Koşarak sınıfa girip çantamı Steve ve Natasha'nın masasına bıraktım. Aynı şekilde koşarak aşağı indim. Şimdi siz 'neden koşuyor bu?' diyeceksiniz.
Hemen anlatayım. Kantinde sıra kapmak için koşuyorum başka ne için olacak. Bir de annemler bir aylığına Türkiye'ye gitti, bana da bolca para bıraktılar. O yüzden hepsini yemeğe harcayacağım.
Merdivenlerden uçarak inerken yanlışlıkla birine uçtum. Evet uçtum. Üç merdiven altımdaki biriyle çarpıştım. O hızla yere yapıştım tabii. Yere çarpmamı engellemek isterken dirseğimin üzerine düştüm.
"Hassiktir ya." Dirseğime baktığında çıktığını gördüm. Yerinde değildi dirsek.
"Ash iyi misin?" Tom koluma baktı. Etrafa dönüp göz gezdirdi hemen ardından beni tutup ayağa kaldırdı. Okuldan çıkarken yolda gördüğü birine çantasını verdi.
"Nereye gidiyoruz?"
"Bara gidiyoruz bir iki içer dağıtırız."
"Olur gidelim." Gözlerini devirdi.
"Ash hastaneye gidiyoruz. Koluna baktıracağız."
"Off alçıya alacaklar işte."
Hastane odasında doktorun gelmesini bekliyordum. Tabii ki çok tatlı ve yakışıklı bir doktor gelmedi. Yaşlı bir doktor geldi.
"Dirseğini yerine oturtmamız lazım. Biraz acıtabilir." Eldivenlerini taktı. "Hazır mısın?" Kafamı salladım. Dirseğime dokunduğunda dişlerimi sıktım. Tom yanımda olduğunu belirtircesine elimi sıktı. Doktor Amca acımadan dirseği yerine koyarken dişlerimi neredeyse kıracak kadar sıkıyordum.
"Tamamdır şimdi alçıya alacağız. İki hafta sonra gel."
Kolum alçıda hastaneden çıktık. Tom cebinden bir kalem çıkardı ve imzasını attı.
"İlk imza benden. Bir de kalp çizelim tam olsun." Bir kalp çizip içini doldurdu.
"İki hafta boyunca başına kaldım."
"Nedenmiş o?"
"Bir nevi senin yüzünden oldu."
"Ben ne yaptım yani?"
"Sen sağ tarafı kapma diye koştum sonra da birine çarptım. O yüzden iki hafta boyunca bana bakacaksın." Yalan valla. Sadece birinin bana bakması lazım.
"Tamam olur." Kaşlarımı kaldırdım.
"Kabul mü ettin şimdi?"
"Evet. Ama iki hafta sonunda ödül istiyorum. İstediğim bir şeyi yapacaksın."
"Ohoo olmaz o zaman."
"İyi sen bilirsin." İki hafta bu kolla dayanamazdım ben.
"Tamam tamam kabul. Bak yapacaklarını söylüyorum. İki hafta boyunca her gün çantamı taşıyacaksın. Otobüste yanımda olacaksın. Ben kendimi tutamam falan. Bana yemek yapacaksın. Ödevlerimi yazmama yardım edeceksin." Ben bir şey daha söyleyecekken Tom araya girdi.
"Üzerini değiştirmene yardım edeceğim."
"Höst lan ona anam yardım ede- annem evde değil."
"Tamam işte ben yardım ederim sana. Banyonu yaptırırım, üzerini değiştiririm."
"Sapık mısın sen? Onları ben de yaparım."
"Sonra gelip bana Tom ne olur başımı yıkamama yardım et deme."
"Demem."
"İyi yürü de eve bırakalım seni."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The High School
FanfictionTom Hiddleston her detayıyla mükemmeldi. Tamam belki biraz gıcık olabilirdi. Ama yine de onun mükemmel olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. ×××Not: Kitaptaki oyuncular sevdiğim film veya dizilerdeki rollerinden de bir parça taşıyacaklardır.×××