S.2 ~ 40. Bölüm

399 147 189
                                    

Hep ARAMIZDAYDI hep..

Olumsuz sahneler, argo kelimeler ve küfürler içerir lütfen 18 yaşından küçükler okumasın 🔞 🚫

Kabristan

Ali burnundan sert nefesini verirken ellerindeki toprağı silkip hızla ayağa kalkar. Tüm cesaretini toplayıp yaşlı adamın önüne dikelir. Burnunu avuç içiyle silip parmaklarıyla yanaklarını kurular "Ben sana yıllar önce geldiğimde kızını allahın izni ile istedim" yüzünü iğrenir gibi buruşturur "Ama sen beni köpeklerine dövdürdün" boğazının derinliklerinden boğuk bir inilti kopar "Ben Sumru ile iyi adam olabilecekken" işaret parmağını aralarına sokar "Beni daha kötü adama sen ve babam çevirdiniz" dişlerini çenesini seğriyene kadar sıkıp arasından tıslar "Sumrun'un tek katili ben değilim!" işaret parmağını tehtit eder gibi sallar "Sumrun'un ölümünde senin ve babamın da payı var" sesi gürler. Yaşlı adam, adamın üstüne doğru yürüyüp dişlerini sıkıp arasından konuşur "Burada yatması gereken sensin" işaret parmağıyla soğuk toprağı gösterir. Ali'nin dudaklarında acı tebessüm can bulurken. Başını pişmanlıkla hafif açıda sarsar "Keşke" titreyen sesiyle. Dudaklarını acı çeker birine bastırıp derin bir nefes alır. Arkasını dönüp yaşlı adamdan bir kaç adım uzaklaşır. Hasan ağa dişlerinin arasından sinirle nefesini salar "Bir daha buraya gelme, bana acımı tazeletme! Ozaman ne Yağız ve Hazan'ın izdivacı" tek kaşını meydan okur gibi kaldırır "Ne Ece ve Sinan, ne de size verdiğim taze gelin Asiye sana olan nefretimi durdurmaya yeter" belindeki silaha elini atıp çıkarır. Mermiyi namlunun ucuna sürüp hayvan gibi kükreyerek havaya ateş açar "Allahıma kitabıma ozaman seni çeker vururum..." deyince, Ali bomba gibi patlayan silah sesiyle irkilir. İki elini teslim olur gibi havaya kaldırır "Vur bitsin" diye bağırır. Hızla adama doğru dönüp işaret parmağını hiddetle sallarken "Şansın varken arkamdan vur beni ozaman" diye kükrer. Hasan ağa rahat bir tavırla silahını geriye beline sokar. Gözlerini belertir "Bir kez daha acımı tazelersen" yüzüne alt edici bir ifade takınır "Andım olsun ozaman kurşun adres şaşmaz" 
deyince, Ali yenilgiyle omuzlarını düşürür. Burnundan bıkkınca nefesini verirken "Keşke şaşmasa" diye mırıldanır. Yeniden arkasını dönüp harabeye dönen bedenini kabristanın çıkışına doğru sürükler.

~

Mehmet derince içini çekip başını akıp giden yola çevirir. Dışından söyleyemedikleri içinden akıp gider..

"Yanılıyorsun baba.. Bende çocuklarım da sevmeyi bildik. En doğru kişileri sevdik... Benim aksime evlatlarım aşklarının hakkını verdiler. Sevdiklerine sahip çıktılar.. "

Mehmet'in aklından geçirdiklerinden habersiz olan Haluk ağa, aniden adama doğru döner. Burnundan sert nefesini verirken işaret parmağını aralarına sokar "Bak artık tehlikeli olmaya başladi o bacaksız gelinin.Her b*ka burnunu sokuyor bu olayı çözmeden taşıyalım şu zevceni" deyince, Mehmet korkuyla yutkunup korktuğu belli olan bakışlarıyla adamın şeytani pırıltılar geçişen harelerine bakar "Ağam sakın" başını korkuyla sallar "Yağız'ı bir daha üzecek birşey yapma. Oğlum senin ve benim elimden çok eziyet çekti" gözlerini acı çeker gibi kapatır "Ailesini yuvasını annesini elinden aldık. Gurbete sürgün ettik, yabancı yerlerde yapayalnız kaldı" hayıflanır gibi nefesini salar "Mutlu olsun artık sevdiğiyle çok mutlu olsun istiyorum. Yağız'a aile oldu gelinim, hiç birimizin vermediğini verdi" soru sorar gibi kirpiklerini kırpıştırır "Görmüyormusun?" kaşları çatılır "Ne kadar mutlular?" diye sorar. Bagajda sıkışıp kalan kadın adamın söyledikleriyle beyninden vurulmuş gibi irkilirken,göz yaşlarını geriye iteklemek için alt dudağını dişleriyle ezer. Boğazına dizilen yumrularla gözlerini sımsıkı kapatıp sıkıntılı nefesini verip sakinleşmeye çalışır. Haluk ağa sinirle dişlerini sıkıp arasından keskin nefesini verirken "Sana kes dedim!" yüzünü iğrenir gibi buruşturur "Mutlulukmuş?" tek kaşını meydan okur gibi kaldırır "Gerekirse, oğlunuda gelininide ve hatta" işaret parmağını tehtit eder gibi sallar "Senide ayağımın altından çekmesini bilirim" parmağını oğlunun anlına vurdurur "Bunu o taş kafana sok.." deyince, Mehmet dehşetle yutkunur. Babasına yalvaran hareleriyle bakar. Kadının kalbini korku kuşatırken duyduklarını nasıl sindireceğini düşünür.Canından bile çok sevdiği adamın hayatının acı gerçeklerini öğrenmiştir.
Mehmet yenilgiyle başını sallarken "Yaparsın baba bilirim" titreyen soluğunu içine çeker "Bende elim kolum bağlı izlerim"

 𝗕𝗶𝗿 𝗕𝗘𝗥𝗗𝗘𝗟 𝗠𝗲𝘀𝗲𝗹𝗲𝘀𝗶   ~ sᴇᴠᴍᴇsᴇᴍ, ᴢɪʏᴀɴ ᴏʟᴀᴄᴀᴋᴛɪ..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin