2 - Bir ölünün gözyaşları

1.2K 157 81
                                    

Saat gece yarısını gösterdiginde derin bir nefes alıp eşyalarinı son kez kontrol etti. Akademi de birçok silah kullanma konusunda usta sayılırdı. Yanına iki silah ve şarjör deposu yaparken fırlatma bıçaklarından on adet aldı. Kılıcı için özel olarak seçtiği deri kemeri siyah pantolonuna geçirirken oldukça sessiz olmaya özen gösteriyordu. Bir aksilik çıkması isteyeceği son şeydi... Siyah kapşonlusunu da sırt çantasına atarken derin bir nefes verdi.

Sakin ol Nehel... Sen güçlü bir kızsın bunu başaracaksın.

Kendi kendine moral verirken ikinci katta olan penceresinden aşağıya baktı. Filmler de kolay görünüyordu... Ard arda bağladığı iki çarşaf onu aşağıya kadar taşımayacak olsa da belli bir mesafeden atlamak sorun teşkil etmezdi... Çarşafı bağlayacak yer ararken pencerenin hemen yanında duran yatak başlığına sıkıca dört kez düğüm attı. Son birkez odasına bakarken yüzünde belli belirsiz bir gülümseme vardı. Pencereden sarkıttığı çarşafı tutarak aşağıya kaymak için kendisini cesaretlendirdi. Aşağıya inerken elleri sürtünmekten dolayı hafifçe yansa da umursamadan hızla sona kadar geldi. Yerle arasında kalan üç metrelik boşluğa bakarken çarşafın sallanmasıyla vaktinin oldukça kısıtlı olduğunu anlaması uzun sürmemişti.

Kahretsin! Hemen atlamalıyım.

Kendini yere bırakırken çıkacak gürültüyü tahmin ederek kendisini koşacak pozisyona ayarladı. Yere vardığında dengesini zar zor sağlayıp hemen koşmak için hazırlandı. Havalanan toz bulutu gözlerini acıtsa da yaşadığı adrenalinle hızla koştu. Arkasına bile bakmadan yasak bölgenin yoluna doğru koşuyordu... Uzun süre koşarken ciğerlerinin durması için attığı çığlıkları bile görmezden geldi... Çok az kalmıştı fakat duyduğu gürültülerle peşine takılan birileri olduğunun farkındaydı. Durarak zaman kaybedemezdi... Koşmaya devam ederken önüne gelen saçlarını arkaya itip yoluna devam etti...

Oradaydı... Yasak bölgenin girişi tamamen karşısındaydı.

Karanlık ve uğursuz havası kalbinin hızlı atmasına neden olurken dikenli tellerden nasıl geçeceğini düşünüyordu. Koşusunu yavaşlatırken geçebileceği bir aralık aradı. Küçük olsa bile sorun olmazdı sadece girebileceği boyutta olması yeterliydi.

"Kahretsin! Nereden girece-"

Yere yakın bir yerde olan boşlukla soğuk yüzünde sinsi bir sırıtma ortaya çıktı. İşte giriş tam karşısında duruyordu... Derin nefesler alırken bileğinde duran tokayla saçını özensizce at kuyruğu yaptı. Aralıktan geçmek için teli yukarı kaldırırken bir yerini yaralamamak için üstün bir çaba harcıyordu.

"Kahretsin sırtım!"

Sessizce fısıldarken çizilen sırtına doğru elini götürdü. Kan az miktarda eline bulaşırken suratını buruşturdu. Kafasını iki yana sallarken çok fazla üzerinde durmadan ilerlemeye başladı. Ormandan bir farkı yoktu. Sadece ağaçlar kararmış ve korkutucu görünüyordu. Tereddütsüz adımları dümdüz ilerlerken yerde ve ya ağaçlarda bir iz arıyordu.

Neredesin Lorin?

Neredesin?

Geldim fakat bu kocaman bölge de onun izini nasıl bulacağım.

Sadece kulaktan dolma bilgilerle buraya geldigine biraz da olsa pişman olmuştu. Ne de olsa belirsizlik kötüden bile daha korkutucuydu. Üzerinde bakışlar hissederken yutkundu... Omuriliğinden bir ürperti hissederken tehlike sinyalleri hissediyordu.

Kahretsin! Gireli beş dakika bile olmadı. Bu histe ne böyle?

Nehel hızla koşmaya başlarken bir kuş çığlığını andıran sesle kalbi ağzında atıyordu. Ne de olsa bilgi ne kadar fazla olursa olsun tecrübesizliğin yanında pek bir anlam ifade etmiyordu. Hiçbir zaman ölüm kalım mücadelesi vermeyen Nehel oldukça zorlu dakikalar yaşıyordu. Merakına yenik düşüp kendisini takip eden şeye baktığında aralarında çok az mesafe kalmış olan bir yaratıkla göz göze geldi... Yaratığın akan salyaları, kocaman ağzı, sivri dişleri ve upuzun kolları onu insandan ayıran tek özellikti.

İnsana benzese de cok farklı! Bu yaratıkta ne böyle? Seytan dedikleri bu mu yoksa?

Nehel koşmaya devam ederken aniden sağa saptı. Neden kaçıyordu? Bunca zaman savaşmak için eğitim görmemiş miydi? Aniden aldığı kararla duraksarken çantasında fırlatma bıcaklarından iki tanesini sol eline alıp belindeki kılıcı kavradı.

"Gel bakalım seni çirkin yaratık!"

Çatık kaşları ve hafif terli vücudu gecenin karanlığında ay ışığıyla parlarken etkileyici bir görüntü ortaya çıkarıyordu. Nehel kendisine iyice yaklaşan yaratığa firlatma bıçaklarını fırlatıp yaratığın arkasına gelecek şekilde manevra yaptı. Yaratık ondan böyle bir hamle beklemezken göğsüne yediği kılıçla inledi... Canı yanıyordu. Kendisini bildi bileli insanları öldürüyordu... Bu duruma nasıl düşmüştü?

Yere yuvarlanırken yüzü Nehel'e dönüktü. Bir kız... Gözünün önüne oldukça tanıdık bir anı parçası gelirken gözlerinden birkaç damla yaş düştü.

'Anne! Anne nerdesin korkuyorum...'

Evet o bir insandı değil mi? Annesi... annesi vardı. Küçük çocuk yanına gelen silüete bakarken kendisine uzanan el ve vaatler hoşuna gitmiş, onu güvende hissettirmişti.

'Benimle gelmek ister misin?'

Şeytani gözleri insanken olduğu şekle bürünürken mavi gözleri kül olan vücuduna bakmak yerine Nehel'e bakıyordu. Nehel şaşkınlıktan konuşamazken onun acı çektiğini fakat bir yandan da teşekkür ettiğini hissediyordu... O minnetle bakan gözleri asla unutmayacaktı.

Burada neler oluyor? Az önce... ağlıyordu. Tıpkı bir insan gibiydi.

Daha fazla düşünmemek için yol alırken kendisini uzaktan izleyen bir çift gözü fark etmemişti bile... Bu gözler o sınıra geldiğinde bile onun üzerindeydi. Sivri dişlerini gösterircesine sırıtırken oturduğu ağaç dalında keyifle yayıldı. Diliyle dudaklarını yalarken oldukça keyifliydi. Az önceki savaş pozisyonu ve cesareti onu etkilemişti sırf bu yüzden onunla biraz daha oynayabilirdi. Kısık ve tüyler ürpertici kahkahası ona eşlik ederken fısıldadı.

"Kaç bakalım küçük feles..."

Tekrar bir kahkaha atarken insanlardan kat kat üstün gözleri onun gerçek kimliğini görebiliyordu. Az önceki hareketlerine bakarak doğru bir tahminde bulundu.

"Dövüşürken formu aynıydı... Büyük ihtimal o bile gerçek kimliğini bilmiyor... Eğlenceli olacak."

Nehel herşeyden habersiz yoluna devam ederken gerçekten de aslında kim olduğundan tamamen habersizdi.

Devam edecek...

Yasak Bölge Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin