11 - Yetiştiricilerin Şehri

631 99 27
                                    

Nehel önünde oldukça sıradan olan şehre bakarken zihninden Zehael'i dürttü.

Burası oldukça normal görünüyor.

Zehael gözlerini devirirken konuşmaya başladı.

Seni aptal. Eğer normal gözükmeseydi diğer insanlar tarafından fark edilirdi. Ayrıca sen göremesen bile ben görebiliyorum. Burası normal bir yer değil.

Nasıl yani?

Bunu da kendin bul. Beni de bir süre rahatsız etme Nehel.

Nehel içinden ona yaratıcı küfürlerini sıralarken Zehael uykuya dalmıştı bile...

El mahkûm şehrin surlarına yaklaşırken öyle görünmese bile oldukça kaliteli malzemelerden yapıldığını anlayabilmişti. Fakat büyük tahta kapının önünde dikilen iki nöbetçi kendisine oldukça keskin bir şekilde bakıyordu. Nehel nasıl içeri girmesi gerektiğini bilmediği için zihninden Zehael'e seslendi.

Zehael!

Fakat yanıt alamamak onu sinirlendirmişti... Daha yüksek sesle ona bağırırken sakin ifadedi yüzünde sabit duruyordu.

Seni aptal pire torbası! Sana sesleniyorum cevap versene.

Zehael onun hakaretini duyduğunda gözü seğirmişti. Hırlayarak cevap verdi.

Hrr! Ne var yine?! Sana beni rahatsız etmemeni söylemiştim.

Bunu biliyorum fakat buraya nasıl gireceğim. Nöbetçiler bana çok sert bakıyor.

Çok basit. Onlara gezgin olduğunu söyle. Yine de seni içeri almamakta diretirlerse onları öldürebilirsin.

Nehel cevabı aldıktan sonra sessizce yaklaşmaya devam etti. Nöbetçilerle aralarındaki mesafe gittikçe azalıyordu. Son birkaç adım kaldığında uysal bir şekilde konuşmaya başladı.

"Merhaba. Ben bir gezginim ve şehre girmek istiyorum."

Iki nöbetçi birbirlerine kısaca baktıktan sonra geriye çekilip kapıyı açtılar. Nehel bu kadar kolay olmasına şaşırsa da aslında nöbetçiler onun aurasını kontrol etmiş ve bir tehlike hissetmedikleri için izin vermişti.

Bütün bunlardan habersiz olan Nehel içeriye adım attığında şehrin gerçekten fazla normal göründüğünü fark etti. Sokakta yürüyen birkaç insan dikkatle onu süzdüğünde bu durumdan rahatsız olmuştu.

Çantasından yüzünü kapatacak siyah bir peçeyi alırken dikkatle sadece gözleri kalacak şekilde kapattı. Bu bile onun eşsiz güzelliğini saklamak için yetersizdi...

Bakışlar bu sefer azalsa da yine de onu süzen birkaç kişi vardı. Yapacağı birşey olmadığından sokaklarda sessizce yürümeye devam etti.

Ne yapması ve ya nereye gitmesi gerektiğini bilmiyordu. Zihninden tekrar Zehael'e seslenirken ses tonu oldukça bıkkındı.

Buraya gelmem gerektiğini söyledin fakat burada tam olarak ne yapacağım Zehael?

Zehael'in tekrar uykusu bölünürken oldukça asabiydi.

Cidden baş belası bir çocuksun... Şehrin yöneticisine git ve onunla konuş. Ona hem savaşçı ve hem büyücü olduğunu fakat bunu nasıl uygulayacağını bilmediğini anlat. Lakin sakın ona bir feles olduğunu söyleme. Felesler yetiştiriciler için bile oldukça yüksek potansiyelli kişilerdir. Bu yüzden senin gitmene izin vermek yerine seni buraya bağlamak için uğraşırlar. Beni hissedecek biri olursa da ona ruh hayvanın olduğumu söyle. Böylece bundan şüphe duymazlar.

Yasak Bölge Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin