Bölüm 8:Belki bana değil de sana lazım olur diye.

6 1 0
                                    

Tıpkı senin de yalnızlığının gözlerinden okunması gibi mi?dedim ve bir anda kafama dank etti.Ben ne demiştim öyle.
Alkın:Efendim?
Sende yalnızsın diyorum.Hayatında biri yok sanırım dedim.İyicene batırdım iyi mi ☹
Alkın:Yok.Gerek de yok zaten.
Hafif bir tebessüm ettim.Mutfaktan ayrıldım.Eymenle birlikte toparlanmaya başladık.Artık eve dönme vaktiydi.Açelya ile vedalaşırken Akın geldi.
Akın:Gidiyor musunuz?Ben bırakırım sizi o halde.
Dedikten sonra bir anda içeri Alkın girdi
Alkın:Gerek yok.Şoförü ayarladım.Evlerine kadar bırakacak.Sen gel de ödevini tamamla dediğinde çocuklar ve ben güldük Alkın'ın sözlerine.
Akın:Îyi be tamam.Görüsürüz Sakar'ım,Görüsürüz Eymen Beyfendi.Kreşte Açelya'ya dikkat et 😊 dedikten sonra bahçeye geri döndü.Bende o sıra da Alkın'a dönüp Teşekkür Ederiz ama hiç gerek yoktu.Biz kendimiz de gidebilirdik.
Alkın:Yok hallettim.Ben teşekkür ederim tekrar.Açelya çok mutlu oldu.
Açelya:Abi Alya Abla'yı çok sevdim.Tekrar gelsinler.
Eve geçtikten 1 saat sonra kitabımı okurken bugün olanlar aklıma gelmişti.Resmen hayatına girmiştim onun.Istemsizce...
Onun evini görmüş,kardeşiyle tanışmış,kaynaşmıştım.Hatta mutfağına bile girmiştim.Bunları düşünürken bu kadar gülümsüyor olmam içinde hep onun olmasıydı.Evet belki hep yanımızda değildi.Ama yakınımda olduğunu hissetmek bana güven duygusunu tattırıyordu.Sebepsizce ona haddinden fazla güveniyordum.Aynı Annemin Babamı daha tanımadan bu hissi hissetmesi gibi.Bende duramadım elime bilgisayarımı aldım.Ve yazmaya başladım.
Alkın,
Ya da Gökyüzü'm deyip mi başlasam bugünkü mektubuma.Hayatıma ışık olan,hayatıma bir anda anlam katan bir amaç oldun Alkın.Sebepsiz bir şekilde benim gözümde Güveni temsil ediyorsun.İnanır mısın bilmem ama Annem de benim gibiymiş.Yani daha babamla sohbet bile etmeden ona haddinden fazla güvenmiş.O hissi yakalamış.Bende seninle yaşıyorum bunu.Seninle güveniyorum,seninle gülüyorum,seninle tazeleniyorum hayata karşı.Tıpkı senin kardeşinle kendini toparlaman gibi.Seni gülerken gördüğümde işte diyorum.Gökyüzü'm bugün güneşli bende rahat olabilirim.Ama hüzünlü olduğunda bende de durumlar yağmurlu oluyor.Gözyaşlarım için her an yanımda şemsiye taşıyorum.Belki bana değil de sana lazım olur diye.
Senin kalbin yansa benimki de yanacak gibi hissediyorum.Bazen yandığını anlayamıyorum bile.Arkadaşlarına hissettirmemeye çalışıyorsun ama gözlerin hiç yalan söyleyemiyor Gökyüzü'm.Gözlerin kalbinin bana gösterdiği bir tabaka.Sanki onların şifresini az da olsa çözebiliyorum artık.Ya da artık o kadar iyi gizleyemiyorsun.Veya gizlemek istemiyorsun...
Koltukta uyuya kalmıştım.Bir anda uyandığımda her yerim çekmişti resmen.Kalkıp elimi yüzümü yıkayıp kahvaltı ettim.Bilgisayardan mektubu çıkartıp zarfa koydum.Giyinip okula yola koyuldum.Giderken hala aklımda Alkın vardı.Neden bu kadar benimleydi bilmiyordum.Sanki onu uçakta gördüğüm ilk an işte dedim işte o.Hayatımın sonuna kadar yanımda olması gereken kişi.Bunu hissetmiştim.Bir anda yanımda İpek belirdi."Neye daldın bu kadar?Sana sesleniyordum"dedikten sonra gülümsedi.
İpeği seviyordum.Canayakın ve samimi geliyordu.Ve gerçekten de öyleydi.
"Dalmışım öyle ya boşver.Ee tamamladınız mı ödevlerı?"
İpek bana döndü ve "evet evet bitirdik.Akın'ın ödevini hep birlikte yaptık desek yeridir."dedikten sonra birlikte güldük.
İpek"Alya,Açelya seni çok sevdi.Normalde bizden başkasını hiç sevmez.Bizden de sevmedikleri var da.Şimdi orasını boşver.Alkın'ın yakın arkadaşlarını biz ve birkaç kişi dışında çok konuşmaz,hatta hiç konuşmaz.Sen onun için baya farklı oldun.Ve bence Alkın'ın da dikkatini çektin.Baksana okula yaklaştığımızdan beri gözleri senin üzerinde" dedikten sonra heyecanlanmaya başladım.Sanki ellerim titriyordu.Ne yapacağımı bilemedim.
"Yok Ipek saçmalama ya.Onun çevresi kız dolu.Benimle neden ilgilensin.Hem ayrıca bende Açelya'yı çok sevdim.Çok tatlı kız."
İpek gülümseyip "Açelya dün abisine senden bahsedip durdu.İşte Alya Abla böyle becerikli,böyle yetenekli,böyle hamarat..Ama Alkın hiçbir şey demedi çok.Normalde çok tersler Açelyayı diyeceğim ama ilk defa Açelya bir kızı övüyor Alkın'a.Kız arkadaşlarını pek sevmez.Ben hariç"
Ona döndüm ve "Sen sevmiyorsun Alkın'ı.Ondan dolayı di mi?"
"Evet.Alkın aynı erkek kardeşim gibidir."
"Peki Akın?Ona karşı ne düşünüyorsun?"
"Akın mı?Neden sordun?Yoksa ondan mı hoşlanıyorsun?" Diye sorduğunda ki yüz ifadesi çok üzgündü.
"Hayır tabiki.Nasıl Alkın senin erkek kardeşin gibi.Akında benim için öyle.Eğer erkek kardeşim olsaydı aynı Akın gibi olurdu " dedikten sonra gülümsedi. Tekrar konuşmaya devam ettim "Ama sen Akın'a öyle hissetmiyorsun."
"Bunu nereden anladın?"
"Bu 100 metre ötenizden de anlaşılabiliyor.Arkadaşlarının fark edememesi kendi salaklıkları.Ne zamandır peki?"
"Çocukluğumuzdan beri." Tam cevap verecekken Akınlar İpek ve bana el salladı ve yanlarına çağırdı."Bu konuya daha sonra tek başımıza devam ederiz deyip masalarına geçtik.Ben oturmadım sınıfa geçecektim. "Günaydın Arkadaşlar" dedikten sonra sınıfa yönelecekken Alkın'ın o ayrışmış sesini duydum. "Günaydın Limonatacı" demişti.Arkamı dönüp gülümsedim.O da gülümsemişti.
Bugünün dersleri bittiğinde ev için yola koyuldum.İlerde Emre bekliyordu.Beni görünce selam verdi.
Biraz daha ilerledikten sonra çantamı biri almaya çalıştı.Ani bir refleksle çantayı çekiştirerek adamı yere serdim.Ters bir şekilde ellerini bağlar gibi yapacağım sırada karşımda Emre duruyordu.

Sınırımız GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin