YAZAR NOTU: Hikâyemizin tanıtım bölümüyle yavaştan bir başlangıç yapalım dedim. Umarım en az Alara ve Burç'un hikâyesi kadar beğenirsiniz. Keyifli okumalar diliyorum. Bol kokulu öpçüklerrr! 😘
*
PROLOG
Sıkıcı günlerimin tek eğlencesi: Meraklı Leydi'nin Mutluluk Renkleri...
Senin de hayatın sıkıcıysa, dediğinizi duyar gibiyim. E tabii, Burç Aksoy gibi birinin kardeşi olup da hayattan sıkılmak pek de mümkün görünmüyor. Ezelden beri hovardalıkları ve skandallarıyla soyadımızı gazetenin magazin eklerindeki manşetlerden indirmeyen, babacığımın sinirlerini tepesine çıkarıp evi gerilim dolu bir fay hattına çeviren abimin verdiği rahatsızlıktan ötürü hepinizden özür dilerim arkadaşlar. Kendisi aşkı bulana kadar bize de tüm Türkiye’ye de hayatı burnumuzdan getirmeyi başarmış bir şahıs. Ancak onun olduğu bir ailede bile sıkılabiliyorsunuz, inanın.
Ben de istiyorum artık hayatımda şöyle heyecan dolu, romantik bir gelişme. En kötü ihtimalle şöyle küçük bir yaz aşkı canım! Allah aşkına çok mu şey istiyorum yahu? Gün boyunca genç, yakışıklı ve gizemli bir beyin teknesinde güneşlendikten sonra gazetecilere yakalanıp “Arkadaşlar çekmeyin, sadece arkadaşız!” diye inandırıcılıktan uzak bir açıklama yapmak ve bir kez de olsa gazete manşetlerini benim aşk hikâyemin süslediğini düşünsenize. Ya da... Düşünmeyin bence. Babam bacaklarımı çıt diye kırar. Bunu dışarıdan izlemek eğlenceli oluyor, abimden biliyorum ama yaşamak hiç de öyle olmaz diye düşünüyorum açıkçası. Allah’ım çok tövbe.
Sanırım neler dilediğime dikkat etmeliyim. Allah korusun gerçek olur falan.
Aşk meşk dedik, konu dağıldı. Ha, ne diyorduk? Meraklı Leydi’nin Mutluluk Renkleri! Sıkıcı hayatımdan soyutlandığım ve bunaldığımda saklandığım krallığım! Hayattan çaldığım en güzel saatler.
Sanki çok anlıyormuşum gibi ilişkiler hakkında atıp tuttuğum bloğumdan bahsediyorum elbette. Ah, gerçekten bu bloğu oluştururken ne düşünüyordum ben de bilmiyorum çünkü başlangıçta sadece basit geziler ve yemek tadımlarıyla başlayan bu blog bir anda nasıl aşk meşk muhabbetleri ne döndü ben orayı kaçırdım açıkçası. Ama çok iyi oldu, çok da güzel oldu. Son zamanlarda başıma, daha doğrusu biricik abim Burç'un başına gelenler de dâhil olmak üzere bir sürü tesadüf dolu ilginç anıları isim ve detay vermeden saçıp dökmek o kadar rahatlatıcı ki... Herkese tavsiye ederim.
Mesela bu şey gibi biraz. Sosyal medyada fake bir hesap açıp nefret ettiğiniz kişilere ana avrat düz gitmek gibi rahatlatıcı bir terapi. Herkese tavsiye etmemin asıl sebebi de bu. İçime atıp dert olacağına, dışarı çıksın mert olsun ayol! Yanlış mıyım?
Bloğumda paylaştığım “Kaçan Kovalanır mı Sahiden?” konulu son yazımın altındaki yorumları okurken birbirinden güzel tepkilerin geldiğini görüp mutlu oluyordum o Pazar sabahı. Ama hiçbir zaman bir Pazar öğleden sonrası gelen alelade bir yorumla hayatımın değişeceğini düşünmezdim, ne yalan söyleyeyim. Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi.Yorumcu: Bay Yalnız
“Kaçan sahiden her halükârda kovalanıyor olsaydı herkes kaçardı. Dolayısıyla bu sadece kalıplaşmış bir efsane değil midir?”Adam doğru söylüyordu. Böyle kalıplaşmış ve herkesçe bilinen bir taktik her durumda ve şartta işe yarıyorsa neden herkes kaçıyordu ki? Öte yandan herkes kaçıyor olsa mantık olarak bir noktadan sonra ortada avcı kalmazdı, herkes bir av hâline gelirdi.
Ancak bir erkek olarak -kullanıcı adından erkek olduğunu rahatlıkla anlayabiliyoruz- fena hâlde gözden kaçırdığı bir detay vardı.Yorum Yanıtı: Meraklı Leydi
“Erkekler çok eski dönemlerden beri avcı ruhuna sahip bir cins olduğu ve kovalamaya alışık olduğu için ulaşılmaz kadınlardan hoşlanıyor. İstatistiklere bakıldığında bu yadsınamaz bir gerçek. Yeterince açık bir yanıt değil midir bu sizce?”Belki de her şey bir kısır döngüden ibaretti. Kadın kaçmak, erkekse kovalamak için programlanmış iki robot gibiydi. Her şeyden önce erkeklerin bir şeyleri savaşarak kazanmaya yönelik geliştirdiği ilkel duyguların, kısacası avcı ruhunun kadınları böyle bir taktik uygulamaya zorladığı da aşikârdı. Dağ başında bir ayıdan mı kurtulmaya çalışıyorduk? Neden kaçıyorduk? Bunun mantığı neydi?
Çok geçmeden beklenen yanıt gelmişti yorumcudan.Yorum Yanıtı: Bay Yalnız
“Belki de kadınlar erkekleri bir av olduklarına inandırdıkları içindir? Bakış açınızı değiştirirseniz küçük nüansları yakalarsınız. Sizde o zekâ parıltısını görüyorum. : ) ”Ukalâlık taslayan bu adamın utanmadan bir de cümlesinin sonuna dalga geçer gibi gülücük koymasına mı sinir olmuştum yoksa içten içe haklı olma ihtimaline mi kurulmuştum bilmiyordum. Ama bu bilgelikle yoğrulduğuna inanan adamı gerçekten tanımak istediğimi özümseyebiliyordum.
İşte benim hikâyem de tam olarak bu basit yorumla başlayıvermişti. Tabii birbirine zincirleme bağlanmış tesadüflerin üzerime bir yük kamyonundan yığılan toprak misali yığılmasına hazır mıydım? Epey bir tartışılır.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZMİR: Meraklı Leydi Ve Bay Yanlış
Humor"BODRUM: Bir Topuklu, Bir Papyonlu" hikâyesinin devam kitabıdır. ••• Bodrum'da başlayan macera, İzmir'de devam ediyor! Alara ve Burç evlendi, sonsuza dek mutlu oldular. Siz bu kadar basit mi sanmıştınız? İlişkiler satranç hâlini alırken tarafların b...