S.2 ~ 35. Bölüm

1.6K 231 118
                                    

Benim yolum hep sana çıktı Hazan¡

İstanbul

[RİVA]

Hazan, yavaşça Yağızın hiç görmediği bir evin otoparkında yaklaşır. Aracı, park halini alır, Yağız karanlıkta evi tam olarak net  görememiştir "Hazan, bu ev ne yarın dönüyoruz ama İstanbulu gezdir demiştim güzelim?" Hazan, yandaki adama gülümser "İstanbul benim için bu ev, geçmişim.." İkili araçtan çıkar , eve doğru yaklaşırlar. Kadın, elini zile götürür Yağız şaşkınlıkla kadına bakar "Hazan, evde birimi var?"
Hazan :Dünyalar tatlısı bir adam var..
Kapıyı orta yaşta genç bir kadın açar, Yağız kadını süzer daha sonra Hazana bakar. Kadın, gülümser "Haazaaan hanım, geldiniz, dedeniz çok sevinecek?"
Kadın, Hazanın cevap vermesine izin vermez, Hazana kocaman sarılır "Sizi çok merak ettik" Yağız, gördüklerine anlam vermemiştir. Hazan, adamın kolundan tutup içeriye yönlendirir. Yağız, hala sessiz bir şekilde Hazanı izlemektedir. Hazan ve Yağız basamaklardan bir, bir yukarıya ilerler koridorda tekerlekli sandalyede yaşlı bir adam, arkasından onu iten bir kadın görür "Dedeee" Hazan, adamın ayakucuna çöker elini öpüp ağlamaya başlar. Adam, suratı asık ve Hazana öfkelidir arkadaki bakıcı Hazana, gülümser "Bakmayın, sizi çok özledi Hazan hanım uzun süredir yoktunuz"
Hazan, ağlamaya devam eder "Gelemedim, dede başıma onca olay geldi sözlerimi tutamadım. Ama bak sen ve babam kadar mert adamla geldim" Kadın, tekrar kalkar elinin tersiyle gözlerini siler Yağızın eline uzanır sıkıca tutar hafif dolmuş kahvelerini Yağıza sabitler " Al sana benim için İstanbulda en değerli olan kişiye getirdim. Konuşamaz,Pek hareket edemez annemin çevresinden utandığı babası" Yağız, adama şaşkın mavilerle gülümser yanına ilerler elini öpmek için eğilir. Adam istemediğini gösteren mimik ve sesler çıkartır. Hazan, bakıcılarda gezdirir gözlerini " Siz odanıza gidin, ben buradayım" Bakıcı kadınlardan biri  Hazana şaşkın bakar  "Ama, biliyorsunuz anneniz"  Hazan, kadının sözünü keser "Gidin dedim"  Kadın, tekerleklisandalyeyi bırakır "Serdar bey, torununuz sizinle ilgilenecek"  Bakıcılar, yanlarından uzaklaşır. Yağız, Hazana bakar deminki mutlu halinden eser kalmamıştır  "Beni pek beğenmedi"
Hazan :Yardım, et yatağına yatıralım..
Yağız, adamı odasına kadar tekerlekli sandalyesiyle ittirir. Hazan, odanın kapısını açar. Beraber, adamı yatağına bırakırlar. Yağız sessizliği bozar "Annenin babası, ve sen onu seviyorsun öylemi?"
Hazan, gülümser "Herşeyi anlatıcağım sevgilim"  Kadın, adamın başını okşar ve ağlamaklı ses tonuyla "Dede, biliyorum bana küstün sana verdiğim sözü uzun süre tutamadım. Ama ben sana annem gibi sırtımı dönmedim. Gelemedim, işte"
Adam,kadına ters bakar kızgın sesler çıkartır. Yağız, Hazanın sözünü keser "Torununuz benim yüzümden daha doğrusu benim ve ailem yüzünden sizi göremedi"  Dediği an, adamın çıkardığı sesler yükselir öfkesi artar  "Dede, o çok iyi bir adam. Mardindeki adamlara benzemiyor. Hani, ben seni görmeye geldim ya iki gün sonra beni dedem Mardinden aradı"  Yağız, Hazanın dedesine olayı baştan sona anlatmasını dinlemeye devam eder "Sinan, biliyorum sende şimdi içinden işe yaramaz yine ne yaptı diyorsun. Evet, yine yaptı yapacağını bu gördüğün adamın kardeşini kaçırdı. Bana Sinan evlenicek dendi, ben oraya kimseye haber vermeden gittim"
Adamın çıkarttığı sesler yükselir "Meğersem, kendi düğünüme gitmişim beni apar topar evlendirdiler, bu gördüğün adamla" Yataktaki adam, çığlık atar gibi sesler çıkarmaya başlar "Dedem bana oyun oynamış, göz yaşıma bakmadan berdelledi beni aylarca odada kaldım, telefonum yok, kimseyle irtibat kuramadım daraldım . Sana ondan gelemedim dedem"  Kadının,gözündeki tuttuğu yaşlar yanaklarından süzülüverir. Gözleri yaşlı adamın eline çoklu öpücük kondurur ve devam eder "Ama, sonra beklenmedik birşey oldu. Yağız, o zorba, astığı, astık, kestiği kestik Mardindeki adamlardan olmadığını fark ettim. Tabi, başlarda korkutan yönleri vardı ama bazen görmek istediğini görürsün. Ben, onu o şekil görmek istedim buna rağmen kalbime girmeyi başardı" Adamın, çıkardığı sesler alçalır azda olsa parmaklarını oynatır. Hazan, gözlerini elinin tersiyle siler " Elini öpmeni istedi"  Yağızın dolmuş mavilerine kaldırır kahvelerini. Yağız,yatan adamın elini eğilir öper ağlamaklı ses tonunda "Ben torununuzu çok seviyorum, ben sizi bilmiyordum"  Yağız,makyaj masasının pufunu alır. Hazanın karşı tarafına geçer oturur "Hazan, neden söylemedin?"
Kadına kaldırır gözlerini "Anlatıcağım, herşeyi dedem uyusun"

 𝗕𝗶𝗿 𝗕𝗘𝗥𝗗𝗘𝗟 𝗠𝗲𝘀𝗲𝗹𝗲𝘀𝗶   ~ sᴇᴠᴍᴇsᴇᴍ, ᴢɪʏᴀɴ ᴏʟᴀᴄᴀᴋᴛɪ..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin