S.2 ~ 36.Bölüm

1K 236 154
                                    

SÖZÜMÜN üstüne söz OLMAZ¡

Mardin

Asiyenin odası

Yasemin, yatağa çöken kadının çenesine uzanır sıkıca tutup kendine çeker ve öfkeden alev, alev yanan gözlerini kadına sabitler ve "Ne o? Yine bağırsana yalan, sen yarım kadınsın, senin bebeğin olmaz diye" bağırır öfkesi ses tonuna yansımış bir şekilde. Asiye,titrek bir ses tonuyla "Benden ne istiyorsun?" diye sorar ve korku dolu bakışlarını kadına kaldırır. Yasemin, kadının çenesini sert bir şekilde geriye bırakır ve gözlerini Asiye'ye dikerek "Artık, kozların benim elinde. Benim kocamdan uzak duracaksın yoksa sırrını tüm Mardin duyar" diye sesini yükseltir. Asiye kadının çenesini bırakmasıyla sarsılır ve yutkunarak "Sen bilip sustun kurtulabilicekmisin? Kocanla sırf evli kalabilmek için yalanımıza ortak oldun.." der ve gözlerinde ki korkuyu Yasemin görür. Üzerine, eğilip alaycı bir ifade takınır ve "Korkuyorsun! İçerdekiler, benim yalanımdan mı can alır? Yoksa, deden İstanbulda serserinin birinin piçini taşıdığını öğrenirse mi can alır sen seç?" der ve sesli bir şekilde gülmeye başlar.Asiye, köşeye sıkıştığını fark eder, dudaklarını korkudan kemirir neredeyse ağlayacak duruma gelmiştir ve korkulu bir sesle "Ben bu konaktan çıkamam. Gökhanın karısı olarak kalmam gerekir, ben yapamam. Hem ben hamileyim unuttunmu " Kadın bunu söylerken korkusunu ve telaşını gizleyemez, Yasemin kollarını önüne kavuşturur ve "Acaba babası kim?" diye sorup kadına diker tekrardan gözlerini. Yüzüne alaycı bir ifade takınır.
Asiye :Herkez babasını Gökhan olarak biliyor, sende bilip sustun ve susacaksın..
Kadın, cesaretlenmiş gözlerini kadının mavilerine sabitler. Yasemin, alaylı bir tavırla devam eder "Zavallı, sen çok yanlış kişiye çattın be güzelim. Dar ağacındasın ve o senin boynundaki ip varya benim elimde. Ayağının altında ki idam sehbası ise topuklarımın altında. Bir tekmelik işin var sen beni tehtit edemezsin" der ve kadının üzerine yürür. Asiye,korkudan sesli yutkunur ve şimdilik Yasemine boyun eğmekten başka çaresi olmadığını bilir ve karşısında düşmenin verdiği kuyruk acısıyla artık kuyusunu arkasından kazması gerektiğini anlar içinden "Sana Gökhanı yar etmem" diye söylenirken, Asiye başını sallar dışından mağduru oynamaya başlar ve "Sen vijdanlı insansın beni (karnına dokunur) bebeğime kıyamazsın. Bak sende anne olacaksın yalvarırım sana bırak konakta kalalım.." der ve mahsun bir ifade belirir yüzünde.
Yasemin :Zaten konakta kalacaksın, Gökhanın şimdilik İmam nikahlı karısı olacaksın. Ama bebeğimden de, kocamdan da uzak duracaksın tamam mı?
Asiye, teslim olmuş bir şekilde başını evet anlamında sallar. Yasemin sinsi gülümseyerek " Sanırım anlaştık, sahte kumacılık. Sessiz ve uslu dur seninle işim bitmedi gözlerim varya hep üstünde olacak en ufak yılanlığını affetmem. Bunu o beynine sok " Yasemin işaret parmağıyla kadının anlından sertçe ittirir ve devam eder "Senin katilin olmak istemem"der. Asiye, karşısındaki kadının tehlikeli olabileceğini görmüştür kekeleyerek "Aannllaaddımm.." der, Yasemin kırıta, kırıta odadan çıkar. Tam kapının orada tekrardan döner ve "Karnındakine dua et, senin konaktaki biletin şu anlık o, heh o da şu anlık" der ve kadına göz kırpar kapıyı örter çıkar. Kapı önünde üzerini düzeltir, derin nefes alır içinden "O bebeğin de icabına bakacağım.Seni konakta yaşatmam ben.." diye söylenirken. Asiye, odada telaşla volta atmaya başlar ve korkulu bir sesle "Ne dedi şimdi bu,yoksa biliyormu allahım yalvarırım bilmesin" der ve telaşla tırnaklarını kemirmeye başlar. Asiye, kadının dediğine asla uymayacaktır. Aklında Yasemini bitirip konağın hanımı olmanın hayalini kurmuştur ve içinden "O bebeğini, senden alacağım. Bu konakta ben hanım olacağım.." der ve yüzünde sinsi bir ifade ile sırıtır.

AVLU

Yasemin, merdivanlardan inmiş avludan odasına geçmek üzereyken . Ali ağayı başını ellerinin arasına almış ve kara, kara düşünmekteyken olduğunu görür ve adamın yanına gidip gitmemek arasında kararsız kalır. Ali ağa başını kaldırır ve Yasemini görür hızla yerinden kalkar ve
" Yengee" diye kadına seslenir. Yasemin, tek kaşını kaldırır, adamda anlamaz bakışlarını gezdirir ve "Ali ağa? Ne o Mardinde gemilerin batmış gibi duruyorsun.." der alay eder bir ses tonuyla. Adam, hüzünlü bir ses tonuyla "Melis, onu ikna edemedim İstanbula gitmek istiyor.." der. Yasemin, kolunu önüne kilitler ve "Gitsin bencede isabet olur, sen ve baba hiç olmayacak birşey.."der alay eder bir ses tonuyla devam eder. Kadın, arkasını döner yanından ayrılacaktır. Ali ağa derin iççeker ve "Benim kızım, o testi elime aldığımda bir tuaf oldum. Dedim ki bu kadar kötü ben, neden bir çocuk? Bunu hak edecek ne yaptım diye sordum? " der. Yasemin, adamın anlattıklarıyla duygulanır ve adamı dinlemeye devam eder. Ali ağa, başını öne eğmiş çaresizliği yüzüne yansımıştır ve hüzünlü bir ses tonuyla "Ben parka gitmem, oyuncak, oynamasını bilmem, ateşi çıksa elim ayağıma dolanır. Haklısın baba olamam, Ama bir şans olamazmı yenge?" der ve dolmaya başlamış gözleriyle kadına bakar. Yasemin, adamın haline üzülmüştür dolan gözlerini Ali ağa görmesin diye kaçırır ve "Off, ne istiyorsun?" diye sorar.
Ali ağa: Konuş onunla, gitmesin bize baba kız olmamız için bir şans versin
Yasemin, gözlerini devirir ve "Bunu, bir babanın dileği olarak kabul ediyorum. Yoksa sen benden haz etmezsin zaten bende senden.." der ve adamın yanından ayrılacakken, Ali ağa, kadının arkasından seslenir "Bu arada Allah analı, babalı büyütsün " der. Yasemin, Ali ağaya döner yüzünde tatlı bir gülümseme ile "Tam altın isterim " der ve gözkırpar merdivanlardan Melisin odasına ilerlerler..

 𝗕𝗶𝗿 𝗕𝗘𝗥𝗗𝗘𝗟 𝗠𝗲𝘀𝗲𝗹𝗲𝘀𝗶   ~ sᴇᴠᴍᴇsᴇᴍ, ᴢɪʏᴀɴ ᴏʟᴀᴄᴀᴋᴛɪ..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin