Onu Hatırlıyorum!

738 69 4
                                    

Kocaman odanın içinde tur atarken heyecandan kalbim durmak üzereydi resmen az sonra 9 diyarın tanrısı Odin ile görüşücektim hemde üzerimdeki pijamalarimla... Evet kesinlikle pijamalarımla

Koskoca tanrının huzuruna pijamalarimla çıkıcağımı düşündükce aglayasim geliyor ama başka çaremde yok kaçırılıcağımı düşünüp yanıma valiz hazırlayamazdım sonuçta değil mi!?

Odanın içinde "Keşke şuan giyebiliceğim bi elbise olsaydı off yaa"  diye kendi kendime söylenirken kapının açılma sesini duydum elinde her renkten elbiselerle birlikte içeriye bir kadın girmişti

"Kraliçe Frigga sizi hazırlamamızı emrettiler Leydim."

"Hadi be! Keşke başka bir şey isteseydim yaa off"

Bunu kısık bir sesle söylemiştim ancak o kadar kısık olmamıştı sanırım ki karşımdaki kadın bana hiçbir şey anlamamış gibi bakıyordu

"Anlamadım Leydim kıyafetlerimi beğenmediniz isterseniz hemen ye-"

"Ha-hayır hayır gerek yok"

Bir süre sonra kadının verdiği elbiseyi giyip hazırlanmıştım ve odada çağırılmayı bekliyordum ki kapı açıldı

"Leydim Yüce Odin sizi huzuruna bekliyor"

__________

"Kendi beceriksizliğinizi bana bağlamaya çalışmayın!"

"Konuyu saptırıyorsun kardeşim biz sadece Asgardın güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz"

Genç tanrı karşısındaki adamın cümlesine alaycı ve nefret dolu bir kahkaha ile karşılık verdi şuan bunlarla uğraşıyor olmasını bile zaman kaybı olarak gören tanrı buna rağmen ona yöneltilen soruları ona göre suçlamaları cevaplamak zorundaydı doğruluğu kesin olmayan cevaplarla tabii

"O zaman sana bir tavsiye veriyim kardeşim beni suçlayarak Asgardı kurtaramazsınız"

"Buz devlerinin dünyaya gittiği gün Haimdall seni görememiş Loki buna bir cevabın varmı?"

Genç tanrı Tahtında oturmuş babasının sorusuna kaçıncı kere olduğunu bilmeyerek gözlerini devirdi

"Biliyormusun baba bence Haimdall'ı görevden almalısın yaşlanıyor artık gözleri o kadar iyi görmüyor sanırım"

"Şuanki durum sandığından daha mühim Loki lütfen uzatmadan cevap ver o sırada neredeydin"

"Madem bu kadar merak ediyorsunuz söyliyim kütüphanede büyü güçlerim üzerinde çalışıyordum umarım yasak değildir ha?!!"

Yaşlı adam aldığı cevapla rahatlamış bir şekilde aldığı nefesi geri verdi bu suçlamayı yapmayı oda istemiyordu ancak oğlunu herkesten iyi tanıyan bir baba olarak buna mecburdu yani onu sorgulamaya Odin oğlu Lokinin son olanlardan sonra isterse herşeyi yapacağına adı kadar emindi

"Seni suçladığımızı düşünme oğlum anca-"

"Tabii ki beni suçlayacaksınız hem yapmadığınız şey değil. Aslında biliyormusun buna hakkınızda var dimi babacığım sonuçta ben-"

"YETER! Kimsenin daha fazla konuşmasını istemiyorum az sonra midgardlıyla görüsücem o zamana kadar herkes taht odasında toplansın"

Odinin ani çıkışı üzerine Thor biraz şasırsada Loki umursamadan hızla Taht odasına yöneldi son zamanlarda kardeşi ve babası arasındaki tuhaf konuşmaların oda farkındaydı ancak ikisindende bir şey öğrenemeyeceğini bildiği için konuyu deşmemeye karar vermişti.

_________

Yavaş adımlarla ve sakin olmaya çalışarak önümdeki kocaman altın kapıdan içeriye girdim
İçeride yüzlerce askerleri olan dev gibi bir Tanrı beklerken gördüklerime karşı şaskınlığımı gizleyememiştim kocaman altın bir tahtta bir gözü kapalı yaşlı ve gayet tatlı görünümlü bir adam oturuyordu yan tarafında bugün tanıştığım kadın yüzündeki tatlı gülümsemesiyle oturuyordu kadının gülümsemesi biraz olsun rahatlamamı sağlamıştı derin bir nefes alıp birkaç adım daha atarak büyük salonun tam ortasında durdum  ve beni hazırlamaya gelen kadının gösterdiği selamlamayı yapmaya çalıştım düzgün bir şekilde yapamadığıma eminim ancak ne kadar olduysa işte

Etrafa daha ayrıntılı baktım tahtın bir kenarında sarı saçlı oldukça yapılı bir adam ve yan tarafında biri kadın olmak üzere üzerindeki zırhlardan anladığım kadarıyla 4 şavaşcı duruyordu onları tek tek inceledikten sonra gözlerimi diğer tarafa çevirdiğimde rastladığım bana tehditkar şekilde bakan bir çift yeşil gözle olduğum yerde dona kaldım.
Bu oydu... O yeşil gözlü adam
Ancak şuan onu daha net görüyordum bir süre beyaz pürüzsüz yüzünü inceledim

Tam dalmışken Odin'in elindeki asayı yere vurmasıyla olduğum yerde zıpladım bu sefer gerçekten korkmuştum

Yaşlı adam korktuğumu fark etmiş olucakki yüzüne tatlı bir gülümseme ekleyerek konuşmaya başladı

"Rahat ol kızım sana hiçbir zarar vermicez sadece bir kaç şey öğrenmek istiyorum bana olayları en başından anlatırmısın"

Odin'e en başından itibaren her şeyi anlatmıştım sonu hariç... O yeşil gözlü adamı anlatmamıştım ancak ondan veya tehditinden korktuğum için değil onu gerçekten hatırladığım için!!!

Evet onu hatırlıyordum

Aslında ilk gördüğüm andan beridir hatırlıyordum ancak şimdi emin olmuştum 5 yaşından beridir beklediğim adam şuan tam karşımda duruyordu bir şekilde beni hatırlamadığına eminim bu içten içe beni üzsede aslında bir açıdan iyi olmuştu o beni tanımıyordu ancak ben onu herkesten iyi tanıyordum
Ama neden onu kimsenin bilmesini istemiyorduki?

Odin ile konuşmamda Buz devleri tehlikesi geçene kadar asgardda kalabiliceğimi söylemişti bu süre zarfında aklımaki tüm soruların cevaplarını öğreniceğimi umuyordum...


Bu bölümü
Lokity_35  e hitaf ediyorum (kesin yanlış oldu ama nasıl yazılıcağını bilmiyorum sorry)  yoksa çok geç yayımlardım valla şu aralar fazla tembelim fhxgchxgxf

Yeşil Gözlü Tanrı  [Loki Laufeyson Fanfiction]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin