Dark Since / Jeon Jungkook

Two

{ 1 hafta sonra }

Bugün ailemiz ile geçirdiğimiz zamanının bittiği gündü. Birazdan bize gelecek olan Rain'i bekliyordum. Çalan kapıyı uçağa geç kalmamak için koşarak açtım.

"Hoşgeldin Rain. Havalimanına bizi babam bırakacak. Hazırsın değil mi ?"

"Evet hazırım Ess. Sen hazır mısın ?"

"Evet."

O sırada ne zaman geldiğini bilmediğimiz babam geldi.

"Hazırsanız yola çıkalım çocuklar."

"Hazırız."

"Hazırız."

Sonunda apartmandan çıkıp arabaya binmiştik. Rain ile en büyük hayalimiz idol olmaktı fakat bir diğer hayalimiz ise Kore'nin mimarilerini keşfetmekti. Ve şimdi kardeşim ile bir hayalimize daha birlikte adım atıyorduk. Rain benim 10 yıllık arkadaşımdı ve ailemden çok onunla görüşüyordum.

"Ess ne düşünüyorsun böyle ?"

"Senin ile iyi ki tanıştığımı düşünüyordum Rain."

"Oh gerçekten mi ? İyi ki varsın Ess."

"Sende Rain'im."

O sırada babam geldiğimizi belirtti ve arabadan indik. Vedalaşmamızı yaptıktan sonra geçen seferki gibi metal eşyalarımızı çıkarıp havalimanına girdik. Saat 13.50'ydi. Biraz oturup sohbet ettikten sonra uçağın kalkış anonsunu duyduk ve dış hatlara yönelip uçağa girdik.

"Ess çok heyecanlıyım."

"Bende Rain'im."

Uçakta koltuklarımıza oturup beklerken telefonla oynuyorduk. Gerçi Rain oynuyor bende onun omzuna kafamı koymuş ne yaptığına bakıyordum. Everglow'un fan sitesindeydik. O sırada anasayfadaki haberi gördük. Haber Koreceydi ve JYP şirketi yayınlamıştı. Rain ile Korece'yi Lise de öğrenmiştik. Ben yazılanlar çok uzun diye üşenip okumadım ve Rain'in yanaklarıyla oynamaya başladım. Ama o sırada Rain haberi okumaya devam ediyordu ve bir anda çığlık attı.

"Tanrı aşkına ne yapıyorsun Rain! Ödüm koptu. "

"Ah Ess çok güzel bir haberim var!"

"En son böyle söylediğinde kendimizi barlarda bulmuştuk. Söylemesen mi acaba ?"

"Yah saçmalamayı kes! Bu gerçekten çok güzel bir haber."

"Peki dinliyorum."

"JYP, bir hafta sonra stajyer seçmeleri yapacakmış ve yeni bir grup çıkaracaklarmış."

"Ve sende seçmelere katılalım diyorsun."

"Aynen öyle diyorum."

"Tanrı aşkına bizi seçeceklerini mi düşünüyorsun ?"

"Şansımızı deneyelim. Ne kaybederiz ?"

Rain'in söyledikleri mantıklı gelmeye başlamıştı. Sonuçta seçilmesek bile elimizden geleni yapmış olacaktık.

"Peki katılalım bakalım."

O sırada uçak kalkacağı ile ilgili ve telefonları kapatmamız gerektiğini bildiren bir anons yaptı. Rain ekran görüntüsünü alıp telefonu kapattı. Yolcuğumuz yaklaşık 7 saat 15 dakika süreceği için uyumayı tercih etmiştik.

...

Sayın yolcularımız Güney Kore Skyscanner Havalimanına inmiş bulunmaktayız. Bizi tercih ettiğiniz için teşekkür eder, iyi tatiller dileriz.
( Dear passengers, we have landed at South Korea Skyscanner Airport. Thank you for choosing us and wish you a happy holiday.)

Kulağıma gelen anons ile gözlerimi açıp etrafı incelemeye başladım. Uçağın indiğini anladıktan sonra Rain'in uyanması için yanaklarını öpmeye başladım.

"Hadi Rain'im uyan hadi geldik."

"Tamam tamam her yerimi öpe öpe salyalı oldum be."

"Hadi kalk o zaman."

"Kalktım."

Rain ile uçaktan inerek havalimanının içine girdik. İçerisi gerçekten de çok güzeldi. Tavanda mavi renkte led Işıklar vardı ve duvarlar da kpop gruplarının posterleri vardı. Aralarından Everglow'u görmek için can atarken Rain heyecanla aradığım posteri gösterdi. Aman tanrım ben bu kızları çok seviyordum. Saat gece 3.30'du. Aslında uçağa 14.15'te binmiştik ve 7 saat 15 dakika da gelmiştik. Saat Türkiye de 21.30, burada ise gece 3.30'du. Uçakta yeterince uyuduğumuz için uykumuz yoktu. Rain ile havalimanından çıkıp ana caddelere geldik. Etraf gece olmasına rağmen ışıl ışıl ve kalabalıktı. İşte o an Kore'nin gerçekten hayal ettiğim gibi bir yer olduğunu anlamıştım.

"Rain şurada bir Otel var gel oraya geçip bir günlük oda bulalım. Ertesi günü ev bakarız."

"Tamam Ess."

Otele girdiğimizde dekorasyonunun gerçekten başarılı olduğunu farkettik. Beklemeden danışmadaki görevliyle konuşmaya başladım.

"Merhaba iki kişilik boş bir odanız var mıydı acaba ?"

"Ah tabi ki hemen bakıyorum... Evet bir odamız boş 321 numara buyrun anahtarınız."

"Teşekkürler."

Ödemeyi yapıp anahtarı aldıktan sonra odaya geçip dinlenmeye başladık. 2 haftadır uçağa binip inmek bizi gerçekten yormuştu.

"Ess uykun var mı ?"

"Evet Rain. Senin yok mu ?"

"Ah hayır. Yol boyunca uyuduk uykun nasıl olabilir ki ?"

"Benim her zaman uykum olur Rain. Ve sende uykun olmasa bile uyumalısın çünkü uyumazsan yarın öğlen uykun gelir ve buranın uyku düzenine alışman zorlaşır."

"Ah haklısın aslında. Ama yine de bu senin uykucu olduğun gerçeğini değiştirmez."

"Tamam tamam bana söylenmeyi bırakta uyu artık."

"Tamam, iyi geceler Ess'im."

"Sana da kardeşim."

Uykum olduğu için uyumam kolay olacağını tahmin ediyordum. Bir süre sonra göz kapaklarımı kapatıp kendimi uykuya bıraktım.