"2 YIL ÖNCE ÖLMÜŞ"

72 10 12
                                    

Annemin odama hızlıca girmesiyle uyandım.Yeni uyanmanın etkisiyle sersemlemiştim olup biteni anlamak için kafamı sağa sola çeviriyordum.
"Ne oluyor?"
"Nemi oluyor?Bu gün kim gelecekti hatırladın mı?"
Daha sorusuna cevap veremeden konuşmaya başladı.
"Nasıl yetiştiricem ben bu kadar işi?Senide hemen hazırlayalım."
Dolabın kapağını açtı ve içini karıştırmaya başladı.
"Anne ne hazırlanması kazak ver yeter."
"Saçmalama Yağmur.Heh bu güzel bunu giyin."
Gösterdiği uzun bebek mavisi yırtmacı olan bir elbiseydi.
"Anne düğüne gitmiyorum."dedim kafamı sağa sola sallayarak.
"Annecim sen en iyisi git diğer işlerini yap ben seçerim."
Annem kafasını salladı ve beni kucaklayıp tekerlekli sandalyeye koydu ve bir şey demeden çıktı.
Tekerlekli sandalyemi ileri sürerek elbiselerimin olduğu dolaba ilerledim.
Kıyafetlerim bile bana yabancı geldi.5 dakika sonra kırmızı bir v yaka kazak altınada kot pantolon seçip ikisinide aldım ve giyinmeye başladım.Aynanın karşısına geçtiğimde kendimi süzdüm aslında fena değildim.Siyah dalgalı uzun saçlarım vardı elaya çalan gözlerim iki yanağımda da olan gamzelerim beni olduğumdan tatlı ve sempatik gösteriyordu ama rengim soluktu yorulmuş bir hava vardı yüzümde kazadan sonra hep böyleydim zaten...

1.30 saat Sonra
Zilin sesiyle büyük bir nefes aldım.Annemin hoşgeldiniz seslerini duyuyordum.Ben hala anlam veremiyordum niye geliyorlar hadi gelmesini geçtim niye karşılaştıktan sonra birden çıka geliyorlar?Düşüncelerimin arasından beni çekip çıkaran yine annem oldu.
"Hadi gelsene neyi bekliyorsun?"
"Tamam sen git ben 2 dakikaya gelirim."
"Fazla bekletme."deyip çıktı.
İçimden 10'na kadar saydım ve kapıya doğru ilerledim.
"Saçmalama Yağmur."
Odaya girdiğimde bütün gözler bana bakıyordu Rüzgarın annesi olduğunu tahmin ettiğim kişi sanki bana "utanmada gel" der gibi gülümsüyordu.
Biraz daha ilerledim ve karşılarında durdum.
Gülümsemeye çalışarak:
"Hoş geldiniz."dedim
O sadece gülümsemekle yetindi.
"Merhaba ben Lütfü Özmen bu da karım Hayat"dedi o zamana kadar farketmediğim Rüzgarın babası.
Sesin geldiği tarafa baktığımda karşımda herhalinden parasıyla her şeyi alan ve kibirli biri olduğu belli oluyordu.
"Ben de Yağmur"dedim soğuk bir sesle.
Gençliğinde yakışıklı olduğu belli oluyordu.
Ortamdaki gerginliği bozmak için annem araya girdi.
"Kahve ister misiniz?"
Yine o soğuk ve kendinden emin olan ses:
"Karım kahve sevmez bende istemiyorum."
İsminin Hayat olduğunu bildiğim eşsiz güzel olan kadına baktım,yüzü asılmış gibiydi ama ona baktığımı gördüğünde yine o kusursuz gülüşüne takıldı.Sebebini bilmediğim bir şekilde bu kadına acıdım.
"Rüzgar sen ister misin?"
Rüzgar düzlenir gibi yaptı ardından:
"Olur içerim."
Annem kafasıyla tamam der gibi bir işaret yaptı ve mutfağa geçti.Bende onun peşinden mutfağa geçtim.
Yanına geldiğimi fark ettiğinde kahveleri alıyordu.
"Misafirlerin yanına geçsene."
"Misafirmiş ya anne görmüyor musun adam karısının konuşmasına bile izin vermiyor."
"Buna sen karışma."
"Karışacağım o adamın inadına kadına soru soracağım.Parasıyla her şeyi yapacağını zannedenlerden olduğu gün gibi ortada."
"Yağmur saçmalama."dediğinde ben çoktan Lütfü denen adamın oraya gitmiştim.
Gülümseyerek " Nasılsınız?"diye ortaya bir soru attım.
"Hepimiz iyiyiz."Bunu diyen Lütfü Beydi.
O an aklıma gelebilecek en saçma şeyi söyledim.
"Aa Hayat hanım çantanız çok güzelmiş nereden aldınız?"
Ciddi misin?Bununla zerre ilgilenmiyordum.
Rüzgarın kendisini gülmemek için zor tutuğu belli oluyordu.
"Zara'dan"Dedi Lütfü Bey.
Çatık kaşlara hem Hayat Hanıma hem eşi Lütfü denen adama bakıyordum.
O anda telefonuma bir mesaj geldi.Mesaj annemdendi beni mutfağa çağırıyordu özür dileyerek mutfağa geçtim.Girdiğim anda annem konuşmaya başladı.
"Konuşamıyor."Nutkum tutuldu.Kimden bahsettiğini anlamıştım.
Rüzgarın annesiydi
"Ne?Bana niye söylemedin?"
"Söylememe fırsat bırakmadın ki bende buraya geldiklerinde öğrendim zaten."
Hala anlamsız bir şekilde anneme bakıyordum.
"Nasıl olmuş?"dedim kafamı eğerken.
"Rüzgarın abisi Baran 2 yıl önce ölmüş ondan sonra konuşma yetisini kaybetmiş."
Kafamı o kadar hızlı bir şekilde kaldırdım ki boynumun bir an benden ayrılacağını zannettim.
"Rüzgarın abisi mi varmış?"
Annem usulca kafasını salladı.Odama gitmek için arkamı döndüğümde Lütfü Bey'i gördüm.

Bu bölüm kısa oldu ama yine de Oy vermeyi unutmayınnnn🤗🤗🤗Bir daha ki bölüm kesinlikle daha uzun olacak🥀🥀🥀

BAŞLANGIÇ NOKTAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin