✗jimin: bugün arkadaşlarınla oturup çakma çantanı onlara orijinal diye yutturmaya çalışırken cidden mide bulandırıcıydın
Jennie: Sonuç daha önemlidir 19. yüzyıldan kalma dedeciğim.
Jennie: Sadece ne kadar aptal oldukları ölçüyordum ve bak inandılar.
jimin: inanmış gibi yaptılar
jimin: iki gün sonra yanında gezdirmeyi bile istemeyeceğin bir çanta için arkadaş çevrenin bu kadar büyük olduğuna inanamıyorum
jimin: herkes sırf üzerindeki iki parça ve yanından geçtikleri an ciğerlerine dolan fakat akşama kadar unutacakları parfümler için yanındalar, bunu göremeyecek kadar kör müsün?
Jennie: Değilim¿
jimin: o zaman onlarla takılmaya neden devam ediyorsun
Jennie: Çünkü inanıyorlar.
jimin: neye?
Jennie: İyi olduğuma.
jimin: sadece inanmış gibi yapıyorlar
Jennie: İhtiyacım olan şey de tam olarak bu.
Jennie: İnanmaları umurumda değil, inanmış gibi yaptıklarında işler daha kolay oluyor.
Jennie: Nasılsın diye soruyorlar iyiyim diyerek gülümsüyorum ve onlar kurcalamak yerine inanmış gibi yapıyorlar. Bu da beni onlara her şeyi anlatmaktan kurtarıyor.
jimin: arkadaşlarını kullanıyorsun
jimin: her şeye rağmen onlar senin arkadaşların ve bu iğrenç. bu yüzden asla gerçek arkadaşlığın ne olduğunu bilemeyeceksin.