6.Bölüm(''Sen o Yasak Elmasın'')

294 16 14
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Aslın da sonsuz olan bu yolculukta, kaybolmaktan korkuyordu ölü ruhum.


Ruh...

Yazının icadından beri ölümsüz.

Peki ya benim ruhum ?

Çoğu insan bedeninin çürüyeceğini bilir ve bundan korkar . Ama şöyle bir gerçek var ki bazı insanların ruhları bedeninden önce ölür .Zaman film şeridi gibi geçerken yaşayan bir ölüden farkı kalmaz benliğimiz.

Doyum içinde sürdüreceğini sandığın bu yaşam da, sonradan anlıyorsun ki aslın da hiç de doyumla ayrılmayacaksın! Sanki hiç yaşanmamış gibi...Doymak mümkün mü? Yaşamın olgusu, algılanan duyguların gücü ile kavranmış, bir hiçten ibaret.

Ölüm...

Ölüm düşüncesi izimi sürüyor. Gece gündüz hayatıma son vermeyi düşünmekten kendimi alıkoyamaz hale geldim. Böyle olmaya zorluyor yaşanmışlıklar. Bir kaygı... Beni kendimi öldürmeyi denemeye iten bir kaygı var içim de. Nedeni ise her an canımı almaya hazır bir azrail peşimde dolaşıyor!

Her nefes alışım titrek, tüm düşüncelerim arasından umutsuzluk akarken ruhumun öldüğünü hissediyorum...

Zifiri karanlık göz bebeklerime işlediğin de nefesimin acizleştiyini hissettim. Dudaklarımın kuruluğu kendini belli ederken, keskin bir dokunuşla dolgun dudaklarımı yaladım ve içimde ki boğuk havayı serbest bıraktım.

Demir kapı büyük bir gürültü eşliğin de açıldı. Burnuma nane ve sigara karışımı bu eşsiz koku dolarken gelen kişinin Ayaz olduğunu çok rahat anlayabilmiştim. Korkuyla gerilen bedenimi umursamamaya çalışıp bakışlarımı sert ve yıkılmaz gözüken bedeninde gezdirdim. Elinde sıkıca tuttuğu mavi bir dosya fark ettim .Neydi şimdi bu?

Meraklı bakışlarımı umursamayıp dosyayı yüzüme fırlattı. Sinsi bir gülümseme yayılmıştı kusursuz hatlarına. İçim kararıyor ve sebebini bilmediğim bir sıkıntı karnım da kol geziniyordu. Karamsar halimden kurtulmaya çalışarak derin bir nefes alıp verdim. Çatlamış dudaklarımı aralayıp kısık çıkan sesimle sordum

-Bu dosya nedir?

Uzun boyu ile karşım da dikilince yutkunarak ona baktım

-İmzala hemen, çok soru soruyorsun!

Kısa bir sessizliğin ardından yerimde rahatsızca kıpırdandım. Kucağım da sabitlediğim dosyaya anlamsız bakışlar atarken, üzerim de bir çift delici gözlerin baskısı altında eziliyordum. 

Dosyayı incelediğim de ailem ile birlikte geçirdiğim tek güzel anılarımın canlandığı evin satış işlemleri olduğunu gördüm. Bunu imzalamamı nasıl benden bekleyebilirdi aklım almıyor! Dosyayı yere sertçe fırlattım ve bu olup biten her şeyin kötü bir kabus olmasını diledim. Gözümden akan bir kaç damla yaşı titreyen elimi umursamadan sertçe sildim

SİLİNMEYEN İZLER (İntikam)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin