● KARAŞAH * 6 ●

3.4K 123 9
                                    


Bu aralar sınavlarım olduğundan dolayı derslere fazlasıyla ilgi gösterdim. O yüzden bölüm gelemedi kusura bakmayın.🥺
İyi okumalar!✨

SELAM!💦

●*

O isteme gününden, günler geçmiş, iki ailede perişan bir haldeydi. Bizimkilere anlam veremiyor, bir yandan ise şaşırıyordum. O hastanede olanlardan sonra amcamın eve gelip benden hesap sormaya kalkışmasından, ağabeylerimin benim önüme geçip korumalarıyla son bulmuştu her şey. Ben yalnız değildim. Benim arkamda kapı gibi üç tane ağabeyim vardı benim.

"Bu evlilik işinden vazgeç Hivda."

"Maraz ağabey, başka şansım varmış gibi konuşuyorsun." Dedim. Onlar için evlendiğimi söylemeyecektim. Onlara zarar gelmesin diye bu kadarı aldığımı öğrenirlerse bu sefer hayatta izin vermezlerdi.

"Kimse sana eğer istemezsen hiç bir şeyi zorla yaptıramaz biliyorsun güzelim." Saçıma kondurduğu öpücükle birlikte gülümsedim burukça.

"Biliyorum elbette ağabey. Ama yine de belki de bu davanın son bulması en iyisi olacak." Bu dava son bulacak, ama Karaşah'ların da var olan huzuru da son bulacaktı bir yandan.

"Öyle inatçısın ki vazgeçmiyorsun asla kadarından."

"Kimin kardeşleriyim ne de olsa."

Gülümseyerek ona çevirdim yüzümü. Aynı şekilde oda gülümserken başını onaylar anlamda salladı, Mardin'in soğuk rüzgarı bedenimize çarparken soğuğu umursamadan avluda durmaya devam ettik. Bedenime sardığı kolları, soğuk havaya rağmen sıcacık tutuyordu. Kapı çalındı, Ayşe abla koşturarak kapıyı açmaya giderken, gözlerim avlunun kapısına çevrilmiş meraklı bakışlarla gelenin kim olduğuna bakıyordu.

Behram Karaşah ve Mirza Karaşah.

İkisinin de gözleri içeriye girmeleriyle birlikte bize ulaşırken Maraz ağabeyimin gerilen bedeniyle birlikte gözlerimi ona çevirdim. "Ağabey.."

"Odana geç Hivda."

"Ama ağabey!"

"Sözümü ikiletme hadi güzelim, odana." Derin bir nefes alarak başımı onaylar anlamda sallarken, üst kata çıkan merdivenlere yöneldim. O sırada ağabeyimin sesiyle bir anlığına duraksarken merakıma yenik düşmemek için adımlarımı hızlandırarak odama vardım.

Onlarla karşılaşmamı istemiyordu ama Miran Karaşah iyileşip evlilik gerçekleştikten sonra nasıl benim gitmeme izin verecekti bilmiyordum. Aşağıdan gelen sesleri anlamak zordu. Gergin bir halde kıpırdanırken, bir ileri bir geri haraket ediyordum. Neden gelmişlerdi ki akşam akşam?

Kapım açıldı.

Ve içeriye Delal girdi.

"Sana haberlerim var." Bir buçuk ay öncesine anımsatırcasına.

"Miran Karaşah yoğun bakımda. Kurtarılması ise bir mucizeymiş." Gözleri karardı. Nefreti uzaktan bile hissediliyordu.

"Ve bu yüzden evlilik işinin fazla uzamaması için Mirza Karaşah ile evlenmeni uygun bulmuşlar."

Ne yani, oğlu yoğun bakımda yatarken diğer oğluna düğün mü yapacaktı Behram ağa? Yüzümü buruşturdum. Karaşah'ların Mardin'in en büyük aşiretlerinden biri olduğunu biliyordum. Ama bildiklerim sadece bunlardan ibaretti. Onlar hakkında çok fazla bir bilgiye sahip değildim. Kendimi odaklandığım okul hayatım dışında ilgilendiğim pek bir şey olmamıştı on sekiz yıllık hayatım boyunca.

On dokuzuma basmama kalan bir ayımla birlikte rahatsızca kıpırdandım. Daha iyi üniversite sınavına hazırlanabilmek için kendime bir yıl vermiştim. Keşke diyorum keşke vermeseydim. Başımı iki yana sallayarak derin bir nefes alarak ellerimi saçlarıma geçirdim.

SİYAH GÜL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin