Chanyeol
Uyanmamla Baekhyun'u kontrol etmeye gittim.
Hâlâ uyuduğunu görünce rahatça hazırlandım hatta güzel bir kahvaltı yaptım.
Her yeri kilitlediğime emin olduktan sonra anahtarlarımı alıp çıktım. Arabaya binmemle telefonum çalmıştı. Aramayı cevaplamamla Jongin'in"Hangi cehennemdesin Park Chanyeol!"
diye bağırması bir olmuştu.
"Sana da günaydın dostum."
"Üzgünüm biraz sert çıkıştım ama dün neler oldu merak ediyorum. Çabuk gel."
"Tamam, geldim bile."
dedim çalışanlarının selamları eşliğinde şirkete girerken.
Telefonu ceketimin cebine atıp asansöre bindim.
En üst kata ulaştığımda gördüğüm tanıdık yüzle gülümsedim."Hoşgeldin dostum. Hadi gel odama geçelim. Taeyeon bizi kimse rahatsız etmesin."
diyen Jongin'le odasına girdik.
Jongin benim en yakın arkadaşımdı hatta tek arkadaşımdı.
Onu kardeşim, ailem gibi görürdüm."Ee, anlat bakalım. Dün neler oldu?"
"Dediğin gibi polisler geldi. Başlarında bir de dedektif vardı. Jeon Jungkook. Neyse ki evde hiçbir şey yoktu."
"Ah, o dedektifi çok duydum. İşe başladığından beri açığa çıkarmadığı gizem kalmamış. Evde bir şey yoktu diyorsun da. Ya o kaçırdığın çocuk? Yoksa onu öldürdün mü?"
"Hayır, yalancı şahitlik yaparsan seni bırakırım dedim. Ev arkadaşımmış gibi davrandı."
"Yani, bıraktın mı?"
"Elbette hayır. Yani evde geziniyor artık ama bildiği onca şeyden sonra dışarıya bırakamam."
"Evden kaçmaz mı?"
"Her yeri kilitledim. Hem camlar kurşun bile geçirmiyor kırması imkansız.
"Doğru. Peki, hala onu satmayı düşünüyor musun?"
"Bilmiyorum. Dedektif onu gördüğü için bu sıkıntı olabilir."
"Haklısın. Neyse dostum. İyi yönünden bak. Yakalanmadın. Her şey yolunda."
dedi omzumu pat patlarken. Bu sırada ofis telefonu çaldı.
"Ne oldu? Elbette gelebilir. O "kimse" değil biliyorsun."
diyen Jongin'le gelenin kim olduğunu anlamış ve gözlerimi devirmiştim.
Çok geçmeden kapı açılmış köşesinden Sehun gözükmüştü."S-sahip?"
"Buraya gel bebeğim."
diye kollarını açan Jongin'e koştu.
"Şu Taeyeon'u kov artık. Aramıza giriyor sahip. Hep böyle yapıyor, beni küçümsüyor resmen."
dedi sinirle ağlarken.
Jongin telefonu kulağına götürüp bir numarayı tuşladı."Taeyeon, kovuldun."
diyip telefonu kapadı.
Burada gerçek sahip kimdi acaba?"Hoşgeldin Chanyeol hyung. Biraz sinirliydim. Sana selam veremedim. Üzgünüm."
"Sorun değil. Ben artık gideyim Jong. Bugün de işlerim var, bilirsin."
diyip onlarla vedalaştım ve dışarı çıktım.
.
.
.
Bu bölümü aklınızda önceki bölümlerde soru işareti kaldığı için yazdım.
Işte Baekhyun'un Chanyeol'a hani beni bırakacaktın diye bağırma sebebi.
Böyle aklınıza takılanları açıklamaya çalışacağım.
Sadece biraz sabırlı olmanızı rica ediyorum.
Iyi okumalar diliyorum.
Lütfen vote atmayı unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[M]urder // ChanBaek
FanfictionKüçük sevimli bir yavru köpek Soğukkanlı ve acımasız bir katilin kalbini ısıtabilecek miydi? Tüm hakları Chanbaek shiper'ı kalbimde saklı~ 14.08.2019