APTAL! |BxB| Tamamlandı

EPİSODE 1.7

Azizin götünü siktirmeden valla içim rahat etmez demiş birileri? İmdadınıza yetişiyorum :)

———

Yazar:

"Peki görüşürüz Deniz" diyerek kapadı telefonu. Yarın en yakın 'arkadaşıyla' tatile gideceği için heyecanlıydı. Bazıları için sadece arkadaş kendi için ise TEK aşkıydı. "Umarım mutlu olabilirsin Ezel artık seni gülerken görmek istiyorum" dedi sarışın kız. Çisem, iyi bir insandı ve sevdikleri için her tür fedakarlığı yapabilecek karakterde bir yapısı vardı. Uzun doğal sarı saçları zeytin yeşili gözleri, dolgun dudakları beyaz teni ve hafif çilleriyle Rapunzeli anımsatıyordu. Kişilik olarak ise kesinlikle katil bebek çakiydi. Tam bir psikopattı. Ama iyi kızdı merak etmeyin. Ezel ise, dağınık kıvırcık saçları, bal köpüğü renginde gözleri beyaz teni ve fazlaca belli olan çilleri ile tatlı bir İngiliz sosyete tiplerini andırıyordu. Kişilik olarak, fazla takıntılı biriydi. Sevecen, yapışkan fedakar ve tapılası bir insandı. Açık sözlüydü. Ve evet, Ezel tam anlamıyla kedi gibiydi, uke bir tipti, uke kelimesinin beden bulmuş haliydi ama bir o kadarda alıngan ve sulu göz bir yapısı vardı. Babasının sürekli 'Damat yok mu damat?' Laflarına hep 'Ne o? Beni karşı şirketin oğluyla zoraki evlilik mi yaptıracaksın' diyerek babasıyla kahkahalarla gülerlerdi. Ama dediğim gibi Ezel, alıngan bir tipti ve bir an babasını ciddiye alıp böyle bir şey yapma ihtimalini sorguluyordu. Hayatında 'Anne' kavramının hiç yer almamış olan bu çocuk gene Anne sevgisinden mahrum bırakılmamıştı, sevdiği ve varlığına her dakika şükür ettiği bir kadın vardı. Üvey annesi Ayşen hanım, kimi çocuk sevmezdi üvey annesini ama Ezel, ban başka bağlıydı bu kadına.

Çalan kapıya "Ben bakarım" diyerek ayaklandı Ezel. Kapıyı açınca beklediği suratla hin bir sırıtma kapsadı suratını. "Hoş geldin abi" genç sarışın gülümsedi, kardeşini çok özlemişti. "Benim küçük haylazımda nasılmış bakim" diyerek içeri girdi. Erdinç, Ezelin üvey abisiydi. Çok iyi anlaşırlardı Anne ve babaları haricinde hayatlarındaki en önemli 3. İnsanlardı birbirleri için.

Erdinç, uzun boylu kavruk tenli, griye kaçan gözleriyle, sarışın yapılı vücuduyla tapılası bir vücudu vardı. Ama vücudu ne kadar mükemmelse kişiliğiyse bir o kadar berbattı, ama yine merhametli ve sevecen bir insandı. Yani görmek isteyenlere gösterirdi güzel yanını. Erdinç salona girdi ve büyük koltuğa yayılırcasına oturdu. Ezel, diğer koltuğa Çisemin yanına oturdu "Naber lan kız" dedi Erdinç Çiseme ithafen. Çisem ve Erdinç aynı okulda sınıf arkadaşlarıydı. "İyidir ne olsun sen?" Dedi kız. İkili girdikler koyu sohbeti daha da koyulaştırırken Ezel abisinin gelişiyle oluşacak kaos ortamını kafasında kurgulamaya çalıştı. "Beni dinleyin" dedi genç. Ortamdaki ikili ona döndü "Abi dediğim gibi o çocuğu kendine aşık edip sikip gidiceksin" dedi Ezel. Abisini İstanbula çağırmasının nedeni, Azizi kendine aşık ettirip onunla cinsel ilişkiye girip daha çok bağlandıktan sonra hayatından siktirip gitmesini istemişti. Azizden böyle bir intikam almayı planlamıştı ve evet Aziz kesinlikle bu yemi yutucak ve Erdinçe deliler gibi aşık olacaktı. Kaos, Ezelin eylence aracı gibi bir şeydi, her neyse bunu boş verin. "Şu çocuğun fotosunu bir daha göstersene" dedi Erdinç. Ezel telefonundan Azizin, abisine göstermek için kaydettiği fotoğrafı gösterdi. Erdinç fotoğrafa bir sure kaşları çatık baktıktan sonra onaylar bir kaç mırıltı çıkarıp ayaklandı. "Çocuğun ev adresi var mı?" Dedi Erdinç. Ezel anlamsızca kafa salladı ve adresi konum olarak attı "Ama çocuğun ev arkadaşı var Buse, dikkat et yani" Erdinç hınzırca ve bir o kadar tehlike kokan sırıtışıyla Ezele doğru eğilip alnından öptü. Onun için, Ezel için, yapamicağa şey yoktu, onu üzenlere bu hayatı dar ederdi. "Beni beklemeyin gece gelmicem bavuluda yerleştirin bir zahmet" deye seslenerek evden çıktı.

Ezel ve Çisem bir süre anlamsızca bakıştılar. Çisem, tatlı bir gülümsemeyle baktı Ezele "kankişkooooom" diye yılışmaya başladı. Ezelin istek çanları çalıyordu. Çisem bir şey istediği zaman Ezele yılışırdı "Ne istiyorsun Çisem uzatma" Çisem konuşmanın uzamamasına sevinirken gülümsedi "Sende Busenin telefon numarası var mııııı" Ezel anlamsızca baktı Çisem, Busenin telefon numarasıyla ne yapabilirdi ki? Telefonunu çıkarıp Busenin numarasını Çiseme mesaj olarak attı. Çisem kıkırdayarak yerinde fırladı ve en arka odaya yani kendi odasına doğru koştu. Ezel aklı karışmış bir şekilde kendi odasına gidip bavulunu hazırlamaya başladı. İçine uzun Sweatshirtlerinden ve dar paça pantolonlarından koydu. Belki lazım olur diye prezervatif almadı saçmalamayın. Uzun beyaz ve desenli çorapları, götümüzü satsak alamicamız maliyette bir kaç parfüm ve kişisel bakım malzemelerini koyarak, 2 saatini bavulu hazırlamakla geçirdi. Telefonundan yükselen melodi ve ekranda yazan isimle içten ve özlemle gülümsedi.
"Efendim Deniz benden kopamıyosun dimi?" Dedi ve kahkaha attı. Karşıdaki gencin gülümsediğini biliyordu.
"Senin bu espirili hallerine bayılıyorum Ezel"
"E söyle niye arıyon gece gece amk malu uyuyodum" biraz yalandan kimseye zarar gelmezdi. "Ezel....Beni seviyor musun?" , "O nasıl soru tabiki seviyorum" 'arkadaşça'   Dememek için tuttu kendini "Peki senden bişey istesem? Ama kızma" Ezel, kızıcağı bir şey olduğu zaman Deniz hep ona mesafeli konuştuğunu biliyordu. "Tamam söyle" Deniz derin bir nefes aldı. "Aziz aradı ve pişman olduğunu söyledi aramızın iyi olması maksatıyla tatile oda bizle gele bilir mi?"

Evet şimdi Ezel emin olmuştu, Aziz onun en büyük düşmanıydı.

———
Evet 1000 kelimeye kadar yazim dedim olmadı ama olsun. Bu bölüm güzeldi ve sevdim umarım sizde seversiniz. Ve şey
ERDİNÇ X AZİZ İkilisine kitap yazmayı falan düşümdüm ama zaten çok kitabım var bir kaçını final yapıp onu mu yazsam yoksa ERDİNÇ X AZİZ ikilisine kitap yazmaya gerek yok mu? Yazsam okur musunuz? Karar sizin

İyi bakın kendinize <3
(OKULAR AÇILIYO YAZARINIZ DEPRESYONDA)

-İpek