✞Sevgilimin Abisi✞ ꧁TAEKOOK꧂

Bölüm-24-

Sabah uyandığımda kalçamda çok kötü bir ağrı vardı. Jungkook ile güzel bir duş alıp ardından kahvaltı yapmıştık ve jungkook"u işe uğurlamıştım. Hâlâ dün olanları hatırladıkça çok tahrik oluyorum. Evi biraz temizleyip salona geçerek bilgisayardan film izlemeye başlamıştım.
~~~
Film bittikten sonra mutfağa geçip kalan bir kaç bulaşığı yıkamıştım. Tam salona geri dönecek iken zil çalmıştı. Saate baktım önce, jungkook bu saatte gelmezdi normalde. Acaba neden geld....kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm kişi ile seslice yutkunmuştum.

"Ji..jiyong?"

Ayağı ile kapıyı iterek zorla içeri girmişti. Ben bir kaç adım geriye sendelemiştim. Kapıyı kapatıp ardından kilitlemişti. İçki kokusu ondan uzak olmama rağmen bana kadar geliyordu.

"Ne yapıyorsun?! Birazdan jungkook gelir seni burda görmesin, hemen git buradan!"

En son gördüğüm şey jiyong"un masada duran vazo ile oynaması.
Gerisi..yok...

Gözlerimi açtığımda kendimi yatakta kelepçeli bir halde bulmuştum. Başımda deli gibi bir ağrı vardı. Bileğimi kelepçeden kurtarmaya çalışıyordum.

"Boşuna uğraşma tae, bugün benim olacaksın. Kurtulamazsın"

Sesin geldiği yöne kafamı çevirmiştim. Bu çocuk benim midemi bulandırıyordu!

"Ölürüm de yine sesin olmam!"

"Benim olduktan sonra ölürsün güzelim"

Pis pis sırıtıp yanıma yaklaşmıştı.

"Yaklaşma!"

Beni dinlememişti..ve yeni fark ettiğim bir şey daha vardı. Ayaklarım da yatağa kelepçeliydi. Tamamen hareketsiz bir şekilde öylece jiyong"a baktım. Bana iyice yaklaşıp bacak arama girmişti.

"Eğer jungkook bunu öğrenirse seni yaşatmaz!"

Sanki hipnoz olmuş gibi beni dinlemiyordu. Tanrım dili bedenimde hareket etmeye başlamıştı..bu çok iğrenç. Yapabildiğim tek şey çırpınıp haykırmaktı. Tanrıya dua ederek jungkook"un gelmesini diliyordum..
~~~
Ben onun altında çırpınırken o şişmiş penisini deliğime sürtmeye başlamıştı. Ben artık sinirden deli gibi ağlayıp çığlık atmaya başlamıştım. Birden içimde hissettiğim doluluk ile ölmek istedim....
~~~
Jiyong üzerime boşalmış ve beni çözmüştü. O kadar halsizdim ki ağlarken sesim bile çıkmıyordu artık. Jiyong üzerini giyinirken birden kapının sertçe açılması ile jungkook içeri girdi. Siyaha bürünmüş gözlerini görünce bir delilik yapmasından korkuyor...ve belinden çıkardığı silah ile jiyong"un kafasına tek el ateş etmişti. Çığlık atarak yerime sinmiştim sadece. Ağlamam tekrar şiddetlenirken gözlerimi kapatmış ve bacaklarımı kendime doğru çekmiştim.
~~~
Jungkook elini saçlarıma atarak birden geriye çekip gözlerime baktı.

"Senden tiksiniyorum! Dün yaşadığımız şeylere rağmen bana bunu nasıl yapabildin ha?! Demek ki sende o iğrenç insanlar gibiymişsin! Bana hiç mi değer vermedin de en yakın arkadaşımla yattın!"

Jungkook açıklamama izin bile vermeden kıyafetlerimi elime vererek kolumdan kavrayıp beni öylece, çıplak bir şekilde dışarı atmıştı..
Ağlamaktan şişen gözlerimi elimin tersi ile silerek kapalı olan kapıya boş boş bakıyordum.. Bana hiç mi güvenmiyordu, nasıl isteyerek onun arkadaşı ile yattığımı düşünür. Nasıl açıklamama bile izin vermeden beni bu halde dışarı atar..?
Senden nefret bile etmiyorum artık jungkook, sana karşı hiç bir his beslemiyorum. Bugün burda jiyong değil, sen öldün benim için....

   

    Sizin için bir şeyler karaladım. Umarım beğenirsiniz..bir hatam olmuşsa da affedin. Sizi seviyorum <3