17. Bölüm

1.7K 94 24
                                    

Yazardan

Sessizlik güzel bir melodiydi .
Bir o kadar huzur
Bir o kadar da mutluluk verirdi bize .

Mesela bir manzaraya bakarken eşlik eden tek şeyin sessizlik olmasını dileriz .
Ya da
Gökyüzünün uçsuz bucaksız maviliğinde kaybolmayı dilerken sessizliğin hakim olmasını isteriz .

Çünkü biliriz sessizliğin  en büyük nimet olduğunu ...
Çünkü biliriz huzurun sesi olduğunu.
Ama ...
Şu anki durum huzur veren sessizlikten çok uzaktı .

Kapanan kapı , atılan çığlıklar, dinmeyen gözyaşları getirebilir miydi gideni .
Etrafa saçılan acı toplanabilir miydi?

Ya da
Kırılan kalpler tekrar bir olup atabilir miydi ?

Gitmek ya da kalmak ...
Bu iki kavram ne de  yıpratırdı insanı
Kimileri gidenin haline kimileri ise kalanın haline acırdı
Oysaki yaşayan bilirdi.
Gidenin de kalanın da durumu beterdi .

Insan ...
Karşında kim olursa olsun dinlemeden anlamadan  konuşmaz mıydı ?
Ne hissedeceğini hesaba katmadan
Kendisi  için önemsiz  bir o kadar değersiz sözleri ona söylerken onun belkide ömrünü o iki kelimeye hayatını hapsedeceğini bilmeden sarfetmez miydi ?

Kimi sever yalnızlığı
Yalnız olmayı
Yalnız yaşamayı ...

Herkes isterdi gülebilmeyi
Doyasıya eğlenmeyi
Fakat bir şeyler engeldir buna
Acıların izin vermez en başta .
Tutuklu kalırsın hep .

Yine de hep kalkarsın düştüğün yerden .
Tekrar düşeceğini bilmene rağmen yine de kalkarsın .
Güçsüzlüğün  bedenini esir almasını istemezsin .
Güçsüz olup sana acıyarak bakmalarına izin vermezsin.

Aşinası olursun  geçtiğin yolların
Geçtiğin yollardaki acılarını acıyla izlemene rağmen vazgeçmezsin.
Her acı birer izden ibaretken unutmaktan bahsetmeleri çok saçma değil miydi ?

Zaman geçse
Bu fani dünya kimileri için son bulup kimileri için yeniden hayat bulsa ;
Yine de geçer miydi bu iz ?

Bilinçsizce yapılan hatalar sonucunda  ödenen bedeller miydi can yakan ;
Ya da bilinçsizce yapıldığına kendini inandırmaya çalışan o yalan mı yakar en çok canını ...

Yok olup giden hayaller
Silikleşip son bulan umutlar
Geri getirir miydi
İçindeki seni ...

Uzaklara dalar bazen gözlerin
Sonu olmayan maviliğe bakıp içinden geçirirsin dileklerini
Olmayacağını bilmene rağmen
Yine de umut edersin .
Çünkü umuttu bizi ayakta tutan .
Belkide en güçlü silahımızdı , etrafımızda ki insanlara karşı...

Şimdi ise derin bir sessizlik hakimdi koca eve.
Hiç kimsenin dili varmıyordu içindeki birikmişleri akıtmaya .
Tek elden gelen akıp giden gözyaşlarının yolunu izlemek olmamalıydı.

.......

Yavuz Kuzey

Hiçbir zaman sert görünüşünden ödün vermeyen bu yaşlı adam enkaza dönmüştü adeta .
Haksızdı o da biliyordu bunu .
O lanetli günden sonra her gece zehir olmuştu ona.
Her gözünü kapattığında kızının güzel yüzündeki  parmak izleri nefesini kesmişti.
İstememişti böyle olsun hiç istememişti.
Öfkesine yenik düşüp  bir tür sinir krizi geçirmişti tüm kötü sözleri ise bunun bilincinde olmadan sarfetmişti.
Kim isterdi ki evladının gözyaşlarının sebebi olmayı.
Ama ...
Olan olmuştu ne gideni geri getirebilirdi
Ne de kırılan  kalbi tamir edebilirdi .

AŞK-I BEDEL  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin