Masaya ilerledik ve oturduk.Akın beni hemen tanıştırdı arkadaşlarıyla.Aslında gerek bile kalmadan Emre hemen söze atladı;
-Alya mı?Gerçekten varmış demekki.Bugüne kadar senin Akın'ın Dünyasında bir hayal olduğunu düşünüyorduk.Özellikle de İpek.
İpek:Ne alakası var?Sadece Akın'ın okula geleli 1 ay bile olmadan arkadaş yapmasına şaşırmıştık yani.
Alya:Bizim tanışmamızda normal olmadı zaten.
Cümlemi tamamladığım sırada masaya Alkın geldi.
Akın:Hangimiz anlatalım ya 😂 Sakar Kızımız düşerken kurtarıcısı kurtarınca tabi,tanışmamız böylece olmuş oldu.Sonrada zaten malum bırakmadım peşini.İlk kez sizden başka arkadaşım oldu bırakmam Alyayı.
Emre:Bizde şaşırdık sadece.Ama tanışmamıza sevindik.Akın'ı bizden başka kim çekiyormuş bu hayatta görmüş olduk.
Alkın hiçbir şey söylemeden masada oturmuş telefonla ilgileniyordu tam o sırada İpek bana dönüp "-Merak ettimde adının anlamı ne acaba?"
Hemen dönüp cevapladım;"Yükseklik,yüksek yer anlamı var.Ama ben 2.anlamını daha çok severek kullanıyorum Gök Anlamına geliyor."
İpek gülümeyerek beğenmesini dile getirmiş oldu aslında.Tam o sırada Akın bana dönüp "ben en çok Alkın'ın anlamını beğeniyorum delicesine aşık olan anlamına geliyor.Bu zamana kadar görmedik ama elbet göreceğizdir."Bende Akın'a bakıp gülümsedim.Aslında o gülümsemem hiçte samimi olmayan bir gülümsemeydi.Çünkü biliyordum hayatta en sevdiği aşık olduğu tek bir kadın vardı ANNESİ.
Damla bana dönüp "-Biz hepimiz birbirimizi tanırız sende kendini tanıtsana." dedi gıcık bir ses tonuyla.
Siz tanıyorsunuz birbirinizi ama bende sizi tanımıyorum.Ama tanıtayım tabiki kendimi dedim.
Adım Alya.2 dönemdir bu okuldayım.Normalde Antalyadaydım.17 yaşındayım.Böyle yani?
Damla:Bu kadar mı?Neden buraya geldiniz?Annen baban nerede?Kaç kardeşsin?
Bir an daldım zannettim sanki cevap veremeyecek gibiydim.Uzun süredir gelmeyen sorular gelmeye başlamıştı artık.Belkide bu yüzden insanlardan uzak durup kitaplara yaklaşıyordum.Kitaplar bana hiç soru sormuyordu.
-Ben Ailemi kaybedeli 1.5 sene oldu.Bir trafik kazasında.Hiç kardeşim yok.Yalnızım.
O sırada hepsi şaşkın ve pişman bakışlarla bana bakıyorlardı.Biri hariç Alkın.O ilk kez bana bakıyordu.İlk kez gözleri bana değiyordu.Ve diğerleri gibi değilde beni anlıyormuş gibi bakıyordu.Adlandıramadığım bir şekilde...
Muhabbetin üstünde bir 20 dakika geçtikten sonra Akın yine Aşk konusuna geçişi yapmıştı.
Akın:Şu Aşkı bırakın.Bu hayatta eski Aşklar yok artık.Geçici heves hepsi.Kimseye güvenilmez bu devirde.
İpek:Ne alakası var?Öyle güzelde Aşklar varki.Mesela bizim yan sınıftaki Mert ve Selin baksana 2 yıl oldu.Hala hiçbir şey eksilmedi içlerinde barındırdıkları o masum güzel AŞK'tan.
Alkın:Nazım'ın Piraye'ye olan Aşk'ı gibi geçici işte.
Hemen cevap verdim "-Kelebek misalidir Aşk,anlamayana bir günlük,anlayana bir ömürlük."demiş Nazım.
Alkın:Aşkın bu denli sıradan olduğunu anlamak hiçte zor olmasa gerek.Hayat o kadar gerçeklerle dolu ki.
Alya:Hayatın Gerçekleri her zaman var.Önemli olan o zorlukları atlatabileceklerini yanına alabilmek.
Alkın tam bir şey söyleyecekken benim telefonum çaldı.O an pardon deyip masadan uzaklaşıp kimin aradığına bakmadan hemen açtım.Eymen'nin annesi aramıştı.Acilen bir yere gitmeleri gerekiyordu ve Eymen'i bırakacakları güvenli bir yer olmadığından bana bırakmak istediğini söylemişti.Bende hemen Akınlardan izin isteyip masadan kalktım.Akın çok bırakmak istese de ben istemedim.Herkese toplu İyi Akşamlar deyip cafeden çıktım.Tabi Alkın hiç oralı olmamıştı.Sanırım onu biraz terslediğimden benden çok hoşlanmamıştı.Ama yinede onunla aynı masada oturmak güzeldi.Acele edip yola koyuldum.
Eve geldiğimde Eymen'in Annesi ve Babası Erzuruma yola koyuldular.Eymen'in Babannesi biraz rahatsızlanmıştı.Annesi de onu sürüklemek istemeyince bana bırakmak istemişti.Onlar gittikten sonra bizde Eymenle evde bir çizgi film açtık.Ardından birer el pes attık.Oyunlar oynadık derken baya da yorulduk.Eymen koltukta uyuya kaldığında üstüne bir örtü örtüp kağıdı kalemi elime aldım yazmaya başladım.
Alkın
Tam o sırada kapı çaldı.Elimdekileri masaya bırakıp kapıya yöneldim.Kapı deliğinden baktım.Karşımda bir tane çocuk ama tam yüzü görünmüyor şapkasından dolayı ve yanında da küçük bir çocuk.Kapıyı açtım.Sonrada olanlar oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sınırımız Gökyüzü
Chick-LitOnu gördüğüm yer benim kendimi en güvende hissettiğim yerdi.Gökyüzü... Uçakta onu gördüğüm ilk an işte o dedim.İşte hayatımı adayabileceğim insan... Ama onun okulunu bulup ona gittiğimde bunun sadece kendi açımdan böyle olduğunu anladım... Bende bu...