Ah o kalpten düşen gözyaşları yok mu...
Ne kelimeler nede sözcükler sığıyor bunlara. Hele birde işin ucunda kaybettiğimiz sevdiklerimiz varsa yakıyor bedenimizi ve çaresizce savruluyoruz kendi karanlığımızda.
Adeta kendi içimizde kayboluyoruz ve bu kaybın sonu yok sanki.Peki... Kendi içinde kaybolmak ne demek o halde?
Ne yapacağını bilememek mi mesela bizi bu denli bunaltan?
Sığınacak bir dal bulamama hissi mi yoksa kalbimizi bu denli acıtan?
Kendini sevememek mi bizi böylesine uyuşturan?
Kırılmış kalbimizin açtığı her bir yara mı, bizi umutsuzlukla buluşturan?
Belkide gölgemizin bile bizi izlemediği düşüncesi, içimizi bu denli korkutan?Gönlünüzdeki her bir kayıp aslında kaybediyor içinizdeki sizi.
Değişiyor her bir zerreniz istemsizce ve ne yazık ki çareniz yok buna.
Mecbursunuz farklılığa, "Değişmeyen tek şey değişimdir." diye boşuna mı demiş filozof bey amca?
İnsanlar bizi istesekte istemesekte değiştiriyorlar, tabi bunun iyi yada kötü olması değistiren insana bağlı.
Umarım sizde iyi yönde değişenlerden olursunuz kalbi kırıklarım...Hepinize bu yorgun kalpten bir iyi geceler dilerim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimden Dökülenler
Short StoryKendi kendime konuştuklarım, hissettiklerim, söylemek istediklerim, sevdiklerim, emek verdiklerim, beklediklerim ve daha niceleri... İşte tüm bunlar tam olarak burada kalbimden dökülüyor. İyi Okumalar...