8; i hate you

3.2K 394 175
                                    



park; flüt çaldığını bilmiyordum

park: konservatuar odasının önünden geçerken tesadüfen yalnız başına çaldığım müziği duydum

park: rahatsız ediyorsam üzgünüm ama çok hoştu

Jennie: Hayır rahatsız etmiyorsun ve teşekkür ederim.

park: flütte gerçekten çok iyisin

Jennie: Biliyorum

park: çok mütevazısın

Jennie: Neden iyi olduğum konuları inkar edeyim ki?

Jennie: Mütevazıcılık oynamak yerine gerçekten iyi olmadıklarıma yoğunlaşabilirim. İyi olduğum bir konuda birisinin bana sadece "hayır iyisin," demesi için, "O kadar da iyi değilim aslında." klişelerine giremem

park: haklısın, inkar etmemelisin

Jennie: Bu arada sen kimsin?

park: birisi işte

Jennie: Kim?

park: havalı olmak istiyordum, bu yüzden en baştan söylemeyecektim ama sanırım senin hayranınım

park: flüt çalmanı seviyorum

park: hayır aslında

park: flütü senin çalmanı seviyorum

Jennie: Yani beni seviyorsun?

Jennie: Çirkin falan mısın sen? Neden karşıma çıkıp yüzüme söylemek yerine burada cevabını tahmin ettiğin halde bana yazıyorsun?

park: çirkinim

Jennie: Evet, kesinlikle çirkin olmalısın

park: çirkin olduğum için karşısına çıkamıyorum

park: üzgünüm

Jennie: Ben de çirkin olduğun için seni reddediyorum öyleyse

Jennie: Yanıma yakışacağını düşünmüyorum

Jennie: Bu yüzden ezik kompleksin ve çirkinliğinle seni engelliyorum

park: sen hep böyle misin Kim Jennie?

Jennie: Nasıl?

park: böyle işte

park: sana çirkin olduğumu söylediğim an bana engelli basmak istedin. beni tanımadan beni reddediyorsun.

park: evet çok çirkinim

park: yüzüm bakılmayacak kadar iğrenç

park: kokuyorum ve saçlarım hep yağlı. yanına yaklaşamayacak kadar mikrop yuvasıyım. kompleksliyim, arkadaş çevrem yok, boyum uzun falan değil

park: tam anlamıyla kaybedenler klübündenim

park: ve sen doğal olarak beni reddediyorsun

park: ama neden?

park: oysa beni tanımıyorsun bile. sadece çirkinim diye kötü birisi olacak değilim ya, belki de kitaplarda okuduğum o prens benimdir ama sen sırf ben çirkinim diye en başından beni reddediyorsun

Jennie: Öncelikle ben kitap okumam

Jennie: İkinci olaraksa, seni reddettim ve bundan pişman değilim

Jennie: Çünkü çirkinsin

Jennie: Ama senin anladığının yanı sıra benim kastettiğim çirkinlik yüzünle ya da bedeninle ilgili değil

Jennie: Kendini olduğu gibi kabul etmeyip, çirkin diye damgalayarak hayattan soyutan herkes benim için çirkindir

Jennie: Çirkin olduğun için seni benim kabul etmediğimi sanıyorsun fakat sen, kendini çoktan reddetmişsin

Jennie: Duvarlarını boğulacak şekilde daraltan ve her gününü kendinden nefret ederek geçiren kişiler benim yanıma yakışmazlar

Jennie: Üzgünüm, sen beni sevmeyi hak etmiyorsun

park: sen muhteşemsin, ben öyle değilim

Jennie: Haklısın aslında

park: gördün mü? sen de kabul ediyorsun

Jennie: Ben muhteşemim adamım

Jennie: Ne de olsa senin gibi kendimi çirkin diye tanımlamıyorum

Jennie: Başkaları için ne ifade ediyorum umurumda değil ama benim için ben değerliyim bu yüzden muhteşemim işte

Jennie: Kendimi sevdiğim için

park: çirkin olduğunda senin içini tanımak bile istemezler inan bana

Jennie: Bunu bilemezsin

park: asıl sen bunu bilemezsin çünkü çirkin değilsin çünkü hep en muhteşem olan kişi sendin

park: hep parlıyorsun

park: gölgedekilerin nasıl hissettiğini nasıl anlayacaksın ki?

Jennie: Bana bak ezik son kez söyleyeceğim

Jennie: Yaşamak istiyorsan, kazanmak istiyorsan ve bir şeylerin bir parçası olmak istiyorsan göze alman gerek. Her şeyi göze almalısın

Jennie: Reddedilmeyi, kırılmayı, acı çekmeyi, sevmeyi, aşağılanmayı ve bir sürü şeyi daha

Jennie: Şu an kaybedensin evet

Jennie: Bunun sebebi çirkin olduğun için değil ama

Jennie: Çirkin olduğunu düşündüğün için. Çirkin olduğunu düşündüğünden karşıma çıkmadın, seni tanımam için bana şans vermedin ve beni kaybettin. Burada benim suçum yok. Beni böyle olduğum için suçlayamazsın

Jennie: Kazanmak için hiçbir şeyi göze almadan bir köşede acı çeken sen, gerçekten de çirkinsin.

Jennie: Git ve kendini sev aptal

Jennie: Bu kadar ezik olma

Kafamı eğdiğim telefonumdan kaldırarak ilerideki masada oturan kızın üzerinde bakışlarımı gezdirdim. Sonra hafifçe gülümsedim.

"İyilik yaparken bile bok ediyorsun, Kim Jennie." Tekrardan güldüm. "İyiliği bile."

kirai, jenminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin