22. BÖLÜM: MANTIK
Eve girdiğimde içimi korkunç bir hüzün kapladı. Artık karımın ölümünden üzüntü duyamıyordum. Yaşadığımız günleri geçirdim hafızamdan. Güzel günlerdi, çok güzeldi.
Çok büyük bir kalbi olduğunu düşündüm o an. Her zaman beni sevdiğini belli ederdi, aynı zamanda birçok kişiyi de sevdiği halde. Muhtemelen gerçekten de sevmişti. Başka bir açıdan bakarsak, tanıdığım en zeki insanlardan biriydi, hiçbir şey belli etmemişti bana. Onun varlığı altında sarhoş olmuştum. Beni ben yapmıştı. Geçmişimi unutmamı sağlamıştı. Karşımda duran birini onaylıyormuş gibi başımı salladım. O bana yaramıştı, bana çok şey katmıştı.
Etrafa bakındım, sağımdaki duvarı İstanbul'un fethi ile Fatih'in İstanbul'a girişi temalı bir tablo kaplıyordu. Bakışlarımı diğer duvarlarda gezdirdim. Hiç. Başka hiçbir şey göremedim.Oysa eski evimizde her köşede masum bebeklerin fotoğrafları vardı. Belki o zaman ihtimal bile verememiştim ama şimdi anlıyordum. O bir anneydi. Çocuğunun özlemini duyan bir anne.
Ona saygı duyuyordum, fakat bundan daha ilerisi elimden gelmiyordu. Duygularım büyük bir boşlukta gibiydi artık. Ona acıyordum. Onun rezil bir hayat kadını olduğunu düşünüyordum, ama bunu ona yakıştıramıyordum. Acaba içimdeki nefret mi diye düşündüm. Hayır, bu bir tür kınamaydı. Beni aldattığı için de değildi, minicik , savunmasız bir bebeği kaderine terk ettiği için.
Her insan hayatında yanlış bir şeyler yapar. Asel'in yanlışı kaldıramayacağı kadar büyüktü. Bir sürü kişinin mutluluğuna engeldi.
Bahar'ın hayatını da mahfetmişti. Eğer o olmasaydı, belki de hayatım Bahar'la daha farklı bir şekilde biçimlenecekti. Ne diyorum ben, kafam çok karışmıştı.
Bugün saatlerce konuşup, mütemadiyen ağlayarak bana başından geçenleri anlatmıştı. Onun yerine kendimi koyamıyordum fakat ne kadar çökmüş olabileceğini tahmin edebiliyordum. Fiziken değildi tabi. Onca şeye rağmen diri tenli ve pürüssüz bir yüze sahipti.
Asel bebeğini benim için terk etmişti, benimleyken de Berke ile ilişkisi vardı. O ölmeden önce bebeği öldürüldüyse bebeğin benden olmadığı kesindi. Şimdiye kadar onun ölümünden kendimi sorumlu tutmuştum. Bu karara vardıktan sonra acımasızca içim rahatladı. Şimdi daha mantıklı düşünüyordum.
Asel'in hamile olduğunu kim biliyordu diye geçirdim aklımdan. Berke veya Bahar. Ya da her ikisi de. O gün Berke'yi kulübeye kadar takip etmeden önce Bahar'ın evindeydi. İkisi arasında anlamlandıramadığım bir bağ vardı.
Berke'nin tekrar kaybolduğu haberlerini hatırladım.
Polis gizli numarayı tespit etmiş fakat gelen bir emirle bana söylemekten vazgeçmişti.
Sabahın köründe Asel'in kızı tarafından gizli numarayla aranmıştım.
Arabamda eve gitmemem gerektiğini yazan bir not bulmuştum. Bunu Bahar'ın yazdığından emindim çünkü ofisteyken el yazılarını karşılaştırmıştım. Beyaz elbiseyi de benim evimden almıştı. Burdan tek bir şey çıkarıyordum. Evimi Bahar yakmıştı.
Otoparkta beni ezmek isteyen arabanın önünden çekip hayatımı kurtarmıştı.
Kendini Semih'in sevgilisi olarak tanıtmıştı.
Asel'i öldüren kişi, duvara bir tehdit bırakmıştı.
Bahar, otel odama girerek eşyalarımı karıştırmıştı.
Tüm bunlar sorunlarımın çözülmemiş taraflarıydı. Bunları çözersem, sonuca ulaşacaktım. Aklımı tekrar zorladım. Bu soruların cevaplarına tek bir yolla varabilirdim.
Berke yalan söylüyordu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KABUS (Tamamlandı)
Mystery / ThrillerBazen , hiç beklemediğiniz bir anda hiç beklemediğiniz biri hayatınızı mahvedebilir , yaşama isteğinizi elinizden alabilir ve en sevdiğinizi yerde kanlar içinde yatarken görmenize neden olabilir, hayatınızı şekillendirenin görmezden geldiğiniz kabus...