9 • Truth

664 75 21
                                    

"Jason'a haber vermen gerektiğinin farkında mısın?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Jason'a haber vermen gerektiğinin farkında mısın?"

Aradan bir saat geçmiş, Miranda'nın arkadaşı ayrılmıştı. Celine ayrıldığından beri de Miranda ne kadar büyük bir tehlike içinde olduğumu tekrarlayıp duruyordu.
Gözlerimi devirip tekli koltukta yan şekilde uzanmaya devam ettim, bir yandan da şarabımı içiyordum. Pekâlâ, belki de korkmalı ve panik içinde olmalıydım ama bunun için fazla sinirli hissediyordum şu an.

"Sen aramazsan ben ararım."
Miranda kendi telefonuna sarılınca homurdandım. Onun yerine, Jason'un tatlı ve polis olan abisi Dick Grayson'u tercih ederdim.

"Serena, kötü bir seks yaşamış olabilirsiniz, her ne kadar boynun aksini dese de. Ama ona anlatmak zorundayız, psikopat bildiğin onun yüzünü işaretlemiş!"

Üstüme fırlattığı fotoğrafa göz ucuyla bakıp kenara attım.

"İyi, uyuduğumu söylersin. Bu sırada ben de mantıklı ne yapabiliriz düşüneceğim."

Penguin hakkında ne biliyordum?

Zeki olduğunu biliyordum, stajyer olduğum zamanlar elime onun yönettiği suç dünyası hakkında yazılar gelmişti.
Bağlantıları vardı.
Muhtemelen, karakolda da bağlantıları vardı.

Dudağımı kemirerek düşünmeye devam ettim, Jason'un morlukları ve izlerinin onun güçlü olduğu anlamına mı yoksa sürekli dayak yediği anlamına mı geldiğini bilmeliydim.
Gerçekten ona güvenebilir miydim?

"Belki de bir şakadır." diye mırıldandım, o Jason'u ikinci kez aramaya çalışırken.

"Tedbirden zarar gelmez, telefonunu ver."

Miranda, tanıdığım en tatlı insandı.
Eğer ondan sokakta bir dolar dilenseydiniz, sizi yemeğe, alışverişe götürür ayrıca evinizi kontrol edip düzgün bir yaşam sürdüğünüzden emin olurdu.
Sokakta yaşayan insanları bırakın, yavru hayvanlar görünce bile ağlardı.
Ama onun sevdiği ve değer verdiği bir şeyi tehdit ederseniz, korkunç bir kadına dönüşürdü.
İç geçirdim, telefonumu ona uzattığımda ne için istediğini biraz geç anlamıştım. Eğer, en baştan anlasaydım telefonu ona asla vermezdim.

"Hayır! Bak açmıyor, meşguldür. Benden arama-"

Parmağını dudağına götürüp sus işareti yaptığında sinirle inledim, çoktan aramıştı bile. Açmasını istiyordum, böylece ona açıklama yapmak zorunda kalmazdım sonrasında.

Miranda'nın sesini duyduğumda keşke başka bir şey dileseydim diye düşündüm.
Miranda benden aradığında telefonu açması biraz şaşırtmıştı. Sanki en başta bunu düşünerek benden aramamış gibiydi.

"Ben arkadaşı Miranda..."

"...aranızda ne geçti bilmiyorum ama bir sorun var..."

"...kendisi iyi, iyi. Uyuyor şu an..."

Resonance • Jason ToddHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin