Ertesi gün okula geldiğimde ilk derse girmek istemediğim için spor salonuna yöneldim. Zaten dersler yüzünden düzgün düşünemediğim beynim Seokjin yüzünden daha da allak bullaktı.
Ona yakın olup bir o kadar uzak olmak cidden berbat hissettiriyordu.
Yaklaşık bir senedir onu seviyordum ama itiraf etmek için bir adım bile atamamıştım. Minseo'yla ilgileniyordu ve bana bakmaz diye düşünüyordum.
Tribünlere oturup bomboş sahayı izlemeye başladım.
Seokjin tüm her şeyi öğrendikten sonra ortamı merak ediyordum. Minseo gerçekleri ortaya benim döktüğümü öğrendiği zaman bana saldıracaktı.
O her haltı yiyip sevgilisinin arkasından iş çevirirken iyiydi, iş onun pisliklerini ortaya dökünce yaygarayı da kendisi koparacaktı. Hangi yüzle peki?
İkinci derse yetişmek için yerimden kalkacakken salonun kapısı gürültülü bir şekilde açıldı ve içeri "Seokjin'in konuştuğu kızı bulun bana!" diye ciyaklayarak Minseo'yla takımı girdi.
Hemen yere eğildim. İyi ki en arkalara oturmuştum yoksa görülebilirdim.
Soona "O sürtük acaba bizim sınıftan olabilir mi?" diye ortaya bir fikir attı.
"Sınıftakilerin cesaret edeceğini sanmam. Kesin yan sınıftan," dedi Minseo. "Nerdeyse nerden. Bulun bana onu."
"Nasıl bulalım? Seokjin'in telefonu olmadan yapamayız bunu."
"Ben halledeceğim," dedi Minseo. "Bir şekilde telefonuna el koyacağım."
Gözlerim kocaman oldu. Soona hesap çalmayı bilen biriydi. Eğer hesabımı bulursa çalmak onun için çocuk oyuncağıydı. Orada kayıtlı olan telefon numaramdan beni bulması çok da zor olmazdı yani. Telaşla telefonumdan Seokjin'e mesaj attım.
inparadise: telefonunu sakın minseo'nun eline verme
inparadise: beni bulmaya çalışıyor
inparadise: eğer bulursa
inparadise: sana hiçbir şey anlatmama izin vermez
k.seokjin: endişelenme seni bulamaz
inparadise: buna sevindim
Minseo "Koç Kim şu Seohyun'a da ders veriyor," dedi ters ters. "O kızı hiç sevmiyorum. Çok itici."
Soona güldü. "Yoksa aradığımız kız o olabilir mi?"
Dudağımı korkuyla kemirdim. Şu Soona'nın ortaya attığı mantıklı fikirleri ona yedirmek istiyordum.
Chinmae koca bir kahkaha attı. "O salak mı? Tamam Minseo'yu sevmiyor ama Seokjin'i de seviyor gibi görünmüyor."
Minseo "Aynen. Seokjin'i sevseydi belli ederdi," dedi. "Muhtemelen derdi sadece benimle. Neyse boşverin onu. Akşam bizde toplanıyoruz ve o kızı buluyoruz. Tamam mı?"
Aynı anda "Tamam." dediler. Onlar giderken derin bir nefes aldım ve ayağa kalktım. Salonun başka bir çıkış kapısını kullanarak sınıfa girdiğimde Jisoo masasında uyukluyordu.
Seokjin telefonuyla ilgilenirken sınıfa girdiğim an bakışlarını kısa bir anlığına bana çevirdi ama sonra elindekiyle ilgilenmeye devam etti.
Yerime oturduğumda hemen defterlerimi masaya yığdım ve kafamı sadece derslere vermeye çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
finally found you :: kim seokjin
Fanfiction❝gözümün önündeydin ama seni bulmam uzun sürdü.❞ [kısa hikaye]