Eight

18 10 0
                                    

Şu anda bardaydık. Ben ve Jack viski içiyor, Rain ve Lucas'ta kokteyl içiyordu. Yaklaşık üç saattir bardaydık ve içerisi birden dolmaya başladı. Ah! Yine o yedi çocuk! Bunların idol olduğunu bilmesem bizi takip ettiklerini sanacağım. Gerçi geldikleri mekanlar Seoul de tanınan mekanlardı ve bizde şu anda bu barda bulunarak tanınan bir yerde bulunmuş oluyorduk. İşte bana çarpan çocuk!. İçimde ister istemez bir merak oldu ve telefonumu elime alıp tam karşı masada oturan yediliden bana çarpanı gözüme kestirdim ve internetten üyelerin resimli isimlerine baktım. Hah buldum.
JEON JUNGKOOK... 22 yaşında ana vokal ve grubun maknaesi...
Ah şu anda bu bilgiyi niçin öğrendim bunu bile bilmiyorum. Neyse umarım bir daha karşılaşmayız.

{ 1 saat sonra }

Çok viski içtiğim için tuvaletim gelmişti. Normalde insanlar çok viski içince sarhoş olurlar ama neyse...

"Ben tuvalete gidiyorum gençler."

Jack birden sinsice gülümsemeye başladı.

Jack : Bende geleyim mi?

"Jack. Canım arkadaşım. Siktir git."

Daha fazla tuvaletimi tutamayacağım için Jack'i dinlemeden yola koyuldum. Sonunda lavaboyu bulabildim! Tam işimi bitirmiş çıkacakken kapı hayvan gibi açıldı. Bunun burda ne işi var?!

Jungkook : Ah bende çıkmanı bekliyordum. Geçen gün çarpıştığım kız sendin değil mi? O gün senden özür dinleyememiştim.

O an biraz yumuşamıştım çünkü en azından hatasını farkettiğini düşünmüştüm.

Jungkook : Yalnız şöyle bir durum var. Ben kimseden özür dilemem ama istersen seninle bir gece geçirebiliriz ? Ha nasıl fikir? Böylelikle özürümü etm-

"Ne diyorsun lan sen! Sen kimsin ki seninle bir gece geçirecekmişim. Çekil şurdan gece gece belanı benden bulma idol bozuntusu.!"

"Wow sert kızsın demek..."

Daha fazla boş kelime duymak istemediğim için adını Jungkook olarak öğrendiğim sapığın çıkmasını beklemeden kendimi dışarı attım. Bir an önce gitmeliydik çünkü saat 23.32'ydi. Eğer yirmi dakikaya evde olamazsak Lucy bizi öldüreceğini söylemişti.

"Rain saat çok geç olmuş hadi kalkalım."

"Tamam kalkalım unnie."

Lucas ve Jack de  bizi bırakmak için kalktılar. Tam şu yedi idol bozuntularının önünden geçerken Jungkook'un uzun süredir bana baktığını farkettim. Gerçekten yakışıklı olduğu kadar yavşakmış!

...

Eve geldiğimizde üyeler odalarına çekilmiş uyuyorlardı. Bizde daha fazla gürültü yapmamak için odalarımıza geçtik. Üstümü değiştirmeyi umursamadan kendimi yatağıma bıraktım.

Sabah gözüme giren güneş ışıklarıyla kalkmayı çok isterdim ama daha güneş bile doğmamıştı! Ah Tanrım şirket neden bu kadar erken çağırıyor anlayamıyorum ki!
Daha fazla Lucy Unnie'nin ismimi bağırmamıştı için uyandığımı söyledim. Yüzümü yıkadım ve kargo rapper zincirli pantolon, üstüne de dar göbeği açık kısa kollu bir tişört giyindim. Lipstickimi de sürdükten sonra mutfağa doğru ilerledim. Herkes çoktan üstünü giyinmiş kahvaltı yaparken, onlardan geride kalmamak için hızlıca boş bir sandalyeye oturup kahvaltı yapmaya başladım.

Geçen saatler sonucu şirketteydik. Karşımızda da menajer unnie duruyordu.

Liz : Ess söz yazarlığını üstlenmek istediğini hatırlıyorsun öyle değil mi? Bir an önce yazmaya başlasan iyi olur çünkü bu hafta içinde sözlerin elimizde olması lazım.

"Sözler hazır bile. Hatta bende bir an önce size getirip göstermeyi planlıyordum."

Liz : Ah bu habere sevindim. Gerçekten çok çalışkansın. Peki şarkının ismi nedir?

"Black is Moon"

Liz : Adı gerçekten de dikkat çekiciymiş.

"Teşekkür ederim."

Çantamdan çıkardığım şarkıyı Liz Unnie'ye uzattım. O da PD'nime göstereceğini söyleyip gitti. Yaklaşık yirmi dakika sonra içeri yeni dans hocamız geldi fakat kafasında şapka olduğu için yüzü görünmüyordu. Ve düşündüğümü hissetmiş gibi şapkayı çıkarıp masaya koydu. Aman Tanrım! Bu Jack!

" Jack! Senin burda ne işin var!?"

Jack : Ben artık sizin yeni dans hocanızım Ess.

Rain : Ah gerçekten sevindik çünkü Ess ile seçmelere hazırlanırken yaptığın dans koreografilerini çok beğenmiştik.

"Aynen."

Jack : Ah teşekkür ederim. Şarkınız hazır ise koreografi çalışmalarına başlayalım.

Tam daha belli olmadığını dile getirecekken kapı kırılır gibi açıldı.
İçeri giren PD'nimdi.

PD : Tanrım Ess... Bu şarkı sözlerini senin yazdığına inanamıyorum! Bunlar çok çok başarılı! Kesinlikle medyayı sallayacaksınız!

"Ah PD'nim gerçekten mi? Çok teşekkür ederim. O zaman onay veriyor musunuz?!"

PD : Sorman hata tabi ki onay veriyorum!

Lucy : Ah PD'nim bizde şarkıyı çok merak ettik.

PD : Hepinizin telefonuna şarkının kendi söyleyeceğiniz bölümlerini ve ayrı olarakta tüm şarkıyı gönderdik. Çalışmalara başlayabilirsiniz.

—-

Geçen saatle birlikte şarkıyı neredeyse ezberlemiştik. Jack ise kulaklıklarıyla şarkıyı defalarca dinliyor, aynı zamanda ayna karşısında dans koreografileri oluşturmaya çalışıyordu.

Dark Since / Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin