BÖLÜM 1.KARANLIK

967 81 4
                                    

'Karanlığın arasında haps oldum elini uzatan varmı onu bile bilmiyorum'


Yazar'dan......

Karanlığın içinde boğuluyordu kimse yok onu aşağlanmış,dışlanmış bir o kadarda üzgün.Rüzgarın seline ışık açması için önce ona ihtiyacı var.

Ne kadar güçlü ve vahşi olsada.
Biliyorki içinde bir yerlerde,selinin karanlığına ışık
olacak aydınlatacak bir güneş misali. Aklı,düşünceleri, babası tarafından karanlığa sürüklendi.

Annesin ölümü onu yıkmıştı o güzel
Kızın.Annesi daha 8 yaşındayken
Terk etmişti başka adama kaçmıştı 'beni hiçmi özlemiyor'.

Diye aklından geçiriyordu 3 sene
Sonra annesinin ölümün haberini
aldığında yıkılmış mahvolmuş,
Yetmezmiş gibi o acı ona,babası tarafından saf kalbini ve henüz dünyadan haberi olmayan aklını doldurmaya çalışan cani baba.

Ama selin o yaşa rağmen dimdik ayakta annesinin onun yanına geleceğini sanıyordu.Karanlık gök yüzünde yıldızların arasında kayan yıldızları görüce 'işte benim annem orada bana el sallıyor'diye düşüncelere dalıyor.
Her gece fazlasıyla mükemel geçmesede hayatı babasının baskısıyla onu şehirden şehre,sürüklüyor bazense yurt dışına gönderiyor babasının sevgisine ihtiyaç duyduğu zamanlarda babası yardımcı olmuyor tam tersi.

Dahada karartıyordu 18 yaşına kadar bu böyle geçti hayatı ama birkere olsun babasına kin duymadı hep onu sevdi 'ne olursa olsun o benim babam,'diye geçiriyordu kalbi ve aklından. Sonunda lise bitmişti.

Liseyi fransada yapan selin babasının her sene sadece 3 kere ziyaretine gelmesi onu ne kadar üzsede yinede 'gelmesi önemli' diyip babasıyla mutlu olmaya çalışıyordu;

Eve doğru gittiklerinde arabayla, selin babasını görmek için sabırsızlanıyordu onu çok özlemiş yanına gittiğinde onu öpücüklere boğucaktı;

Hayal kurarken güzel kız araba aniden fren yapınca arka koltuktan kafası ani frenle öndeki koltuğa çarptığında, aniden inledi acımamıştı ama sarsılmıştı.

Şöföre 'ne oldu'diye sorarken şöför gözlerini pörtlemiş selinin sorusuna cevap vermek için kafasını dik tutarak işaret barmağıyla,yolu gösteren şöföre baktı.

'E-efendim'Sesi boğazını yutkunarak söylemeye çalışıyordu,selin önüne doğru baktığında sadece ağaçlar ve bir yoldan başka bişi görmüyordu'ne vardı birşey yok orda' dediğinde.

Şöför atıldı hemen"kocaman yaklaşık 4 metre büyüklüğünde bir kurt ve bir insana benzeyen ama gözleri koyu kırmızı gözleri vardı di-dişleri vampir gibiydi aynı alaca karanlıktaki gibi"selin şöförün söylediklerine inanmasada,gülüp geçti."hadi ama öyle bişi yok sadece fi..."

Sözleri yarıda kesilen selin birden çığlık atığında arabanın tavanının üstüne birşey düşmüştü herhalde tavan çöktüğünde selinin kalp atışları ve nefes alıp verişleri etraftaki, yani şuanki sesizliği dolduruyordu.

'Sakin olun efendim ses çıkarmayın sadece'.Sesizliğe bürünen 2 dakkikanın ardından arabanın tavanı koptu kafasını kaldırmaya korkan selin o narin bedeni kırmızı halini almıştı beyaz teninden dolayı.

Selin'in ağzından.....

İçimi olur olmadık korku kapladı bedenimi,daha yeni gelmiştim evime babamı göremeden ölüceğimi hissetim, belkide annem beni bekliyordur bu bir işaret olabilirmi.

DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin