(14)

69 4 14
                                    

    YARIN SABAH

   Okul saatinden bir saat sonra işe gittiğimiz için biraz geç kalkmıştık. Alışkanlık olmuştu. Hemen giyinip kahvaltı yapmadan okula gittik.

  YUN

  CHANG

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

  CHANG

  SOO HEE

  HYE MİN

    Okula vardığımızda sınıfa gittik ve bizi yedili karşılamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

    Okula vardığımızda sınıfa gittik ve bizi yedili karşılamıştı. Hepimiz sevgililerimizin yanına giderken tae'nin naber sevgilim dediğini duymuştum. Hemen kafamı oraya çevirdiğimde Hye min'e gittiğini gördüm.

     Bişe dememiştim sadece gülmüştüm belliydi böyle olacağı. O sırada tabi bizden hiç ayrılmayan ÇOK SEVDİĞİMİZ! diğer kızlardan min jee.

      "Sevgilim mi?" Demişti şaşırarak. Hye min'e baktığım hava atar gibi "evet öyle bir sorun mu var" demişti bu hallerine kahkaha atasım vardı. Kızlarda en az benim gibiydi.

       "Şimdi sizde sevgilisiniz hı" demişti soo hee gülerek Hye min kızarmıştı. Hey amk sanki daha demin kıza baş koyan bendim. "Evet" dedi ve lavaboya gitti. Bizde peşinden tabi.

         Ders zili çalmasıyla işlerimizi görmüş sınıfa gelmiştik. Soo hee ve Chang rahatça jimin ve suga'nım yanında otururken. Jin ve bong cha'nın beraber oturduğunu unutmuştum. Sinirle yerime geçtim.

      Bı dk sonra Hye min'de sinirle yanıma oturdu. "Kızım siktir git tae'nin yanında otursana rahat bırak beni" dedim sinirle ama o bana tae ve yanındaki min jee'yi işaret etti. Durum aynıydı demek isterdim fakat tae bir anda sevgilim gel diye bağırmıştı.

      Galiba min jee'den rica etmişti kalkması için. Hye min mutlulukla giderken "sende sattın demek bizi he" diyip iç çektim yalakalık yapıp "ya hayır satmadım" dediğinde kafasına vurup siktir git dedim ve onu yolladım.

      Belki Jin'de tae'yi örnek alırsa kızı kaldırır diye ümitle beklemiştim. Fakat nerdee. Sadece onlara sinirle bakmıştım. O sırada hocanın içeri girmesiyle önüme döndüm.

       Dersin ortalarına doğru jin'in mal olduğunu düşünmüştüm. Kız dolaylı yoldan jin'e yürüyodu fakat Jin bunun farkında bile değildi.

     HYE MİN
 
   Dersin ortalarına doğru taehyung'un bana bakıp piç smile atması sinirimi bozmuştu. En büyük güçümle ayağına vurmuştum ve sınıfın ortasında bağırmasına neden olmuştum. Ben ona gülerken hoca konuştu.

      "Tae niye bağırıyosun derste"

       "Şey hocam bacağımı sıraya vurdumda"

    Demesiyle hoca ona garipçe bakıp önüne dönmüştü.  Ben bu hallerine daha çok gülesim geliyodu.

   SOO HEE

  Tam dersin ortalarındaydık fakat jimin'in bana yazdığı kağıtları buruşturup atmaktan dersi dinleyemiyodum. En sonunda dayanamayıp baktım fakat şok olmuştum.

     "Akşam yapmaya ne dersin bebeğim" yazıyodu.

     Kağıda "neden olmasın" yazmıştım. Bende inanamadım yazdığıma biran. Gittikçe Yun ve Chang unnieme benziyodum. Kağıdı okuduğunda gözleri parlamıştı ve kıvranmaya başlamıştı heyecandan. Bende mal diyip onun bu hallerine gülüyodum.

     CHANG

  Dersin başından beri suga'nın eli başka bir yerdeydi. Takmıyodum çünkü hoşuma gidiyodu. Arada bende onunkini sıkıyodum. Yun unnie bizi kendine benzetmişti.

    Artık dayanamayıp inlemeye başlayacağım sırada suga'a durmasını söyledim fakat o inadına durmuyodu. Bunun üzerine kendimi sıktım inlemek ve rezil olmamak için.

     Fakat gözüm Yun'a kaymıştı. Keyfi pek yerinde görünmüyodu. Ve neden jin'le oturmadığını düşündüm. Fakat jin'e baktığımda yanında bong cha salağı vardı anlamıştım moralinin neden bozuk olduğunu fakat yapabileceğim bişe yoktu. Eğer unniemi daha fazla üzerse jin'e saldıracaktım.

   YUN

   Tenefüs zili çalmıştı. Soo hee ve Chang hemen kantine inmişti. Kahvaltı yapmak için heralde. Jin'e baktığımda yanıma geliyodu.

    "Aşkım" hiç bişe dememiş ve önüme bakmıştım. Hye min bizi görüp tae'nin koluna girmiş "hadi aşk kuşlarını yalnız bırakıp kızların yanına gidelim" demişti kahkaha atarak. Onu gebertecektim aşk kuşları ne be ıyyyy. Hye min öldürücü bakışlarımı anladığı anda topuklamıştı.

      "Yun sorun ne" dediğinde "sorun yok nerden çıkardın" demiştim.

      "Yüzüme bakmadığına göre bir sorun var Yun" demişti çok bilmişçe. Bende geçiştirip onla beraber kantine inmiştim. Hye min beni görür görmez

       "Ben kalkıyım artık" demişti "otur mal bişe yapmıcam" dedim gülerek.

       "Yok canım ben o yüzden şey etmedim neyse boşver" dediğinde göz devirdim.

     Güzelce kahvaltı etmiş zilin çalmasıyla sınıfa çıkmıştık. Bong cha'nın yanına gidip "ikile" dediğimde bana "anlamadım" demişti.

      "Zaten bir kerede anlasan şaşarım ikile diyorum artık burda ben oturuyorum" dedim kendimden emin.

      Gülüp konuştu "sana bu hakkı kim verdi peki" dediğinde "ben" diye cevapladım. Eliyle senle uğraşamıcam haraketi yapıp yerine oturdu ve gitmem için elini salladı.

       Sinirli şekilde elini büktüm. O acıyla inlerken sınıfa yedili girmişti.

     "Yun napıyosun?!" Demişti Jin ve j hope'ta bizi ayırmıştı. "Yun güzelce söyleyebilirdin neden yaptın" dediğinde Jin'e bakıp "zaten ilk insanca söyledim" dedim.

      "Kesin öyledir" deyip kalkmıştı sıradan bong cha "Jin sevgiline şöyle bidaha bana bulaşmasın" dediğinde demek öyle deyip saçından tutup çektim bu sefer cidden birbirimize girmiştik. Kızlar ve erkekler bizi ayırmaya çalışıyodu Jin beni belimden tutup havaya kaldırmış ve ondan ayırmıştı.

        "YUN YETER" deyip bong cha'ya döndü "daha fazla kavga etmeyin" deyip herkesi yerine oturttu. Okul bitene kadar jin'le fazla muhabbet olmadım. Oda benle konuşmaya ihtiyaç duymamıştı. Haklının ben olduğunu düşünüyorum jin'in bana bağırması yanlıştı.

       Okul çıkışı artık onlarda kalacağımız için evden eşyalarımızı alıp onların evine gitmiştik.

BAD BOYS AND GİRLS/BANGTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin