Araba deponun önünde durunca hepimiz indik. Kapıda bekleyen korumalarımız bagajdan Savaş'ı aldılar ve içeri taşıdılar. Ardından sandalyeye oturtup ellerini ve ayaklarını da bağladılar. Ben hemen başka bir korumaya;
"Uyandır şunu." dediğimde anında başıyla onaylayıp kenarda duran bir kova buz gibi soğuk suyu yüzüne doğru dökünce irkilerek gözlerini açtı. Biz ise sırıtıyorduk. Karşısında bizi gördüğünde, gözlerinde ki korkuyu görebiliyordum ama o belli etmemeye çalışıyordu. En son gözleri bende durunca bana aşkla bakmaya başladı yine.
"Bakma lan kardeşime!" diye bağırdı abim. Toprak'a baktığımda ona büyük bir öfkeyle bakıyordu. Gerçi hepimizde öyle bakıyorduk.
Bu sessizlik artık canımı sıktığı için ben konuşmaya başladım.
"Eveeet, nerede kalmıştık?" sesimi alaycı bir tavırla çıkarmıştım. Benden sonra Toprak konuştu.
"Şu, intikam kısmında kalmıştık dimi."
Hepimiz Savaş'a bakmaya devam ederken o, önce bir kaç dakika sessiz kaldı. Ama sonra alaycılıkla sırıtmaya başladı. Ve Toprak'a bakarak;
"Yoksa kardeşini öldürecek misiin?" diyince ona olan bakışlarımız şaşkınlığa dönüşmüştü. Ne dedi o? Kardeş mi dedi, yoksa ben mi öyle algıladım. Toprak'ta haklı olarak;
"Ne diyorsun lan sen!" diye bağırdı.
"Doğru söylüyorum kardeşim. Biz öz mü öz kardeşiz."
Artık ben de dayanamayıp;
"Yalan söylemee!" diye bağırdım. Savaş'ta bu sefer bana bakmaya başladı.
"Hayır, doğru söylüyorum güzelim. Ama Annemizle babamız bunu sakladılar Toprak'tan."
Bütün gözler Toprak'a döndü. Ondan bir tepki bekliyorduk fakat o hiç bir tepki vermiyordu. Hareketsiz bir şekilde sabit bir noktaya bakıyordu sadece. Sanırım şokta şu an.
Yanına gidip koluna hafifçe dokunduğumda kafasını yavaşça bana doğru çevirdi.
"İyi misin?"
Benim sorumu başını sallayarak onayladı. Ve ifadesizce Savaş'a bakmaya başladı.
"Neden o zaman lan?! Madem biz kardeşiz. Benim annemle babam aynı zamanda senin de annen ve baban. Neden o zaman onları öldürdün? Bu da yetmedi, benden de intikam almak istedin. Neden!!?"
Son kelimesinde olduğundan daha fazla bağırmıştı. Savaş'a çevirdim ben de başımı. Toprak'a öfke, kin ve nefretle bakıyordu. Onun konuşmasına fırsat vermeden Asmin konuştu.
"O iki anne ve babadan ne istedin? Söyleseneee!!!"
Abimle benim ailemi de kastetmişti. Savaş'ın bakışları bana döndü ve pişmanlıkla bakmaya başladı. Ardından konuştu.
"Beni hiç bir zaman sevmemişlerdi. Onlar için sadece Toprak vardı. Neden, çünkü ben Toprak'tan daha çok yaramazlık yapıyordum o yaşlarda."
O gözlerde şimdi de saf öfke görüyordum.
"Evet, ben çok yaramazdım o zamanlar. Zaten 2 yaşlarında olduğumuz için Toprak'ın beni hatırlamaması çok normal. Ama ben unutmamıştım. Beni daha o yaşımda yetimhaneye bıraktıkları da hâlâ dün gibi aklımda."
Şaşkınlıkla ona bakmaya başladık bu sefer de. Ne, yetimhane miii?
O da bizim bu bakışlarımızı görünce hafifçe sırıttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CENNET BAHÇESİ (İNTİKAM SERİSİ 1)
ChickLitYine bir ezik kitabı. 😂😉😂 Okulun çirkin, ezik kızı, ADEN... Aden, okulda sürekli eziklenip dışlanıyor. Onun bir tane gerçek bir arkadaşı var. Çocukluktan beri arkadaşlar. Ondan başka da kimsesi yok. Abisi dışında. Annesi ve babası da düşmanlar...