𝗕𝗶𝗿 𝗕𝗘𝗥𝗗𝗘𝗟 𝗠𝗲𝘀𝗲𝗹𝗲𝘀𝗶 ~ sᴇᴠᴍᴇsᴇᴍ, ᴢɪʏᴀɴ ᴏʟᴀᴄᴀᴋᴛɪ..

S.2 ~42 Bölüm

BEDEL

***

".. Ama bu bedeli Hazan ve benden başka kimse ödemeyecek.."

"Hazan'ın kanını istiyorsun"

"Sana onu vereceğim.."

"Beni yaşarken öldüren kadının nefesini kendi ellerimle keseceğim.."

***

Yaklaşık iki hafta sonra..

Kadın gitmişti..
Adam bitmişti..

Mardin

Çiftlik evi

Hazan, Yağız'ı terk edip gittiğinden beri konaktan kaçmış ve yine Gül ablasına sığınmıştır. Kadın adamın geldiğinden beri odasından çıkmadığını ve hayata olan bağlantısını kopardığına şahit olmuştur. Oğlu gibi sevdiği adamın yeniden içine kapanmasına üzülmüştür. Elinden hiç birşey gelmiyordur. En son Yağız'ın da değimiyle "Ton ton böreği" olan servis tabağını masanın ortasına koyar. Derince nefesini ciğerlerine hapsedip yemek salonundan çıkıp merdivenlere yönelir. Adamın yatak odasının kapısını tıkılar ".. Oğlum gel birşey ye.. " Yağız kapı tıkılanmasıyla birbirine yapışan kirpiklerini zar zor kırparak açarken hırıltılı nefesini verir "..İstemiyorum.." kadın aldığı nefesini bıkkınca verirken pes etmediğini gösterir. Bir kez daha şansını deneyip kapıyı daha sert tıkılarken ".. Geldiğin günden beri doğru dürüst birşey yemedin.. " hastalanacak diye endişelenir. Korku kadının harelerini çevrelerken, yüzünü hüzünle asar "Hasta olacaksın kuzum.." adam umursamaz bir tavırla kafasını geriye yastığına koyar. Sakalları iki haftadır tıraş yüzü görmemiştir. Uzayıp birbirine karışmıştır. Uykusuzluktan gözlerinin içine kan toplanmış, göz altları yorgunlukla içine çökmüş ve mor halkalara ev sahipliği yapmıştır. Kadın içine derince titrek nefesini çekip avuç içini kapıya vurdururken ".. En sevdiğin ton ton böreğinden yaptım bak.." adam kapının arkasından duyduğu sözcükle şaşkınlıkla kaşları havalanır. Dudaklarına şapşal bir tebessüm kondurur. Aklında ise bir anı canlanır.

Flaşback

Adam piknik sepetinin içinden eline börek alıp lakayt bir tavırla kadına doğru gösterirken "Bak bu Gül ablanın spesiyalı.. " börekten bir parça koparıp kadının ağzına uzatırken "Aç bakalım ağzını.. " kadın adamın uzattığı böreğe şaşkınlıkla bakarken, ağzının içi doludur. Adam buna rağmen böreği kadının ağzının içine inatla itekler "Bayılacaksın bak.. " kadın ağzının içinde lokmayı çiğnemekle cebelleşirken "Yaaaa" nidası çıkarır. Eliyle ağzını kapatırken "..Yağız ağzım dolu.. " ağzının içindeki lokmayı hızla yutkunmaya çalışır "Boğulucam ama.. " derin, derin nefesler almaya çalışır. Adam tatlı gülücük sergilerken "Ama bunun tadına bakman gerekti.. " kendisi de börekten bir ısırık alır ".. Bu böreği Gül abla benim için özel yapıyor.. " ağzının içinde lokmayı çiğnerken yüzündeki gülümsemesi yanaklarına yayılır ".. Adı da tonton böreği.." kadın duyduğu şeyle dudaklarının arasından alaycı kahkaha savrulur "Neee.." sorarcasına adama alayla bakarken ".. Ton ton böreğimi?" ağzının içindeki börek yanlışlıkla soluk borusuna kaçar. Öksürmeye başlarken zar zor "Boğuluyorum" kelimesini sarf eder. Adam ilk şaka olduğunu zannedip kadınla birlikte gülerken, kadının ciddi öksürük krizi geçirdiğini görüp hızla müdahale eder "Sakin ol.." oturduğu yerden kadının yanına kayar avuç içini kadının sırtına vururken "Helal, helal.. " dudağının kenarı hafif alayla kalkar ".. Öyle olur benimle dalga geçersen işte.. " eline su bardağını alıp kadının dudaklarına yaslar "İç şunu.. " kadın kana kana bir kaç yudum alır "Tamam iyiyim.. " yüzüne sorgulayıcı bir ifade takınır. Adamın ciddi olup olmadığını ölçerken ".. Şaka değil mi bu tontonböreği ne ya?.." alayla sorar. Adam çenesiyle tabağındaki böreği gösterir "Bu işte.. " dudaklarını küçük bir çocuk gibi büzerek "Küçükken ben koymuştum adını.."