4. BÖLÜM

9.5K 365 113
                                    

MEDYA: Berke

😍😍😍😍😍

Kahvaltımız gelince konuşmayı bırakıp önümüzdekileri yemeye başladık. Bir kaç dakika sonra masamızda ki boş olan sandalyelerin çekilmesiyle birlikte bakışlarımız onlara gitti. Toprak ve Berke oturmuşlardı.

"Günaydın kızlar."

Berke'nin söylediğine biz de aynı şekilde karşılık verdik. Aslında Berke iyi çocuktur. Fakat sürekli Asmin'e bakması da gözümden kaçmadı da neyse. Toprak'ta, "günaydın." diyince başımı kaldırıp ona baktım. O da zaten bana bakıyormuş. Bir süredir bakışıyorduk. Ama benim kendime gelmem gerekiyordu bir an önce.

"Sen nasılsın Aden?"

Berke'nin sorusu kendime gelmeme yardımcı oldu. Bakışlarımı ondan alıp Berke'ye çevirdim.

"İyiyim." demekle yetindim sadece. Ama o, konuşmaya devam etti.

"Çok değişmişsin. Dün de o sürtüklere çok iyi hadlerini bildirdin." dedi gülümseyerek. Ben ise yine o soğuk tavrımı korudum. Ve teşekkür ettim. Toprak'ta hâlâ bana bakıyordu.

Kahvaltım bittiğinde Asmin'in de bitmişti. Ona 'gidelim' bakışı attığımda hemen anladı ve ayağa kalktı. Toprak ve Berke bizden sonra kahvaltı yapmaya başlamışlardı zaten.

"Okulda görüşürüz."

Berke'nin söylediğine ne kadar göz devirmek istesem de, kendimi tuttum. Asmin benim yerime vermişti cevabını.

"Görüşürüz."

Cafeden çıktığımızda Asmin birden arabanın anahtarlarını bana atınca havada yakaladım ve şaşkınca ona bakmaya başladım. O sırada Toprak ve Berke'de çıkıyorlardı.

Toprak hiç bir şey söylemeyip arabasına binerken, Berke bize el salladıktan sonra arabasına bindi. Asmin'in sesiyle birlikte ona döndüm.

"Sen kullanmak istersin belki." diyip göz kırptı. Asmin normalde kimseye vermezdi halbuki arabasının anahtarını. Benden başka tabi. Teşekkür manasında gülümseyip şoför koltuğuna oturdum. Asmin'de yan koltuğa oturduktan sonra okula doğru sürmeye başladım.

Okulun önünde drift çekerek durduğumda ikimiz de aynı anda indik arabadan. Bahçedekiler yine bize bakıyorlardı. Takan var mı, tabiki de yok. Umursamazca yürümeye devam ediyorduk. Toprak ve Berke'de çoktan gelmişler ve onlarda bize bakanların arasındaydı. Fakat tek bir farkla. Berke Asmin'e bakıyordu yine her zamanki gibi. Toprak'ta bana.

Asmin'e baktığımda, o da Berke'ye bakıyordu. Zilin çalmasıyla birlikte direk sınıfa doğru gitmeye başladık. Kapıyı açtığımda girmek için adım atmadım. Sadece kapıyı açtım. Asmin girmek için hareketlenmişti ki, kolundan tutarak onu durdurdum hemen. Ve üstten doğru bir kova su boş yere döküldü. Sürtük Ahu demek ki, geçen sene ki gibi benim başımdan aşağı dökülmesini planlamıştı. Ama bu sefer planladığı gibi gitmedi.

Sınıfta az önce sırıtan, ama şimdi o sırıtmasından eser kalmamış olan Ahu'ya baktığımda o yüzünün hali görülmeye değil, en çok gülünmeye değerdi. Zaten onun yüz ifadesini görenler de gülmeye başladılar. Ben de yüzümde ki zafer sırıtmasıyla birlikte sırama oturdum. Asmin'de yanıma oturdu.

"Nasıl anladın kanka?"

Asmin'in sorusuyla hafifçe sırıttım. Artık temkinli bir şekilde hareket ediyordum. Sonuçta, geçen sene bana yaptıklarını bu sene de yapabilir.

"Sadece tahmin ettim."

Öğretmenin derse girmesiyle, ders başlamış oldu.

🌷🌷🌷🌷🌷

CENNET BAHÇESİ (İNTİKAM SERİSİ 1) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin