❝ Y A S A K T U T K U ❞
Bin bir ceza ile kutsanmış ruhuma, ruhunu ölüm meleğinden almış bir adam dokundu.
Parmak uçları; yangınlar yaktı, zelzeleler yarattı, yüzyıllar aştı. Yüzyıllık günaha ortak oldu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gördüğünüz kelime yanlışlarına satır arası yorum bırakır mısınız? Ve ayrıca fikir belirtin lütfen.
Üçüncü Bölüm
❝HAZREC❞
Leyla Karacahan
Bir rüzgâr esse; dökülse omzumdaki yüküm.
Bir rüzgâr esse; devrilse boyum.
Asırlar evvel birbirinden ayrılan iki sevdalı gibi ayrılan yer ve göğün birleşmesine kıtra boşluk kalmışta sanki ben o boşlukta sıkışıp kalmış gibiydim.
Sert esen bir rüzgâr, salıksaçlarımı savururken bağrıma batan sesli soluklarıma kefen giydirdi.
Cesur'un bakışlarında harlanan cehennem kararmaya yüz tutmuş havaya rağmen belli oluyordu. Onun cehennemine girmişler, şimdi gözlerindeki lav denizinde çırpınıp, çığlık çığlığa yardım dileniyordu. Onlara yardim edemezdim, onları ben susturmuştum. Cesur'un üstüne sinmiş kan kokusuna rağmen ona sarılmış, ona gülümsemiş ve onu gülümsetmiştim. Yara görmemiş parmak uçlarından ağır ağır damlayan kanın kokusu ciğerimi dağladı çünkü Cesur ilk defa bana böyle baktı.
Uzun, kemikli parmakları titrememesi için kendimi sıktığım çenemi öfkesine tezat oluşturacak bir narinlikle kavradı ve başımı kaldırdı. Göğün mavisini andıran gözlerinde toplanmış kara bulutlar tüm şehri ıslatacak kadar kudretli duruyordu onun göğünde. "O güzel sesin içine mi kaçtı?" diye sordu sabırsızlıkla. Öfkeden tekleyen sıcak nefesi suratıma çarptı. "O orospu çocuğu sevgilin mi?"
"Ona öyle deme." sesim bir fısıltıdan ibaretti. Ölmüş bir kadına üstelik melek gibi bir kadına edilmiş küfre sessiz kalmayı içim kaldırmazdı.
"Sabrımı sikiyorsun." edepsiz cümlesine kulaklarımı kapamak istedim. O benim yanımda küfür de etmezdi. Bugün karşımda yıllardır sığınağım olmuş o güzel adam değil eli kanlı bir katil vardı. "Ben gidip o veledi sikmeden bana cevap ver."
"Lavin'in abisi."
"Eee?" devamını duymak için bana üstünü örtbas etmeyi beceremediği ya da örtbas etmek istemediği bir beklentiyle bakıyordu. "Onu annene sevgilin olarak tanıttığın noktadan bahset."
"Öyle gerekti."
"Leyla." sinirli sesi, zehirli bir yılanın tıslamasını andırırken çenemi kavrayan iki parmağının tutuşu sertleşti. "Siktirme gereksinimlerini. O herifi annene sevgilim diye tanıtacağın nasıl bir gereksinimin olabilir?"
