Yasak Bölge

18 - Denizlerin Ötesi

Nehel nefes nefese soluklanırken kendisine sırıtan mavi gözler ruhunu titretiyordu.

Boyuta izinsiz girdiği için boyut bekçileri peşine düşmüş ve onu sorgulamak için yakalamayı planlamışlardı.

İri yarı bir adam düşünceli bir şekilde etrafa bakınırken yanına gelen sıska kızla derin bir nefes verdi.

"Geciktin Duoli. O geldi mi?"

Duoli minyon vücudu ve kısa siyah saçlarıyla küçük bir kız çocuğu gibi görünse de bir ayıyı çıplak elle yenebilecek güce sahipti.

Üstelik boyutlar arası bir organizasyon olan Safir Ailesi'ne üyeydi. Organizasyon adının aksine aile bireylerinden oluşmuyor aksine Safir sınavını geçen herkese kucak açıyordu. Tabi ki binlerce katılımcı içerisinden yalnızca 10 kişi bu organizasyona girebilirdi. Sınav ise iki yılda bir yapılırdı.

Düşük statülü hiç kimse bu ismi ağzına almaya dahi cesaret edemezken varlıkları son derece gizlilik içinde sürdürülürdü.

Safir ailesinde toplam on general bulunurdu ve düellolar sonucu belirlerdi. Örneğin 3 numaralı generale meydan okuyup yenebilirsen onun yerini almaya hak kazanır, yenemezsen vahşice ortadan kaldırılırsın.

Bu vahşi bir sistem olsa da dengeyi sağlamak için bu gerekliydi. 10 elma arasındaki bir çürük hepsinin sonunu getirebilirdi.

Duoli siyah saçlarını geriye atarken mavi gözlerin sahibini arıyordu. 10 general içerisinde 4.sırada kendisi 2.sırada ise mavi gözlerin sahibi, Kiel yer alıyordu.

"Kiel yine ortalardan kayboldu, davetsiz misafirimizi bulmuş olmalı."

İri yarı adam sert ifadesini bozmadan ona göz ucuyla baktı. Bu kızdan hiçbir zaman haz etmemişti.

"Ona fazla güveniyorsun ufaklık."

Duoli derin bir nefes verirken sessizce mırıldandı. Bu koca adam kesinlikle kendisiyle uğraşmaya bayılıyordu. Bundan tamamen emin olmuştu.

"Kendi işine bak Jea."

İri yarı adam arkasına yaslanırken gözlerini ona sabitledi. Bir gün kendisini tutamayacak ve onu bir güzel benzetecekti.

"Güzel bir yüzünde yok, olsaydı zevkle mahvederdim Duoli."

Duoli ona yaklaşırken kibirli bakışlarla güldü.

"Jea anlaşılan olmayan beynine bir yenisi daha eklendi. Gözlerinin de kör olduğunu bilmiyordum açıkçası."

Jea elindeki fırlatma bıçaklarını yakınındaki kıza attığında onun kıvrak hareketlerle geriye gitmesini izledi.

"Oyun mu istiyorsun koca oğlan? Sana istediğini vereyim o zaman."

Hızla Jea'nın sağ tarafında belirdiğinde yumruğu tam sağ boşluğuna isabet etti.

Jea bilerek yediği darbeyle onun verdiği açıktan yararlandı. Keskin fırlatma bıçakları beyaz yüz hatlarında uzun bir çizik bırakırken keyifle sırıttı.

Yediği darbe buna kesinlikle değmişti.

"Benimle oyun oynamak için fazla acemisin 4.general."

Onların kavgasına ıslık çalan mavi gözler beğeniyle parlıyordu. Kısacık bir zaman aralarından ayrılmış ve ikisi her zamanki kavgalarına tutuşmuştu.

"Bensiz oyun oynuyorsunuz demek."

Kiel'in sözleriyle bakışlar ona döndü. Omzunda baygın yatan güzel yüz hepsini şoka uğratırken Jea ve Duoli ilk defa aynı düşünceye ortak olmuşlardı.