Bölüm-5-

7.5K 451 286
                                    

   Jung kook söylediğim şeyi hala algılamaya çalışırken kardeşini odasına yollamış koltuğa oturarak ellerini sıkıyordu. Tanrım sen bana yardım et, bu çocuk kesin beni öldürecek. Uzun bir sessizliğin ardından jung kook'un gözleri gözlerimi hapsetmişti resmen..

  "Gay olduğunu söylemiştin!"

   -Ben değil kardeşin söyledi onu, unutkan amip- demek istedim ama şu an sırası değildi. Jeon Jung Kook karşımda beni öldürmek isteyen bakışlar atıyordu çünkü.

  "Ben değil Cho-Hee söyledi, en başında sevgili olduğumuzu söylemek istedim ama kardeşin korktuğu için böyle bir yalan söyledi"

   Jung kook başını sallamakla yetindi.

  "O zaman neden beni öptün?! Kardeşimle sevgili olduğun halde neden beni öptün?!"

   Ne?! Ben mi onu öpmüşüm? Tanrım bu çocuk gerçekten mal!

  "Ben seni değil! Sen beni öptün jung kook!"

  "Ama sen de karşı çıkmadın! Geri çekilmedin!"

   Tanrım bu nasıl bir konuşma, resmen sevgilimin abisinden trip yiyordum.

  "Uzatmaya gerek yok jung kook, sarhoştun ve ne olduysa o an oldu ve bitti. Ben kardeşinle sevgiliyim, bu konuyu uzatmamak ikimiz için de en iyisi."

   Tam arkamı dönüp gidecek iken söylediği sözle olduğum yerde kala kaldım.

"Cho-Hee'den ayrılacaksın"

    Ne dedi o az önce?!

"Ne dediğinin farkında mısın?! O benim sevgilim ve öyle olmaya da devam edecek!"

  "Abisini öptüğün bir kız o!"

  "Kendi isteğimle öpmedim, sen zorla öptün!"

   Bir kaç adımda yanıma gelerek sırtımı duvarla buluşturup duvara yumruğunu geçirmişti. Korkudan sımsıkı gözlerimi kapatmış duvara sinmiştim resmen. Yüzümde hissettiğim sıcaklık ile yüzlerimizin yakın olduğunu anlayıp gözlerimi açmadan öylece bekledim.

  "Beni delirtme taehyung, kardeşimden en kısa zamanda ayrılacaksın. Yoksa ben yapacağımı bilirim."

   Bir şey söylememe fırsat vermeden odasına girip üzerini giyinerek evden çıkmıştı.
_____

   Aradan 1 hafta geçmişti ve jung kook ne buraya geliyor ne de Cho-Hee'nin telefonlarını açıyordu. Bir şeyler yapmak istiyordum ama elimden bir şey gelmiyordu. Cho-Hee yine başını omzuma yaslamış ağlıyordu.

  "T-taehyung abim yine aramalarıma cevap v-vermiyor"

   Sevgilimi böyle görmeye dayanamadığım için, polis olan arkadaşıma jung kook'un numarasını atıp konumunu bulmasını istemiştim. Sevgilime bakıp tebessüm ederek alnını öptüm.

  "Merak etme ben gidip abini sana getireceğim"

   Gözlerini kocaman açıp elinin tersiyle gözlerini silen meleğim çok heyecanlanmıştı.

  "G-gerçekten mi?!"

   Başımı olumlu anlamda sallayarak telefonuma gelen mesaja baktım. Arkadaşım o zengin züppenin yerini çoktan bulmuştu bile. Cho-Hee'nin yanından kalkıp kapıya doğru adımladım.

  "Yerini çoktan buldum bile, birazdan onu alıp gelirim"

   Kocaman tebessüm ederek başını sallamıştı.

  "Çabuk gelin ama"

   -Tamam- diyerek evden çıkıp telefon da ki konuma baktım. Neden şaşırmadım acaba. Gangnam da bir bar. Taksiye binerek hemen o bara gitmiştim. Bara varınca içeri adımlayıp etrafta onu aradım. Sonunda bedenini görünce adımlarımı o tarafa yönlendirip elinde kadehle etrafı süzen jung kook 'un yanına gitmiş elinde ki kadehi alarak kafama dikmiştim. Beni beklemiyor olacaktı ki bu kadar şaşırdı.

   Elinden tutup onu yukarı kata, aşağıdan daha sessiz olan balkona çıkartıp elimi saçlarımdan geçirerek onu süzdüm.

  "Cho-Hee seni çok merak ediyor, eve gelmeyeceksen bile en azından telefonlarını açamaz mısın?"

   Omuz silkti.

  "Eve de gelmek istemiyorum, onun telefonlarına da bakmak istemiyorum"

   Sinirle oflayıp bir kaç adım ona yaklaşarak dudaklarımı yaladım.
-dudaklarıma bakıp yutkunduğuna yemin edebilirim- bu çocuk aklımı çok karıştırıyor..tanrım! Neyse suyuna gitmem lazım. Ona daha çok yaklaşıp alnımı alnına yasladım. Bu ben olamazdım ama kendime engel olamıyordum. Derin bir nefes vererek gözlerimi kapattım.

  "Jung kook, ben de eve geri dönmeni istiyorum, lütfen"

   Omuzlarımdan tutup beni geriye doğru ittiğinde neye uğradığımı şaşırmıştım.
Ben şaşkınca ona bakarken o ise sırıtıyordu.

  "Senin gibi bir ibnenin bana bu kadar yaklaşmaya hakkı yok"

   İbne?! Lan gay olmadığımı biliyorsun işte, daha ne sikim saçmalıyorsun?!

  "Kızlardan hoşlandığımı biliyorsun jung kook!"

  "Bence sen kızlardan değil erkeklerden hoşlanıyorsun"

  "O yüzden mi kardeşinle sevgiliyim?!"

  "O halde bana gay olmadığını ispatla"

   Damarıma basıyor resmen şerefsiz ya!

  "Nasıl olacak o?!"

  "Aşağıda dans pistinin yanında duran sarışın kız var ya"

   Gözleri ile aşağıda duran kızı işaret etti.

  "Eee?"

  "Git ve bir şey demeden o kızı öp"

    Ne? Ulan ben senin kız kardeşin ile sevgiliyim bunu bana nasıl söylersin piç kurusu!

  "Ne saçmaladığının farkında mısın?!"

  "Sana gay olduğunu söylemiştim"

   Hala sırıtmaya devam ediyordu, ona gay olmadığımı ispatlayacaktım. Hızla merdivenlerden inip söylediği kızın yanına gittim ve bir şey söylemeden dudaklarına yapıştım. Bir süre öylece bekleyip geri çekildim ve bana şaşkınca bakan kıza tebessüm ettim.

  "Ah üzgünüm seni sevgilim sandım"

    Az önce onu öpmem hoşuna gitmiş olmalı ki söylediğim cümle ile yüzüme tokatı  yedim. Jung kook'un yanına geri dönmek için merdivenlere yönelmiştim ama çalan telefonum ile durup yan tarafımda duran lavaboya geçerek telefonu cevapladım.

  "Efendim sevgilim"

  "Nerdesin taehyung?!"

    Cho-Hee'nin sesi çok kötü geliyordu, bir şey mi oldu acaba diye düşünmeden edememiştim.

  "Bir şey mi oldu sevgilim?"

  "Sana nerdesin dedim?!"

  "Abinin yanındayım sevgilim işte biliyorsu.."

  "Senden nefret ediyorum taehyung! Sakın bir daha beni arama!"

    Yüzüme kapanan telefon ile olduğum yerde kalmıştım öylece, telefonuma gelen mesajı açtım hızla..
Sikeyim! Az önce öptüğüm kızla birisi resmimizi çekip Cho-Hee'ye yollamıştı. Lanet olsun kim böyle bir şey yap... Jeon Jung Kook! Sinirle elimde ki telefonu cama fırlatıp paramparça olmasını sağladım.

  "Bakalım şimdi seni benim elimden kim alacak jung kook!"

✞Sevgilimin Abisi✞   ꧁TAEKOOK꧂Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin