Bölüm-6-

7.3K 446 212
                                    

Lavabodan çıkıp hızla jung kook'un yanına gittim. Kendini deri koltuğa atmış içkisini yudumluyordu. Yakasından tuttuğum gibi ayağa kaldırıp yüzüne yumruğu geçirmiştim.

  "Bizi ayırınca eline ne geçti ha?! Bitti işte mutlu musun?!"

   Elinin tersi ile dudağını silmiş kararan gözlerini üzerime dikmişti.

  "Elime ne geçti biliyor musun?! Sen..! Sen bana kaldın! Yalnızca bana aitsin işte! Eğer kardeşimle sevgili olmaya devam etseydin ben kardeşimin sevgilisini hep arzulayacaktım, her zaman onun benim olmasını isteyecektim! Hala da istiyorum! Senin benim olmanı istiyorum taehyung!

    Duyduğum sözlerle gözlerim dolarken tek söyleyebildiğim..

  "Senden nefret ediyorum."

   Bardan çıkıp ailemin evine geçmiştim. Bir süre ortalığın soğumasını bekleyip öyle Cho-Hee ile konuşmalıydım.
______

O günden sonra aradan 1 ay geçmişti ve Cho-Hee telefonlarıma cevap vermiyordu -ben de jung kook'un telefonlarına cevap vermiyordum-
   Yine sabah kalkmış rutin işlerimi hallederek evden çıkıp şirkete geçmiştim.  Bütün işlerimi bugün erken bitirip en yakın arkadaşım olan jimin ile bar a gidecektik. Eve geçmiş üzerimi değiştirmiştim ve kapıda arabanın kornasını siken jimin'i daha fazla sinirlendirmeden hızla evden çıkıp arabaya geçmiştim.

    Bara varınca arabayı valeye vermiş birlikte içeri girerek en köşede ki masaya geçmiş deri koltuklara atmıştık kendimizi. Bir kaç şişe içki ve buz söyleyip içmeye başladık. İkimizin de dağıtmaya ihtiyacı olduğu için yanımıza gelen kızları hep kovuyorduk. Bardağın dibinde kalan içkiyi de kafama dikerek yine yan tarafımda hissettiğim bedeni kovacak iken gördüğüm kişi ile bütün sözcükler teker teker bana girmişti.

    Bu..jung kook'tu, peki burda ne işi vardı? Neden bana öyle bakıyordu?

  "Taehyung konuşmamız lazım"

      Hala yüzsüz gibi ne konuşacaktı ki?

  "Seninle konuşacak bir şeyim yok jung kook, git burdan"

       Sinirle boynunu çıtlatmış ve bileğimi kavramıştı.

  "Sana konuşacağız dedim uzatma!"

     Tabi jimin durur mu? Kook'un elini tutup geri itmişti.

  "Seninle gelmek istemiyor, ne uzatıyorsun hala?"

    Jung kook'un sinirli bakışları bu sefer jimin'i bulmuştu.

  "Sen kim oluyorsun da benimle böyle konuşuyorsun?!"

    Ağzımı açmış bir şey diyecek iken jimin'in söylediği şeyle gözlerim kocaman açıldı.

  "Ben sevgilisiyim! Sen kimsin?!"

      Ne?! Jimin ne saçmalıyorsun kardeşim sen? Jung kook'un damarları gerilirken daha da sinirlendiğini anlamıştım.
-jimin neden mi böyle bir şey yaptı? Jung kook ile olan bütün her şeyi ona anlatmıştım ve jung kook'u tanıyordu- Jimin kolunu belime sarıp beni iyice kendine çekmişti.

  "Şimdi beni sevgilimle yalnız bırak, bugün özel bir gün ve bunu seninle mahvetmek istemiyoruz"

    Ben sadece susup jimin'i izliyordum, jung kook domates gibi kıpkırmızı olurken tekrar bileğimden kavrayıp beni lavaboya götürerek içeri itmişti bedenimi, ve ardından kapıyı kilitlemiş sinirle nefes alıp veriyordu. Dudaklarımı yalayarak onu süzdüm.

  "Ne yaptığını sanıyorsu.."

     Sözümü kesen dudakları beni sertçe öpmeye başlamıştı. Nerden geldiğini bilmediğim deli gücü ile onu sertçe yere itmiştim.

  "Sen kim olduğunu sanıyorsun ya?! Önce hayatımı mahvettin ve şimdi de gelip zorbalık yapıyorsun öyle mi?! Kendini daha fazla küçültme jung kook!"

    Ardından kapı yumruklanmaya başladı. Jimin -taehyung- diye kapıyı yumrukluyordu. Jung kook bir süre durup kapıya bakarak elini aynaya geçirdi. Lanet olsun bu çocuk çok.. Sexy. Kanayan elini görünce içimde nedensiz fırtınalar koparken sessiz kalmayı tercih etmiştim. Yüzüme yaklaşıp dudaklarıma doğru fısıldamıştı.

  "Seni kardeşime bırakmadığım gibi bu çocuğa da bırakmaya niyetim yok taehyung"

    Kapıyı açıp yanımdan uzaklaştı... Nedensizce bütün vücudumu korku kaplamıştı. Hem de çok büyük bir korku, tanrı bilir yine aklından neler geçiyordu.

✞Sevgilimin Abisi✞   ꧁TAEKOOK꧂Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin