1.Bölüm

154 10 4
                                    

Yeni sezonu açmıştık. Okulun bahçesinde önceki yılda da olduğu gibi dersin başlamasını bekliyorduk. Bahçenin girişine çokta uzak olmayan çardağa oturmuştuk. Ben, Caroline ve Bonnie girişi görebilcek şekilde oturmuşken Matt ve Tyler karşımızdaydı. Bir yandan kızlarla bu yılın dedikodusunu konuşurken diğer yandan Matt'in soğuk espirilerini duymamaya çalışıyorduk. Caroline ve Bonnie zaten hiç takmıyordu. Duymamaya çalışan bendim çünkü istemsizce bir kulağım Matt'teydi.

Kimsenin kendisini takmadığını farkedince suratını asıp hemen yanındaki Tyler'ın omzuna yumruk attı.

-"Benim ne suçum var. Bana niye vuruyorsun."
-"Onlar kadın oğlum el kaldırmam ama ayak kaldırırım."

Sözünü bitirmesiyle masanın altından ayağını havaya kaldırdı. Bacağıma çarpan ayağıyla gülerek korkmuş gibi yapıp Caroline sarıldım.

Aramızda konuşmaya devam ederken Caroline'nin girişe ağzının suyunu akıtarak bakmasından yakışıklı birini gördüğüne kalıbımı basabilirdim. Girişe gelenlere baktım. Daha önce kasaba da bile görmediğim iki kişiydiler. İkiside siyah kot, siyah t-shirt üzerine de yine siyah bir ceket giyinmişlerdi. Birbirlerine benzeselerdi ikiz olduklarını düşünebilirdim

Kendime koca buldum.

İç sesime göz devirip girişe bakmaya devam ettim. Kızlar olarak hepimiz oraya bakarken Tyler'da olayı çakınca Caroline'nın kolunu cimcikledi. Caroline sevgilisinin yanına geçip gönlünü almaya çalışırken Matt bizim yanımıza kaçtı. Caroline ve Tyler geçen yılın başından beri sevgililerdi ve gerçekten mutlu olmayı hakediyorlardı. Bu hallerine kıkırdayıp girişe bakmaya devam ettim. Aksini iddia edip çarpılmaya niyetim yoktu, iç sesim haklıydı yakışıklıydılar.

Ben yakışıklı demedim. Koca buldum dedim.

He he ondan. Aynı yere çıkıyor işte.

Bana laf yetiştirceğine çocukları kes.

Kendi içimdeki kavgayı bırakıp asıl dikkatimi çeken mavi gözlü çocuğa bakmaya başladım. Bu mesafeden bile belli olan içinde kaybolmamı sağlayacak mavi gözlerdi. Çocuk birden olduğumuz tarafa bakınca göz göze geldik. Sanki elimi ateşe değmişim gibi gözlerimi kaçırıp hızla bizimkilere döndüm. Dönerken önümdeki kolaya elimi çarpıp Bonnie'nin üzerine döktüm. Bonnie korkarak kaçmaya çalışırken yanındaki Matt'i yere düşürdü. Hepimiz olanlarla kahkaha atmaya başladık.

Son üç aydır hiç bu şekilde gülmemiştim. Zaten okullar açılana kadar ölüden farksızdım. Arkadaşlarıma dönmek onların yanında olmak bana güç vermişti. Jer için aynı şeyi söyleyemiyorum tabi. Bizi farkedenlerde gülerken Matt yerden kalkmıştı. Bonnie'ye korkuyla bakıp eski yerine geçti. Bu hareketiyle gülmeye devam ettim, benimle birlikte Bonnie'de gülüyordu. Tyler ve Caroline ise sanki az önce hiç bir şey olmamış gibi etraflarından kalpcikler çıkarmaya devam ediyorlardı. En azından aramızda mutlu olanlar vardı. Onların mutluluğuyla benimde neşem yerine geliyordu o ayrı konu. Ama hepsini çok seviyordum. Arkadaş konusunda gerçekten şanslıydım.

Tekrar çocuklara baktığımda orda olmadıklarını görünce en azından bu rezilliğimi görmediler diye düşünüp rahat bir nefes verdim.

Zilin çalmasıyla sınıfa çıktık. Hocayla birlikte yeni gelen öğrencilerde sınıfa girdi. Doğruyu söylemek gerekirse bizim sınıfta olduklarına sevinmiştim. Her zaman bu kadar yakışıklı kişilerle bir arada olmuyorum sonuçta ama dimi. Tyler ve Matt'te yakışıklıydılar tabi ama onlar sadece arkadaşlarım ve bundan mutluyum.

Yeni sınıf arkadaşlarımız kendilerini tanıtıp boş yerlere oturdular. Hoca daha ilk günden ders anlatmaya başlayınca hemde matematik elimdeki kalemi masaya bırakıp kafamı arkama çevirdim çaprazımda oturan Damon'a baktım. Sanki o da benim ona baktığımı anlamış gibi bana baktı. Gözlerimi kaçırıp önüme döndüm. Dersi dinliyormuş gibi yaparak boş boş tahtayı izleyerek ilk dersi bitirdim.

Son'umHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin