İftira

27 2 0
                                    

İnanamıyordum nasıl böyle bir şey yaparlardı, üstelik benim yüzümden olmuştu, kılımı bile kıpırdatmadan bela çıkarıyordum adeta. Ama Kerem'e de çok gıcık olmuştum böyle bir şeyi nasıl yapardı, önce gel tokat atmaya çalış ,sonra hayatımı kurtar, sonrada iftira at, sağı solu belli olmuyordu. Sema bana herşeyi anlatmıştı kendimi tutamayıp lavaboya gittim ,bütün okul bu olayı biliyordu ve en son öğrenen ben oldum.

Koridorda yürürken Kerem'i gördüm hemen yanına gittim ve sinirime  hakim olamayıp yakasından tuttum.
"Lan geri zekalı! sen ne yaptığını sanıyorsun ,böyle bir şeyin olmadığını, onunla daha yeni tanıştığımı sana söylemiştim, bunu bile bile nasıl böyle yaparsın?!!"
Çok sinirlenmiştim, gerçekten bu çocuğu anlamıyorum.
"Güneş, öncelikle sakin ol, ve beni dinle."
"Neyini dinlicem lan senin, geri zekalı pis  şey ,ama bu burada kapanmadı ,haberin olsun, bana bulaştığına bin pişman edicem seni!"
Diye bağırdığımda  arkamı dönüp hızla yürümeye başladım. Kendime şaşırmıştım bu cesaret nerden geliyordu bana böyle? Hem ben bu çocuğa ne yapabilirdim ki? Of of.

"Sema ben napıcam ? böyle çirkin bir iftira, üstelik çocuğu daha tam tanımıyorum bile yaa."
"Sen merak etme Gökayla konuşuruz, bi hal çaresine bakarız. Sen sıkma yeterki o tatlı canını."
Diye beni teselli etmeye çalışan canım arkadaşıma tebessüm ederek baktım.

Çıkış zili çaldığında Sema ile Gökay'ın yanına gittik.
"Gökay."
Diye Gökay'a çağırdı Sema, bende yanına gittim.Gökay soğuk bir şekilde bana baktı. Sonra gözlerini benden ayırdı ve Semaya baktı.
"Efendim Sema?"
Dedi Gökay o sırada Sema'nın telefonu çaldı. Konuştuktan sonra üzgün bir şekilde önce bana sonrada Gökay'a baktı.
"Yaa bakın benim bir işim çıktı, iyide oldu siz ikiniz konuşun meseleyi aranızda halledin."
Dedi ve konuşmama fırsat vermeden, koşup gitti. Onunla tek kalmıştım.
"Evimiz aynı istikamette ya hani, hadi gel yürüyerek konuşalım."
Dedim bende bana hiç bişey demeden başıyla onaylayıp yürümeye başladı ben yanında yürüyordum.
"Bak bu konu-"
"Bu konu kapandı Güneş uzatmaya gerek yok."
Dedi yine soğuktu yüzünde tek bir mimik bile yoktu.
"Ben böyle bişeye sebep olmak istememiştim ne yaptığımı bile bilmiyorum."
Dedim bende.
"Sen neden o çocukla."
Dedi ve yutkundu sinirli bir şekilde ve devam etti.
"Bak ben seni o çocukla sabah gördüm ben koşucaktım seni kurtarmaya, ama nerden çıktıysa o çocuk geldi birden."
Kaşlarımı hayretle havaya kaldırdım, bu benimi takip ediyordu, diye düşünürken sanki zihnimi okumuştu.
"Baştan söyliyim seni takip falan etmiyordum."
Dedi bana. Bende masum bir şekilde kafamı salladım sonra sinirle söylenmeye başladı.
"Hem ona ne yani biz sevgili olursak oluruz, o ne karışıyor."
Dediğinde hayretle ona baktım.
"Yo sakın yanlış anlama, ama öyle ona ne, çocuk  sana saldırıyor sonra hayatını kurtarıyor, sonrada yine bir kötülük yapıyor. Hayır anlamıyorum çocuğun kafadan sorunları var heralde!"
Dedi sinirli bir şekilde ona farkettirmeden dudaklarımı büzüp güldüm.
" Neyse seninde dediğin gibi bu konu kapandı, inan o çocuğu bende anlamadım, ama çokta kafaya takmaya niyetim yok bence sende takma. "
Bana baktı ve tebessüm etti.
" Sen iste yeterki. "
"Ne?"
Birden ciddileşti ve bana baktı.
"He ne, yani haklısın takmaya değmez aynen."
Dedi telaşlı bir şekilde bende alttan alttan güldüm.
"Neyse, benim evime geldik. Hadi o zaman yarın görüşürüz."
"Görüşürüz Güneş."
Dedi bana çok tatlı bir şekilde. Bende eve girdim. Bu gün onda bir değişiklik farketmiştim gözlerinin yeşilliği gitmiş yerine çok tatlı bir kahve rengi gelmişti, sanırım lens falan takıyordu.

Saat onu on geçiyordu, abim bu gün hiç eve gelmemişti. Annemler çoktan gelmiş ve dinleniyorlardı. Bende odama çıktım zaten çok yorgundum. Geceliklerimi giyip yatağa yattım.
Eveet yarın günlerden perşembe,tatili dört gözle bekliyorum,hadi bana iyi geceler.

Kalbimdeki GüneşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin