam gelmiş gitmem lazım" deyip yanından ayrıldım.

    YUN

Kızlarla beraber öğle yemeğinde buluştuk. Oturup yemek yerken olanları anlattık görünüşe göre soo hee ve Chang suga ve jimin'e hadlerini bildirmişlerdi. Biz onlara gülerken kızlarda Hye min'in olayına gülüyodu. Kendi olayımı anlatmamıştım gerek yoktu. Yemek bitiminde herkes işinin  başına geçmişti.

     Günün sonuna kadar bişe olmamıştı sıkıcı şeyler vardı. İş bitimi kızlarla işten çıktık ve farklılık olsun diye Kore sokaklarında dolaşmaya başladık. Ara sıra Kore atıştırmalıkları satan tezgahlardan bişeler alıp yiyoduk. Gece bir'e kadar dolanmıştık ve çok eğlenmiştik. Eve gelip direk yattık.

     ERTESİ GÜN

    Kızlarla iş yerine gittiğimizde avm'nin kapısının orda jin'i görmüştüm bı kızla konuşuyodu. Kızlara siz gidin deyip onları yollamıştım. Jin'i izlerken kıza sarıldığını gördüm. Sinirlice onlara bakarken Jin beni fark etmişti bişe belli etmeden yoluma devam ettim ama güne -1 olarak başlamıştım.

    JİN

       Bu sabah tekrar yun'un yanına giderken uzun zamandır görmediğim Almanya'dan kuzenim gelmişti. Onu görüp direk konuşmaya başlamıştım. İşi olduğunu ve gitmesi gerektiğini söyleyip yarın buluşuruz demişti. Gitmedende sarılmıştık. O sırada yun'un bizi gizlice izlediği gördüm ona bakınca bişe belli etmemeye çalışarak yoluna devam etmişti. Ama ben çok şey anlamıştım.

     Yanına gittim kartını takmış boş boş oturuyodu. Yanına oturduğumda yavaşça kafasını çevirip bana bakmıştı bu sırada elleri çenesindeydi. Sonra tekrar başka tarafa baktı.

      "Noldu mutsuz gibisin" dedim sırıtarak "ben mi hiçte bile" dediğinde gülmüştüm ne gülüyosun bakışları atmıştı bana bende "hadi ama Yun anlamamazlıktan gelme" dedim dalga geçer gibi. "Bak seokjin sabah sabah ne içtin bilmiyorum ama yürü git başımdan" deyip gitmişti. O sırada aklıma muhteşem bir fikir gelmişti.

       Evet ben bir hacker'dım. Aslında bizim grupta herkes hacker'dı. Yun'un telefon numarasından telefonunu ele geçirmiştim. Onun telefonuna girerek kendime mesajlar yazdım akşam yun'a surprizim vardı......

 

BAD BOYS AND GİRLS/BANGTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin