Bölüm 5

662 13 3
                                    

Bu kadar çok geç geldiği için üzgünüm ama evimde internet bulunmuyor ve sınav haftası yüzünden imkân bulamadım. Ama önümüzdeki 2 haftadan sonra elimden geldiğince hızlı bölüm yazıp yayınlayacağım. Ve önemli bir şey daha. Bölüm başlarına şuan yaptığım gibi notlar koymayı itici buldum ve bundan sonra değiştirmek istediğiniz bir şey olduğunda yâda bana yardım etmek isterseniz yorumlarda veya mesaj olarak bana iletebilirsiniz. Vote sınırı falan yok. Sadece hikâyedeki eksi veya artıları bana belirtirseniz sevinirim. Neyse çok uzadı. İyi okumalar çaklıtlar. Xox.

Tam 1 hafta. Brit ile aramda geçen olayın üstünden 1 hafta geçmişti. Okulda sürekli benden kaçıyor ve sınıfta yüzüme bile bakmıyordu. Beni görmezden geliyordu. Hayır, böyle olmaması gerekiyordu. Onu düşünmek istemiyordum ama kendimi kontrol edemiyordum. Kızlar ise geçen süre zarfında bana sürekli iyi davranmışlar ve eleştirmemişlerdi. Bunları planlamıyordum ben. Böyle olmamalı. Ama kontrolden çıkmış gibiyim. Onu düşünmeden edemiyorum. Bir an önce bundan kurtulmalıydım. Okul çıkışı bir kafeye gidip oturmuş ve bundan sonra ne olacağını düşünmüştüm. Eve vardığımda hava kararmıştı ve Brit'in odasının ışığı yanıyordu. Gülümsedim. Planlarımı yavaş yavaş uygulayacaktım. Kapıyı çaldım ve Faith gelip beni karşıladı. Selam verip içeri geçtim. Botlarımı çıkarıp bir kenara fırlattım ve oturma odasına geçip kendimi koltuğa attım. Faith gelip karşımdaki koltuğa yerleşti. Yüzünde garip bir gülümseme vardı. "Şu gülümsemeyle beni korkutmayı keser misin Faith ?" "Ah kusura bakma ama kuzenim geldi ve çok mutluyum." Ne kuzeni. Onun kuzeni mi vardı? Tam bu soruyu soracakken mutfaktan Cotty ve sanırım kuzeni olan kız çıktı. Ellerindeki yiyecekleri masaya yerleştirdiler ve kız Faith'i yanına Cotty ise benim yanıma oturdu. Ben kızı süzmeye devam ettim ve gözlerim onunkilerle buluştuğunda gülümsedim. O da gülümsedi ve konuşmaya başladı.

"Selam. Ben Beth. Aslında Bethany ama çok uzun geliyor. Yani her neyse. Ve anladığın üzere Faith'in kuzeniyim." Gülümseyip Faith'e döndüm ve "Neden bana bu kadar güzel bir kuzenin olduğundan bahsetmedin bebeğim. " dedim. Beth küçük bir kahkaha attı. Yanakları kızarmıştı.

Gecenin ilerleyen saatlerinde Beth ile daha yakın olmuştuk. Benim tersime okul puanları gayet iyiydi. Ailesi California'da oturuyordu. New York'ta yani burada bulunmasının sebebi okuluydu. Ve son olarak Psikoloji okuyordu. "Dışarı çıkmak ister misin Beth ?" "Neden olmasın?" Yerimden kalkıp montumu aldım ve kızlara dönüp gülümsedim. Beth botlarını giymekle meşguldü. Faith'e yaklaşıp kulağına "Kuzenini bana yardım etmesi için çağırdığını biliyorum ve emin ol çok yardımcı olacak" dedim. Büyümüş gözlerle bana baktı. Göz kırpıp dışarıya çıkmış bekleyen Beth'e doğru yürüdüm.

Brit;

Gözlüklerimi çıkarıp kitabı kaldığım yerden işaretledim ve yataktan kalkıp kitaplığıma yerleştirdim. Saate baktığımda gece yarısına geldiğini gördüm. Kaç sayfa okumuştum ki.100,200. Gözlerimi ovuşturdum ve perdemi çekip dışarıya göz attım. Gördüğüm şey gördüğüm şeymiydi? Tamam, kabul ediyorum saçma bir cümle. Gözlüğümü takıp yeniden baktım. Evet. Candy ve esmer bir kız dışarıdaydı. Tek başlarına. Neyse beni ilgilendirmez. İlgilendirir mi? Hah saçmalama Brit. Dudaklarım umursamadığımı söylese de kalbim deli gibi kıskanıyordu. Birden kız yalpaladı ve düşecekken Candy onu tuttu. Bir süre bakıştılar ve kız kendini düzeltmeye çalıştı. Candy elinden tutup kalkmasına yardım etti. Kız attığı ilk adımda dengesini kaybetti ve düşecekken Candy onu tutup kucağına aldı. Birden gözlerimiz buluştu. Sırıttı ve geri dönerek kapıyı ayağıyla tekmeledi. Yanaklarımın kızardığına yemin edebilirim. Perdeyi çekip yatağıma girdim. Bir an önce kendime gelmeliydim. ''Onu aklımdan çıkarmalıydım. Benden nefret ediyordu''

Beth'e gülümsedim ve kapıyı kapatıp yanına gittim. Şuan Brit'in bizi izlediğini biliyordum. Çıkarken görmüştüm. Beth'le yürümeye başladık. Beth birden dengesini kaybetti. Düşeceği sırada elinden yakaladım ve kendime çektim. Aramızda 5 cm var mıydı bilmiyorum. Boğazını temizledi ve doğruldu. Tekrar adım atacakken yine dengesini kaybetti. Bu sefer kucağıma aldım. Gülümsedi. Kafamı çevirip Brit'in penceresine baktım. Bizi izliyordu. Sırıttım. Kapıya dönüp eve yürüdüm. Ayağımla kapıyı tekmeledim. Faith açtı ve gözlerini pörtletti. Bizi öyle görmeyi beklemediği belliydi. Yanından geçip oturma odasına gittim. Beth'i koltuğa yatırdım ve ayakucuna oturdum. Kızlar gelip neler olduğunu sordular. Faith endişeyle soru sorup durdu. "Ayağı yerinde Faith. Kopmadı. Sadece burktu." Beth kıkırdadı. . Ona döndüm. "Ayağın acıyor mu ?" "Hayır, sadece biraz sızlıyor." Kafamı salladım. Tüm gece boyunca uyumayıp film izledik ve sohbet ettik. Beth planım için harikaydı.
"Her ne kadar Brit'e karşı olan duygularımın önüne geçemesem de, engel olamasam da..."

You are the Sunshine of my Heart ☉ (Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin