Episode 17

421 18 8
                                    

Flashback

"Sen aklınıkaçırdın, bu durumda nasıl sakin olabilirim?!"

dedi Jimin keskin koku yüzünden rahatsız olup burnunu kaparken.

"Jimin, biz arkadaşız ona yardımcı olmalıyız."

"Yardım mı? Yardım ha..?"

deyip delirmiş gibi güldü.

"Buna yardım değil suç ortaklığı denir Jongin!"

"Peki ne yapmayı düşünüyorsun? Buraya girdin, yerlere bastın, ona dokundun. Artık sende polisin suçlu listesinde değil misin?"

Jongin'in sözleri boğazına bir yumru gibi takılmıştı Jimin'in. Kendini bahçeye attı ve o yumruyu çıkarmak istercesine öğürmeye başladı.
Peşinden gelen Jongin sırtını sıvazlıyordu.
Midesinde ne varsa çalılıklara boşalttığında ağlayıp çığlık atmaya başladı.

"Nasıl bir bataklığa saplandım böyle?"

Oldukları yere çöküp oturdular.
Jimin saatlerce aynı cümleyi tekrarladı.
Böyle ne kadardır oturduklarını bilmiyorlardı ama hava karamış ve sonunda Jimin ağlamayı kesmişti.
Ayağa kalkıp içeri giderken Jongin de peşine takılmıştı.
Kapıdan girdiği an genzini kavuran koku ve tam karşında kendisine bakan cesetle gözleri yanmaya başlamıştı bile.
Jongin bunu anlar gibi omuzunu sıkmıştı.
Yerini iyi bildiği oturma odasına girip belki de günlerdir aynı yerde oturan Chanyeol'a baktı.
Elindeki yüzündeki kıyafetlerindeki kurumuş kan lekelerini, şişmiş göz altlarını ve dağınık saçlarını süzdü bir süre.

"Sana yardım edeceğim Chanyeol ama bu ilk ve sonuncu olacak..."

[M]urder // ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin