"Kızım doğru dürüst aç şu hamuru incecik olsun benim kızım değil misin sen?"
Yıldız gözlerini devirip hızlıca açmaya çalıştı su böreğinin zahmetli olduğunu biliyordu bu yüzden kaytarmak için elinden geleni yapmıştı ama annem hasarlı kolundan mütevellit caymamıştı ısrarından
"Anne sanki su böreği yapmasak insanlar bizi ayıplardı sucuk gibi olduk bak seninde mazeretin var."
Annem benim kaynattığım sudan gözlerini kaldırıp yeşillerini Yıldıza çevirdi o arada hamur içini hazırlıyordu
"Bana bak hamur diye seni açarım mazeretimle."
Alçılı Kolunu işaret etti
"Hamur açamıyorsanız ben sizi niye doğurup güzel bedenimi bozdum?"
Çocuk yapmak için iyi bir sebep(!) ilaçlar annemin kafasını değiştirdi sanırım
"O güzel vücudun su böreği yüzünden bozulmuş olmasın Anne?"
Yıldız rakip takımın gol çizgisine gidiyor
"Yok benim vücudum, aldığım bir şeyden değil attığım bir şeyden deforme olmuştur."
Anne savuşturdu
"Sen zaten yararlı bir şey olsan seni vücudumdan atmazdım böreğin belli bir vitaminini almışımdır senden anca kilo aldım."
Ve gol
"Un dök kızım elini korkak alıştırma şuna bak yavaş yavaş sürüyor oklavayı."
***
Pala Gaffurun karısı Saniye hanım yeni pişirdiği taze sarmalardan Gülbaharın tabağına özenle koydu ona bir hafta önce meşhur kekinden yollamıştı o da tabak boş gitmez diye bayram için sardığı sarmalardan koymuştu
"Kerem oğlum şu tabağı Güllü teyzenlere götürü ver ha kurban olduğum."
Kerem ailenin en küçük oğluydu o yüzden bütün angarya işleri kısa mesafe getir götürler onu buluyordu oda biraz üşengeçti ya
"Anne neden ben her defasında seçiliyorum Ablam gitsin olmadı Gülden gitsin."
"Onlar bana lazım helayı temizlür ha dersin ben temizlerüm o zaman ablan gider."
Kerem bluğ çağının getirmiş olduğu öfke patlamalarından dolayı bağırarak konuşmaya başladı
"Bıktım sizin kuryeliğinizi yapmaktan.Az yiyin de bir uşak tutun ben mecbur değilim."
O anda başında hissettiği kuvvetli güçle başını tuttu
"Lan oglum sen kimin anasına bağıruyün. Seni çok pis ederim ha. Büyüdün de adam mı oldun?"
Ekrem , Yaman ailesinin Adana'da yetişen son üyesiydi bunu kontrolsüz şivesinden anlayabilirdiniz sonra babasının kardeş özleminden mecbur izmire taşınmışlardıAnnesi müdahale etme gereği duydu
"Ekrem vurup durma gardaşına sen götür bari tabağı Güllülere zaten çıkmıyün mü dışarı."
Annesi, Gülbahar teyzesine hep Güllü derdi.Kendisi de kurban için bileme aleti ve buzdolabı poşeti alacaktı Bülent bakkaldan
"Ver ana yolumun üstü."
***
"Ay kolum koptu."Yıldız kendini oturma odasının derisi bir çok kez değiştirilmiş emektar koltuğumuza atmıştı
"Hadi oradan bir de haşlamayı dene."
Hamuru kaynar suda haşlarken hem tutturmaya çalışmak hem de sıcaktan bayılmadan durmak çok zordu kendi bir tek hamur açmıştı
"Aman ne çok ağrımış kolunuz ama alçı göremiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim Hikayemiz
General FictionHerkes vardı bizim mahallede, mahallenin abileri,mavi önlüklü bakkalı,umutsuz aşıkları, huysuz yaşlıları,meraklı bekçisi,pencere teyzesi,emeklileri ve ben...